Bölüm geç geldi ama bence sorun olmaz sonuçta geldi nskdmskd. Twitter da çok takılmaya başladığım için burayı unutmuştum ama hemen hatırladım ve hemen geldim. Neyse çok konuştum sanırım. İyi okumalaarrr.
Okulun tatile girmesi ile hemen hazırlanmış ve kayak tatiline gitmek için araba ayarlamışlardı. Sadece Chan ve Minho'nun ehliyeti olduğu için arabayı dönüşümlü olarak kullanıp en sonunda otele varmışlardı. Felix ve Jisung arabadan indiği gibi otele koşmuşlardı. Ne de olsa bavullarını taşıyacak kas adamları vardı.
Resepsiyona geldiklerinde diğerlerini de bekledi ikili. Hepsi geldiğinde Chan ayırttı odaların anahtarlarını alıp arkadaşlarına bakmıştı. Anahtarları tek tek göstermiş ve odaları anlatmaya başlamıştı.
"3 oda çift kişilik sadece 1 oda da ayrı iki yatak var"
"O da ben ve Seung için"dedi ve ayrı yatakları olan odanın anahtarlarını aldı ve Seungmin'in koluna girerek asansöre yürüdü. Asansörün önüne gelince durdular.
"Kusura bakma Seung sana sormadım ama diğerleri zaten çift kişilik odayı alacaktı. Bende Chan ve Felix aynı odada kalsın diye şey ettim"
"Sorun yok Min. En iyisini yaptın. En azından bu tatilde daha da yakınlaşırlar"dedi ve Minho'nun koluna girerek asansöre bindi.
Ödev ile yakınlaşmışlardı bu ikili. En son ödevi tekrar yaptıklarında farklı duygular hissettiklerini fark etmiş ve flört etmeye başlamışlardı. Onlar için flört kavramı biraz farklı olsa da.
Herkes odasına yerleşmiş akşam yemeği için aşağıya inmişlerdi. Jisung ve Jeongin çoktan inmiş ve bir masaya oturmuşlardı. Diğerleri de gelince gidip açık büfeden yemek almışlardı. Yemek boyunca Hyunjin sadece ne kadar iyi düşündüğü hakkında konuşmuştu. Jeongin onu onaylarken Jisung da taklidini yapıyordu. Felix gülerek onları izlerken Chan da gülerek Felix'i izliyordu. Minho ve Seungmin ise sadece yemekleri ile ilgileniyorlardı.
Yemekten sonra herkes odasına geçip hazırlanmaya başlamıştı. Giyinip aşağı indiler ve kendilerine kayak malzemeleri almak için otelin yanındaki dükkana girdiler. İşleri halledince bu sefer de kayak alanına gidip yeteri kadar yükseldikten sonra kaymaya başladılar. Burayı hızlı hızlı geçeceğim ki siz de sıkılmayın.
{~}
Tüm gün güzelce eğlendikten sonra yorgun bir şekilde herkes odasına dönmüştü. Seungmin geldiği gibi banyoya girmiş ve sıcak bir duş almıştı. Minho da hemen ondan sonra girmiş ve o da duş almıştı. Odaya döndüğünde Seungmin'i görememişti. Meraklı gözlerle etrafa bakındı. Hissettiği soğuk ile gözü otelin balkonuna kaydı. Kayak tatili için olan otelde balkon olması kadar saçma çok az şey var diye düşündü Minho. Battaniye aldı ve o da balkona çıktı. Şişlere tutunan Seungmin'e yaklaştı ve battaniyeyi omuzlarına örttü. Seungmin hissettiği beden ile arkasını döndü ve gülümsedi. Minho da gülümsedi ve aynı şekilde şişlerin önünde durdu. Seungmin Minho'ya yanaştı ve onu kolunun altına alıp kendine çekti. Battaniyeyi omuzlarına koydu.
"Üşüme Min" Minho gülümsemiş ve daha çok sokulmuştu Seungmin'e.
"Şimdi asla üşümem Seung"
İkili bir süre öylece manzarayı izlemiş daha sonra da odaya girmişlerdi. Seungmim yatağına uzandığında saçlarına şekil veren Minho'ya baktı.
"Saçlarımızı kuruttuk ama yinede vücudumuz hâlâ ıslaktı. Umarım hasta olmayız. Olursak Hyunjin keser bizi"
"Merak etme Seung olmayız. Resepsiyondan ıhlamur istedim. İçer uyuruz. Sabaha hiçbir şey olmaz"dedi çalan kapıya bakarak. Hemen kapıya gitti ve açtı. Gelen ıhlamur çayını aldı ve tekrar Seungmin'in yanına döndü. Çayı uzattı ve yatağına geçti.
Saat iyice geç olmuştu ve ikili çaylarını içerken güzelce sohbet etmişlerdi. Ama artık uyku vaktiydi ikili için. Seungmin iyi geceler deyip yatağına girmişti. Ama uyumasını engelleyen bir şey vardı ve bu da Minho idi. Minho yorganı kaldırmış ve Seungmin'in yanına uzanmıştı. Karnından tutarak küçüğünü kendine çekmiş ve sarılmıştı. Sırtı Minho'nun göğsüne gelince kalp atışları hızlanmıştı. Minho gülümsemiş ve Seungmin'in başına uzunca bir öpücük bırakmıştı. Boynuna yaklaşmış ve oraya da öpücük bırakmkıştı. Çekilip kulağına fısıldadı.
"Seni seviyorum Kim Seungmin" Seungmin yaşadıklarını rüya zannediyordu. Çünkü gerçek olamayacak kadar güzeldi her şey. Derin bir nefes verdi.
"Bende seni seviyorum Lee Minho"
"Benim olur musun Seung?"
"Sonsuza kadar"dedi ve Minho'ya döndü. Minho gülümseyerek Seungmin'in dudaklarını öptü. Seungmin de karşılık verdi. Bir süre sonra Minho geri çekildi ve Seungmin'in başını göğsüne koydu.
"İyi geceler meleğim"
"İyi geceler sevgilim"
{~}
"Hemem duşa gir Felix hasta olacaksın"
"Tamam Chan ama çok yorgunum"
"O zaman ben seni yıkayayım"
Felix Chan'ın dediği şeyle gözlerini kocaman açmıştı. Chan yine aynı şeyi yapıp onunla oynuyordu. Felix ise oyununa tekrar oyunla karşılık vermek istedi. Chan'a doğru yürüdü ve kollarını Chan'ın boynuna doladı.
"Yıkasana Chanie~"
Chan Felix'in bu hareketlerine gülmüştü. Ve tabiki gencin ona bu kadar yakın olması onu azdırmıştı. Felix'i kendi ile duvar arasına aldı ve kendini Felix'e bastırdı. Felix erkekliğine değer baskı ile inlemişti.
"Siktir!"
"Hoşuna mı gitti Lix?"
"Çok"
Chan arsızca gülümsemiş ve Felix'in kulağına doğru yaklaşmıştı.
"Peki onu ister misin?" Felix yutkunmuş ve nefesini düzeltmişti. O da aynı Chan'ın yaptığını yapıp kalın sesiyle fısıldadı.
"Her şeyden çok"
Evet diğer bölüm smut. Gidin okuyun. 2 bölüm atacağım. 20. bölüm de final olacak ve Kingdom kitabımı yazacağım. Neyse diğer bölümü koşun okuyun.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZORBA | CHANLİX
Teen FictionOkulun zorba çocuğu ve sessiz çocuğu aynı anda derse geç kalır. #2 Chanlix🏅 #1 Banglix🏅 #3 Chris🏅