3-Etkileyici

1K 104 210
                                    

⚠Bu bolumde argo ve minnacik bir cinsellik bulunmaktadir⚠

😺

Tıpkı Sam'in dediği gibiydi, beyaz odaya girdiğimde Jimin yatakta uzanmış kıpkırmızı olmuş yanakları ve şişmiş pembe dudaklarıyla titreyerek uyuyordu.

"Hani uyanmıştı," buz gibi dediğimle Sam yutkundu.

"Sen gelene kadar tekrar uyudu Patron." derin bir nefes verdim sinirle.

"Doktor çağıralım mı patron?" Başımı iki yana salladım.

"Lüzumu yok," dedim. "Ben hallederim, bir kova soğuk su ve bez getirin." Başıyla onayladı ve hızla çıktı odadan. Yatakta uyuyan Jimin'in başına geldiğimde derin bir nefes verdim.

"Baş belası velet," diye fısıldadım arka cebimdeki kelepçeyi çıkarıp komidine koyarken.

Yorganı açtım ve kısa bir bakış attım ona. Belinden tutup uyuyan bedenini doğrulttum ve giydiği kazağını çıkarttım, tekrar yavaşça yatağa yatırdım ve pantolonunun kemerini çözdüm. Pantolonunu da çıkardığımda sadece boxerıyla kalmıştı.

"Seni bu kadar çabuk çıplak görmeyi beklemiyordum," dedim yarım yamalak sırıtırken.

Bedenini süzdüğüm sırada dudaklarım daha da gerilmişti, alt dudağımı ısırdım. Tanrım, gerçekten de mükemmel bir fiziği vardı. Eğer Park Bogum'un oğlu olmasaydı onunla sevişmek isteyebilirdim. Komidindeki kelepçeyi aldım ve önce bileğine ardından yatağın demirine kelepçeledim.

Soğuk su kovası geldiğinde bezi güzelce ıslattım ve birazını sıkıp Jimin'in alnına yerleştirdim.

"Senin yüzünden," diye fısıldadı titrerken. Bilincinin açık olduğunu biliyordum, sadece hali yoktu.

"Ney benim yüzümden," dedim diğer bezi koltuk altına yerleştirirken.

"Bu halde olmam," dedi titremeye devam ederken. "Of, çok soğuk. Niye açtın üstümü, üşüyorum!" Göz devirdim sinirle.

"Aptal mısın?" dediğimde gözleri hala kapalıydı. "Ateşi olan insanı sarıp sarmalarsan havale geçirir!"

"Zaten acı çekmemi istemiyor musun?" dedi titrerken. "Neden bana yardım ediyorsun?" Yutkundum.

"Çünkü sana kendi ellerimle işkence edeceğim, kendi kendine hasta olup saçma sapan acılar çekmeni istemiyorum." Kıkırdadı.

"Eğer böyle konuşmaya devam edersen," dedi ve gözlerini zorlukla açıp bana baktı. "Benden hoşlandığını düşünürüm." Yüzümü ekşittim iğrenir gibi.

"Iyy, iğrençleşme. Senden hoşlanacağıma hayatım boyunca mandalina yemez bira içmem daha iyi." Bakışları donuklaşırken bana baktı.

"Güzel," dedi. "Zaten bende senden asla hoşlanmazdım!"

"Yat zıbar küçük," dedim sinirle. "Seninle uğraşamam."

"Aptalsın."

"Yediğin dayak sana yetmedi mi?!" Bu sefer sustu. Bir süre yanında kalmalıydım, çünkü her dakika ateşi artıyordu. Ve ben ona istediklerimi yapamadan ölmemeliydi.

"Yoongi," diye fısıldadığında ona baktım.

"Küçük?"

"Bana şey verebilir misin?" Kaşlarımı çattım.

"Ney?"

"Şey," derin bir nefes verdi ve bana baktı. "Uyuşturucu." Duyduğum şeyle sırıtmıştım, amacıma bu kadar hızlı ulaşmayı beklemiyordum.

Revenge//YoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin