Bölüm 18

50 6 0
                                    

  11 Temmuz
  20.54
  Bebek geleli neredeyse iki hafta oluyordu. Aile üyelerinden hiçbirini bulamamıştık ve her geçen gün bu ufaklıkla hepimizin arasında bir bağ oluşuyordu. Özellikle Roy'un. Babası gibi davranıyor, öpüyor, elinden geldiğince o ilgileniyordu.  İşin ilginç tarafı ise bebek Roy ile çok sakindi. Uyumlulardı. Bu beni şüpheye düşürüyordu.

  Yorucu bir günün ardından eve gelmiştim. Jason beni kapıda karşıladı. Beraber mutfağa gittik. Roy yine elinde bebekle evde geziniyordu.

"Jay"
"Evet?"
"Roy'un sence de bu çocukla arasında farklı bir bağ yok mu?"
"Nasıl?"
"Roy bebeğe babası gibi davranıyor"
"Evet onu ben de fark ettim. Ayrıca bebek Roy'a da benziyor ilginç şekilde"
"Gerçekten Roy'un bebeği mi ki?"
"Olabilir"

  Elimi çeneme koyup düşünmeye başladım. Aklıma Jade diye bahsettikleri Roy'un eski sevgilisi gelmişti.

"Jade ile ilişkileri ne zaman bitmişti?"
"10 ayı geçti galiba. Bilmiyorum"
"Bebek Jade'den olmasa?"
"Bir ihtimal. Bebek Jade'e de benziyor aslında"
"DNA testi mi yaptırsak şunlara"
"Olur"
"Roy'a söyle-"
"Dur belli etme bir şeyi. Gizlice yaparız sonucu sonra ona söyleriz"
"Pekala"

  En basit yöntem olan bardak yöntemini denemek için bir bardağa su doldurdum ve suyu ona ikram ettim. Suyu içtikten sonra bebeği ve bardağı alıp mutfağa gittim. Jason elinde iki küçük plastik paket ve kulak çöpleriyle beni bekliyordu.

  Elimle Roy'un dudağının değdiği yere dokunmadığımdan emin olduktan sonra kulak çöpüyle oradan örneği aldı. Sonra diğer kulak çöpünü bebeğin salyasına değdirdi ve ikisini ayrı paketlere koyup, paketleri cebine koydu.

"Ben gidiyorum şimdi. Sen oyala onları. Bir iki saate gelirim sonuçla"
"Dikkatli git. Son günlerde şehirde tuhaf olaylar oluyor"
"Benim için endişelenme"
"Senin için değil, sokaktaki kötüler için endişe ediyorum"

  Gülüp, alnımdan öptü ve evden çıktı. Ben de elimdeki ufaklıkla ilgilenmeye ve ona bir şeyler mırıldanmaya başladım. Karnı acıkmış olacak ki mırıltılarımı umursamadı ve mızlamaya başladı.

"Ufaklık acıkmış mı? Ahh, evet acıkmış"

  Buzdolabını açıp onun için süt çıkardım ve mutfak dolaplarının birinden de biberonunu çıkardım. Sol elimle de onu tutarken pışpışliyor ve sakin kalması için çabalıyordum.

"Bu arada sana ufaklık demek sinir bozucu olmaya başladı biliyor musun? Yani bence artık sana bir isim vermeliyiz. Mesela Leah, Lillith, belki Larissa"
"Lian?"

  Kafamı kaldırıp Roy'a odaklandım.

"Bizi mi dinliyordun sen?"
"Evet. Güzel isimler ama ben onu Lian diye çağırmayı yeğelerim"
"Ailesini bulana kadar Lian olsun bakalım adı."
"Bence ailesi geri gelmeyecek"
"Nereden biliyorsun?"
"Gelecek olsalardı bu ufaklığı bırakmazlardı"
"Belki geçici olarak bırakmak zorunda kalmışlardır."
"Olabilir."

  Bakışlarımı yine bebeğe çevirdim ve alnından öptüm. Bir yandan da biberona ısıttığım sütü katıyordum.

"Lian ismini sevdin mi ufaklık?"

  Biberonu onun ağzına yavaşça yerleştirdim ve bebek biberondan sütü içerken ona baktım.

"Senden iyi anne olurdu"
"Benden mi? Şaka yapıyorsun değil mi Roy?"
"Ciddiyim. Bebek eline çok yakışıyor ve ne istediğini anlıyorsun"
"İçgüdüsel hepsi"
"Çocuk sahibi olmayı denemelisin"
"Bunun için daha çok gencim. Belki 28'den sonra"
"5 yıl içinde ne yapabilirsin ki?"
"Birçok şey. Benim planlarım çoktan hazır sadece uygulamam gerekiyor"
"Anladım"

Red Hood & LadyKillerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin