Revenge//Yoonmin

10- 10.05.2023

⚠️Bu bölüm saf Jimin ve Jimin'in enayisi olmuş bir adet Yoongi içerir⚠️

🐥

Yoongi ve ben onun evindeydik, bu sefer mutfağı yakmadan kek yapmayı başarmış salonda film izliyorduk. Yoongi'nin bacak arasına girmiş, göğsüne uzanmış, Holly'i de kucağıma almıştım. 

"Bak yakmayınca lezzetli oluyor," dediğimde kıkırdadı. 

"Küçüğüm," dediğinde başımı kaldırıp ona baktım. Sağ elini arkamdan geçirip gömleğinin kolunu açtı ve sol kolunu dirseğine kadar sıyırdı.

Sol kolunun içinde bir tarih yazılıydı ve altında ise üç harf.

'10.05.2023
Mjm.'

"Yoongi," diye fısıldadım parmaklarımda siyah süslü yazıyla yazılan yazıya dokundum. "Ya ben senin kalbini yerim!" dedim. O geceyi koluna dövme yaptırmıştı, ve altında da "Min Jimin," yazıyordu.

"Ya sen salaksın!" diyerek hızla sarıldım boynuna. Kıkırdadı ve kollarını belime sararak bana karşılık verdi.

"Sadece, seni çok seviyorum." dediğinde yüzümü boynuna gömdüm.

"Çok tatlısın Yoongi Min."

"Senden bulaşmıştır." Bedenlerimizi ayırıp ellerimi yanaklarına çıkardım ve sıkabildiğim kadar sıktım.

"Of canımsın ya!" Bir kahkaha attı bu sefer.

"Bu kadar sevineceğini bilsem, önceden yaptırırdım." Önüme döndüm ve kolunu önüme alıp dövmeyi inceledim.

"Kalıcı," dedi ben dövmeyi incelerken ve parmaklarımı dövmenin üstünde gezdirirken. "Yani ölene kadar benimle." Dudaklarını kulaklarıma yaklaştırdı ve fısıldadı. "Tıpkı sana olan aşkımın ölene kadar kalbimde olacağı gibi." Evet, ben şuan öldüm.

Bir Park Jimin vardı ya, artık yok.

Dövmeyi incelediğim sırada söylediği cümleyle eş zamanlı olarak kalbim titremişti. Gözlerimin dolduğunu yazının bulanıklaşmasından anlamıştım, burnumu çektiğimde ise Yoongi şaşkınlıkla bana baktı.

"Küçüğüm," diye mırıldandı. "Ağlıyor musun? Neden?!" Ona döndüm ve hızla boynuna sarılıp göz yaşlarımı serbest bıraktım, çok salaktı bu çocuk!

"Niye ağlıyorsun? İnternette sevgiliniz bunu sever falan diyordu. Ağlamaman gerekiyordu!" Uf çok mal bu!

"Ya sen çok salaksın!" Daha sıkı sarıldım ve göz yaşlarım durmak bilmezken devam ettim. "Seni çok seviyorum, Yoongi Min."

"Bende seni çok seviyorum," dedi saçlarımı karıştırarak beni rahatlatmaya çalışırken. "Ama neden ağlıyorsun?"

"Çünkü sen çok tatlısın," dedim ve ardından dudaklarımı ıslatıp devam ettim. "Ve ben seni çok seviyorum."

"Sen duygusal küçük bir bebeksin biliyorsun değil mi?"

"Ebendir bebek!" Büyük bir kahkaha attı dediğimle. Omuzuna vurduğumda ise kıkırdadı ve göz yaşlarımı sildi.

"Asla ağlama Jimin, benim için bile. Eğer ağlayacaksan zevkten ağla, ne üzüntüden ne de mutluluktan ağlama. Çünkü senin her bir göz yaşın, canımı tahmin edemeyeceğin kadar çok yakıyor."

Bununla birlikte ellerimi yanaklarıyla boynu arasına yerleştirmiş, dudaklarımızı birleştirmiştim. Hiç vakit kaybetmeden bana karşılık vermiş, ben üst dudağıyla ilgilenirken o da alt dudağımı dudakları arasında eziyordu. Holly oyuncaklarının olduğu kafesine ilerlerken Yoongi beni koltuğa yatırmış, üstüme çıkmıştı.