Revenge//Yoonmin

9-Sana Çok Aşığı(m) Lan

⚠️Bu bölümde smut bulunmaktadır⚠️

🐱

"Kaç yıldır çıkıyorsunuz?" Park Bogum'un tam yemek yediğimiz sırada sorduğu soruyla Jimin'le birbirimize baktık.

"Dört," diye fısıldadı Jimin. "Dört yıldır çıkıyoruz baba." Park Bogum'un bakışları bana döndü.

"Kaç yaşındasın sen?" Ağzımdaki lokmayı zorlukla yuttum ve önce Jimin'e ardından Bogum'a baktım.

"Yirmibeş," dediğimde şaşkınlıkla bana baktı ve Jimin'e döndü.

"Sekiz yaş sence de biraz fazla değil mi, oğlum?" Jimin zorlukla yutkundu.

"Aşkın yaşı olmaz değil mi, baba? Hem, annemle senin aranda 9 yaş yok muydu?!"

"OHA!" Diye bağırdım, tamam annesiyle babası arasında yaş farkı olduğunu biliyordum ama bu kadar çok olduğunu düşünmemiştim.

Amına koyayım, sanki Jimin'le benim aramda da 1 yaş var!

Boğazımı temizledim ve başımı iki yana salladım kendime gelmeye çalışırken. Bogum ve Jimin'in bakışlarını fark ettiğimde onlara döndüm. Jimin bir hata yaptığımı söyleyen ifadeyle gözlerime bakarken, Bogum tek kaşını kaldırmıştı.

"Ben şey," diye mırıldandım. "Öyle bir an şey oldu." Bogum sinirle bir nefes verdi koyu gözleri yüzüme bakarken. Hah! Benden bu kadar nefret ettiğini belli etme be adam!

"Onu bunu boş ver de," dedi derin bir nefes verirken. "Sen madem Jimin'in kaçırıldığını biliyordun, neden en başından beri niye bana söylemedin?" Beklemediğim yerden geldi. Boğazımı temizledim ve Jimin'e kısa bir bakış atıp arkama yaslandım.

"Şöyle ki, Jimin sizden öyle bir bahsetti ki... Korktum biraz," Jimin kıkırdadığında bacağında duran elimle sıkıca sıktım bacağını. Acıyla inledi ve dudak büküp bana baktı.

"Sen niye dayak yemiş gibisin Jimin?" Jimin boğazını temizledi.

"Şimdi şöyle ki babacım." Diyerek anlatmaya başladığında atıldım.

"Biz kaçırıldığımızda işkence gördükte o yüzden," dedim ve ellerimi masanın üzerine çıkardım. Dün geceden dolayı ellerimin üstü Jimin'in tırnak izleri doluydu. "Bakın benim ellerimde çizik dolu, yani o yüzden kesinlikle." Jimin yutkundu ve sahte bir kıkırdama sundu. Eğildim ve kulağına fısıldadım.

"Verdiğin sözü unutma küçüğüm, yoksa ben istediğimi aldığımda acımam biliyorsun." Dirseğiyle göğsüme vurduğunda kıkırdadım.

"Sussana sen ya!"

"Bir sorun mu var oğlum?" dedi Park Bogum, ikimizin arası buz gibiydi. 

Masada ters duran telefonu çaldığında ciddiyetle telefonunu adlı ve açıp kulağına götürdü. Jimin sinirle bana baktı ve fısıldadı.

"Ya babamın yanında rahat dursana!" Sesli şekilde kıkırdadığımda dudak büktü.

O sırada Park Bogum'un sinirle bağırarak elini masaya vurmasıyla Jimin yerinde sıçradı ve babasına baktı. Bogum'un gözlerine baktığımda o geceyi gördüm.