21 Mayıs
Öğleden önce 11.09Sabah uyandığımda Jason yatağın öbür ucundaydı, ben de diğer ucundaydım. Etrafa aptal aptal bakındım biraz, gözlerimi ovuşturdum. Yataktan kalkmak istemiyordum, hâlâ bedenim ağrıyordu. Yavaş hareketlerle yatakta döndüm, elimi Jason'ın omzuna koyup yavaşça omzuna vurdum.
"Jason... Uh- Jason!" elimle omzuna vurmaya devam ettim.
"Günaydın" uykulu sesiyle mırıldanıp bana döndü. "Bir şey mi oldu?"
"Hayır, sadece ilaç saatim geldi sanırım.."
"İlaç mı? Sen ilaç mı kulla- ahh doğru ağrı kesiciler"
"Evet" inleyip yatakta kıpirdanmaya devam ettim. "Bedenim çok ağrıyor"
"Tamam tamam hemen getiriyorum." yataktan sıçrayarak kalktı ve yavaş yavaş ilaçları almaya gitti.Kemiklerim hâlâ ağrıdığı için yataktan kalkıp lavaboya bile gidemiyordum ve eminim yüzüm kütük gibi şişmişti. 'Aman sanki podyuma mi çıkacağım? Jason veya başkasını da etkileyecek değilim. İsterse sevmesinler beni banane' diye düşünüp güldüm kendi kendime. Gülerken, Jason odaya girdi.
"Hayırdır suratında güller açıyor"
"Yok bir şey"
"Söylesene" diyip ilaclari kucağıma attı.
"Ya yok bir şey, deli mi ne?" zorlanarak yatakta doğruldum ve oturup sırtımı yatak başlığına yasladım.
"Su?" diye kafami Jason'a çevirince duraksadı.
"Su mu?"
"İlaçlari neyle alıcam?"
"Direkt yutsana"
"Ben sen değilim salak herif" diyip dil çıkarttım.
"Aman be sen de..."
"Hadi getir n'olursun"
"Yalvarırsan belki"
"Hele şuna bak sen, beni tehtid ediyor"Ona yalvarmaya niyetim yoktu, ilaçları ambalajından çıkarıp ağzına doğru götürdüm. Ayakta, kollarını birleştirmiş benim ilaci yutmamı bekliyordu ve kıpirdaniyordu.
İlacı ağzıma attım, iki kez yutmayi denedim olmadı. Üçüncü seferde zorla yuttum. Suratımi asıp ona baktım.
"Gördün mü susuz da içebiliyorsun ilacını"
"Boğulup ölseydim her gece sana musallat olurdum."
"Tabi canım."Yatağa oturdu, biraz gerinip sırt üstü yatağa yattı. Esneyip, gözlerini ovuşturuyordu sürekli. Ona bakarken kemiklerimi kütletiyor ve rahatlamayı deniyordum. Hala yaralarım çok acıyordu ama hepsi geçecekti.
"Hala çok acıyor"
"Zamanla hepsi geçer. İlk defa mı bu kadar çok yara alıyorsun?"
"Evet. Bunu seveceğimi sanmıştım ama benlik değilmiş"
"Yani bu başının belaya girdiği ilk olay?"
"Aslinda hayır ama ilk kez bu kadar çok dayak yedim. Ah-"
"İyi misin?" diyip yatakta doğruldu.
"İyiyim, sadece yatakta uzanmayı denerken hâlâ canım yanıyor"
"Dur sana yardım edeyim."Yattığı yerden kalkıp bana doğru yürüdü, yavaşça bedenimin yara olmayan yerlerinden tuttu, ellerimi boynuna doldadım ve işini kolaylaştırmayı denedim. Nazikçe beni biraz kendine çekti ve sonra arkama yaslanmamı sağladı ve kafamın altındaki yastığı diğer eliyle düzeltip, yatağa uzanmama yardım etti.
"Teşekkürler" ona yine dün geceki gibi çok yakındım. Yavaşça ellerimi boynundan indirip karnımın ve göğüs kafesimin üstüne yerleştirdim. Jason hala beni tutuyordu. Yüzünde belli belirsiz bir gülümseme oluştu.
"Rica ederim." dedi ve yavaşça bedenimi tutmayı bıraktı. Olduğu yerde doğrulup kapıya yöneldi. Ben de merakla nereye gideceğini düşünüyordum.
"Jason, nereye gidiyorsun?" diyip kafamı hafifçe yastığımdan kaldırdım.
"Geleceğim hemen"
"Peki.." diyip kafamı yastığıma tekrardan yerleştirdim.Aklıma aniden dün geceki öpücük geldi. Yine yanaklarım yanmaya başlamıştı. Zaten bu herife en başından beridir bir şeyler hissediyordum ama işlerin bu hallere gireceğini tahmin etmemiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Red Hood & LadyKiller
FanficCan sıkıntısı ve Jason tutkumun bir araya gelerek oluşturduğu farklı bir fanfiction denemesi... Edebi eser yazma veya analiz etme konusunda mukemmel değilim ama yine de bir şeyler denemek ve bunu sizlerle paylaşmanın sorun olduğunu sanmıyorum. Olay...