Bölüm 2

217 12 0
                                    

01.30
24 Nisan

Gizli numara: İyi akşamlar bayan Clarkson.

Kylie: İyi akşamlar... Siz kimsiniz?

Gizli numara: Bir dost diyelim. Dün akşam ki konuşma kayıtlarınıza baktık ve Jason Todd'u gizli numara ile aramışsınız.

Kyle: Yani? Aramış olamam mı? Hayır aramış olsam bana napabilirsiniz? Çok merak ediyorum cidden napacaksın?

Gizli numara: Birşey yapamam ama size birkaç sorum olacak

Kyle: Evet hızlı olursak sevinicem...

Gizli numara: Numarayı nereden buldunuz?

Kyle: Sert cevap versem n'olur?

Gizli numara: Sıkıntı olmaz.

Kyle: Sizi alakadar etmez bayım, ayrıca s*ktirip gidin bi'daha beni aramaya kalkmayın yoksa sizi bulur ve o söylediğim şeyi fiile dökerim haberiniz olsun, iyi geceler, bay bay.

Tavana uzun süre boş baktıktan sonra kendi kendime konuşmaya başladım. "Nereden buluyosun Kylie böyle cins insanları? Sokakta milleti döverken bir kırmızı kafa görüyosun ve onu takip ediyosun kaskı çıkarınca ona karşı bişeyler hissediyosun... Ne kadar mantıklı bir insan yavrususun sen ya? Aptal Kylie..!"

Sinirden elim ayağım titriyordu bu yüzden dışarı çıkmaya karar verdim, odama gidip üstüme bir mavi sweatshirt geçirdim altımdaki şortu çıkarıp yerine siyah tayt giydim. Yanıma, telefonumu ve kulaklığımı alıp evden çıktım.

Telefonu evde bırakmak daha mantıklıydı şu durumda ama o manyakların evimi öğrenmelerini göze alamazdım. Belki de yine Jason'u arardım... Kim bilir.

Telefonumu gizli numaraya alıp yine Jason'u aramak için bir yere oturdum. Oturduğum yer evime çok uzak değildi evimle arasındaki mesafe tahmini 200-250m kadardı. Jason'u ilk aradığımda açmadı. Tekrar aradım bu sefer açtı ve beni arayan manyaklar onu da aramış olacak ki sinirden deliye dönmüştü.

Jason: Beni niye arayıp duruyosunuz? Siz canınıza mı susadınız lan?
Gizli numara: Dur... Sakin ol ben seni az önce arayan numara değilim, diyemeden Jason lafımı böldü
Jason: Ya kimsin? Bebek mi kandırıyosunuz?
Gizli numara: Jason sakin ol ben seni dün gece arayan kızım.
Jason: Nasıl inanmamı bekliyosun?
Gizli numara: Eğer inanmak istiyosan dün gece ilk konuşmada sana 'beni görsen bana n'aparsın' demiştim. Hatırlatırım...
Jason: Peki beni neden normal numaradan aramadın da hâlâ gizliden arıyorsun?
Gizli numara: Niye böyle aradığımı boşver sana bişey sormam lazım.
Jason: Dinliyorum.
Gizli numara: Bir değil ama neyse. Birincisi seni de benden başka gizli numara aradı mı?
Jason: Evet.
Gizli numara: Ne dediler sana?
Jason: Saçma sapan sorular işte. Yok dün akşam beni kim aramış? Yok kız mı erkek miymiş falan filan, saçma sorular işte. Diğer sorun ne?
Gizli numara: ....
Jason: Hey, orda mısın?
Gizli numara: E-evet... Şey bu soru aşırı saçma ama...
Jason: Sor sen, nasıl olsa saçma sorulara bu bünye alışkın.
Gizli numara: Peki... S-senin...
Jason: Benim?
Gizli numara: Sevdiğin birisi var mı?
Jason: Nerden çıktı bu soru? Satürnden falan mı?
Gizli numara: Cevap verecek misin yarına kadar?
Jason: Var desem n'aparsın?
Gizli numara: Bi'daha seni aramam ve bu sefer cidden aramayı bırakırım.
Jason: Yok. O değilde... Niye aramayı bırakacağını söyledin ki? Hoşuma gitmeye başlamıştı.
Gizli numara: Cidden hoşuna mı gidiyo?

Aptal aptal sırıtıyordum galiba. Hıçkırır gibi ses çıkrtınca toparlandım.

Gizli numara: Yani daha iki gün oldu ve hemen hoşuna gitmesi ilginç bir durum.
Jason: Sohbetin akıcı gidiyor ne kadar az konuşsakta. Bu arada adın ne veya adı boşver, şu anda nerdesin seni görmek istiyorum.
Gizli numara: Eee... Sen nerdesi-

Lafımı tamamlayamadan Jason'u karşımda gördüm elinde telefonla bana bakıyordu. Neye uğradığımı şaşırdım. Telefonu kapattım ve yavaşça sırıtıp el salladım.

"S-selam..."
"Selam da, beni sürekli gizliden arayan sen miydin?"
"Em... Belki bendim, belki değildim. Ben olsam n'olacak ki?"

Yanıma geldi ve oturdu. Kalbim biraz daha hızlandı ama normal bir erkeğe karşı ne kadar utangaç ise Jason'a karşı bir o kadar hoyrat davranmam gerektiğini söylüyordu. Bu yüzden birden suratıma sinsi ama gamzelerimi ortaya çıkaracak bir gülümseme yerleşti.

"Sen olursan n'olur ha? Sen olursan...."
Belli ki verecek cevap için beni süzüyordu birkaç dakika kadar sustu.
"Sen olursan güzel şeyler olabilir belki ama istersen" dedi. Beyaz ve narin tenimin en ince ve tombik noktası olan yanaklarım birazcık kızarmış olacak ki yanaklarım yanmaya başladı. Tabii bu halim onun da dikkatini çekmişti ve bana bakıp pis pis gülüyordu.

"Bak bak bak... Cesetler ne zamandan beridir konuşuyor? Ben o devirden de geride kalmışım galiba"
"Peki dünyada ne zamandan beridir mavi domatesler geziyor?"
"Hey, ben mavi domates falan değilim, sen önce kendine bak k..." Eliyle ağzımı kapattı ve bana susmamı söyledi çünkü yakınlarda polis vardı ve polisler kendisini pek sevmezler"miş"
"N'oldu?"
"Yakınlarda polis var hemen burdan gitmemiz lazım"
"N'olacak ya gelsin, gider nasıl olsa"
"Kızım sen manyak mısın? Olaylardan haberin yok galiba"
"Ne olayı?"
"Şimdi sana bunu açıklamaya kalkarsam devamını nezarethanede dinlersin" dedi ve beni belimden kavradı, elinde tuttuğu kanca tabancayı bir binanın tepesine doğrulttu ve sıktı. Beraber birkaç saniye içinde binanın tepesine çıktık.

Red Hood & LadyKillerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin