Bölüm 3

154 11 0
                                    

2.30
24 Nisan

Binanın tepesine çıktık ve belli bir süre aramızda sohbet geçmedi. Aşağıyı kontrol ediyordu. Sessizce onun arkasında beklerken kendimi birden yere attım ve bağdaş kurup oturdum.

"Hâlâ bakma işin bitmedi mi?"
"Bitti. Şimdi benden ne öğrenmek istiyosun anlat"
"Öncelik sizde bayım... Polisten kaçma olayı ne?"
"Ben suçu kontrol etmeye çalışıyorum. Eminim şu anda diğer insanlarda olduğu gibi senin gözünde de manyak rolüne bürünmüşümdür. Neyse, polisler ve Batman de bu yaptığımın taraftarı değiller..."
"Yani?" Kafamı farkında olmadan yana eğmişim, Jason'un yüzüme yaptığı hamle ile fark ettim.
"Yanisi, peşime takıldılar. Onlar yüzünden sürekli gittiğim beni koruyan mekanlara bile gidemez oldum, bu çok sinir bozucu bir durum" diyip elini cebine attı, bir dal sigara çıkardı ve yaktı. Dumanı ağzından yavaş yavaş bıraktı. Zevkine düşkün birisi olduğunu bir kez daha anlamış oldum.

"İster misin?"
"Teşekkürler, kalsın ben kullanmıyorum."
"Şimdi sıra sende... Sen kimsin ve beni neden iki gündür arıyorsun ve nerden tanıyorsun beni?"
"Ben Katerina Kylie Clarkson'ım. Seni arama sebebimi boşver. Tanıma olayım bir hafta kadar oluyor."
"Dökül bakalım"
"Peki... Ben de kahramanım. Bir hafta önce bir alkolik sapığı döverken seni gördüm ve dikkatimi çekti çünkü seni gazetelerde çok kez görmüştüm. Takip ettim. Bir yıkık eve geldin ve içerisi erkek kaynıyordu bu yüzden girmeye cesaret edemedim. Dayak yemekten korktuğumdan değil, dayak yemek veya atmak hobilerim arasında ama o kadar erkeği bir arada görünce midem bulandı ve girmedim. Seni dikkatle bir çatıdan izlerken sıcaklayıp ceketini ve kaskını çıkardın. Maske olduğu halde insanların suratını taniyabilirim" birden nefesim kesildi ve kuru kuru öksürmeye başladım.

"Neyin var?" dedi ama öksürmekten cevap veremiyodum.
"Mavili iyi misin? Su getireyim mi?" benimle dalga geçiyordu bundan emindim. Biraz daha öksürdükten sonra kendime geldim ve devam ettim.
"Az önceki davranışın hiç güzel değildi ama görmezden geleceğim."
"Görmezden gelmesen napabilirsin ki?"
"Neyse... Nerde kalmıştım? Evet... Maske olduğu halde senin yüzünü fark ettim. Neyse deri ceketinin cebinden yine sigara almak için elini attın ve bir anahtar ve cep telefonunu masanın üzerine koydun. Anahtarlıkta 'TODD' yazıyordu. Yani adını öğrenmem için soyadın yetti. Telefon numarana gelirsek orası bende kalsın"
"İlginç bir kızsın. Ama dikkatimi çekmeyi başardın, tebrik ederim."
"Çok merak ediyorum, kendini 'KARŞI KOYULAMAZ' bir erkek mi sanıyorsun? Eğer öyle sanıyorsan yanılıyorsun tatlım."
"Ben öyle sanmıyorum ama karşımdaki bana bu fikri veriyor"
"Ne alâka" baygın baygın baktım çünkü bu dediği gerçekten sinir bozucuydu.

"Demem o ki... Beni takip ettiğine göre, son iki gecedir beni sapıklar gibi aradığına ve de benimle konuşurken yüzünün ve bedeninin aldığı şekle bakılırsa... Senin kafanda karşı konulamaz erkek olarak ben çıkıyorum." diyip bana göz kırptı.
"Sen şaka mısın ya? Karşı koyulamaz erkek olarak seni mi seçmişim? Aha! Rüyanda" diyip nerden cesaret aldıysam işaret parmağımla onun burnuna hafifçe vurdum. O da karşılık olarak bana sırıttı.

Aramızda belli bir süre sessizlik oldu. Ne ben, ne o konuştu, sadece bakıştık ve salak gibi sırıttık. Taa ki arkadan gelen gümbürtüyle irkilene kadar. Birden ikimizde ayağa fırladık.

"O ses ne?"
"Bilmiyorum, ama sen geride kal" güya beni koruyacak...
"Sese bakılırsa tek başına halledebileceğin bişeye bemzemiyor"
"Sen geride kal küçük hanım, canın yanar sonra gece gelip bana ağlama" bu lafı cidden beni sinir etti ve elimi sweat'imin cebine atıp ordan muşta çıkarıp ellerime taktım.
"Sana geride dur dedim"
"Tüm aksiyonu sana bırakmaya niyetim yok. Ayrıca ben senden daha iyi bir kahramanım"
"Göreceğim az sonra. Şimdi susta sesin nerden geldiğini duyalım" dedi. İkimiz de sustuk ve sesi dinlemeye başladık. Ses alt kattan hızlı hızlı bize geliyordu. Hazır vaziyette bize gelen sesi bekledik...

Red Hood & LadyKillerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin