•Sakura: Canın acıyor mu Amai? Doğruyu söyle.
Amai: Evet. O kadar fazla ki, acılarım beni yuttu. Lena ve Carmen'e sahibim, özellikle sana. Fakat geçmişim kalbimi hâlâ parçalıyor Sakura. Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum, sanki hazine gibi sarıp sarmalıyorum ve.. her geçen saniye büyütüyorum..
--------------------------------------------------------------
Akira: Amai bak biliyorum benden kaçma sebebinin ne olduğunun farkındayım. Ama üzülmeni gerektirecek bir şey yok ki.
Amai: Yıllardır bebek sahibi olamıyoruz Akira. Her yolu denedik ama olmuyor işte. Her zamanki gibi bugün de hepinizi hayal kırıklığına uğrattım.
Akira: Olmuyorsa olmuyo. Eski dönemlerde değiliz bir bebek sahibi olmak zorunda değilsin. Erkek doğracaksın diye dayatmıyorum. Sadece zamanı geldiğinde olacak, buna inanıyorum.
Amai: Seni seviyorum biliyosun değil mi?
Akira: Ben seni daha çok seviyorum sen de bunu biliyosun değil mi?•
...........
Amai böyle bir yangını nasıl söndürebilir, göz yaşları bile içindeki yangına kifayetsiz kalırken?
◇VENÜS◇
Aden: Sence ne zaman uyanır?
Venüs: Bilemiyorum.
Aden: Amai görüklerini unutabilecek birisi değil, ki kimse unutamaz. Nasıl kendisine gelebilecek?
Venüs: Bilmiyorum aynı şey bende Sakura için düşünüyorum. Doğrusu ben bile unutabileceğimi sanmıyorum.
Aden: Tahminimce Sakura'yı da Amai'yi de bir süre daha hastanede tutarlar. Akira'yı işgence edilerek öldürülmüş halini gördüler. Birisi karısı birisi de kardeşi.
[*Kapı açılır açılmaz önümüzde bir yatak belirdi. Üstünde kanlar ve kanların tam ortasında Akira uzanıyordu. Hepimizin nefesi tutulmuştu, hiç ses çıkmıyordu. Panikle içeriye koşarak Akira'yı kendine getirmeye çalıştım. Sakura sessiz sedasız içeriye bir kaç adım attı, bana bakıyordu. Amai'ye baktım gözlerinden bir kaç damla yaş süzülürken bakışlarını hareketsizce Akira'ya dikmişti. Tekrar Akira'ya baktım. Elimi bileğini götürüp nabzına baktım. Nabzının atmadığını görünce hemen biraz geriye doğru gidip soluklanmaya başladım. Ellerim titriyordu, çokça ölü insanlar görmüştüm lakin bu.. onu tanıyordum.*
Sakura: Hayır. Nabzı atıyor değil mi?
*Sakura'ya baktım, gözleri dolmuştu. Cevabımı beklemden göz yaşları dökülmeye başladı. Amai'ye baktım, bakışlarını Akira'dan yavaş yavaş bana çevirdi. Ne söyleyebilirdim ki, benim de nutkum tutulmuştu. Sakura konuşunca bakışlarımı umutsuzca yere çektim. Gözlerimi kapatıp zar zor yutkundum.*
Sakura: Bir şey söylesene Venüs. NABZI ATIYOR DEĞİL Mİ?
*Gözlerimi açıp yavaşça Sakura'ya baktım. Gözlerimdeki umutuzluk belli oluyordu belli ki, Sakura'nın da yüzünde bir hayal kırıklığı görünüyordu. Gözleriniilk önce yere çekti bir süre sonra Akira'ya baktı. Kafasını sallamaya başladı, zar zor nefes aldı ve verdi. Birden Amai'nin yüzü buruştu, karnını tutarak derin nefesler alıp vermeye başladı*
Amai: Ahhhhh.
*Amai'ye bakınca Sakura'da arkasını dönüp baktı. Bir eli karnındayken diğeri ile duvarı tutup sıkıyordu. Akira'ya tekrar bakınca yere yığıldı. Hemen Amai'nin yanına gittim.*
Venüs: Amai!! AMAİ!! Kendine gel!! Sakur-
*Sakura'ya baktım sanki ayaklarının bağı çözülmüş gibi birden arkasındaki masaya arkasını yasladı, elinden destek alarak ayakta duruyordu. Amai'ye bakıyordu ağlıyordu. Kalkıp hemen onun yanına gittim, omzunu sıvazlayıp sarıldım.*
Venüs: Sana yemin ederim, şu an ikinizin de hissettiği acının 10 katını bunu ona yapana hissettiricem.
Sakura: Kardeşimi kaybettim Venüs.
*Biraz geri çekilip ona baktım. Bakışlarını Amai'den bana çevirdi.*
Sakura: Kardeşimi kaybettim. O gittikten sonra ona yapılanların acısını çıkartsam ne çıkartmasam ne o geri gelemez ki artık. Onu kaybettim ben.
*Ona tekrar sıkıca sarıldım. Hıçkırarak ağladı bir süre, tekrar ayrılıp yüzüne baktım.*
Venüs: Bak abinden sana emanet edilen birisi var. Amai şu an iyi değil, hastaneye götürmemiz lazım. Lütfen, senin de yardımına ihtiyacım var.
*Gözü yaşlarla Amai'ye baktı.*
Sakura: Kan.
Venüs: Ne?
Sakura: Amai'den kan geliyo Venüs.
*Hemen arkamı dönüp Amai'ye baktım. Koşarak yanına gittim, Sakura'da benimle gelip bir tarafına çöktü, bende Amai'nin diğer tarafına çöküp tekrar nabzına baktım. Nabzını hissedince Sakura'ya baktım elini ağzına götürmüş gözleri sım sıkı kapalı hıçkırarak ağlıyordu.*
Sakura: Akira'dan ona kalan son şeyi kaybetti. Lütfen ona da birşey olmasın.
Venüs: Bana bak, Sakura bana bak.
*Sakura bana baktı. Ağlaması devam ediyordu.*
Venüs: Bak.. sen aileni ara veya hastanede yanımızda durabilecek herhangi birisi, Amai'yle yakın olan birisi de olabilir. Bende o sırada onu arabaya taşıyayım sonra hastaneye gidelim tamam mı?
*Sakura başınısallayarak telefonunu çıkarınca Amai'yi kucağıma alıp arabaya taşıdım, Sakura'da peşimden geliyordu. Arka koltuğa uzandırınca Sakura'da telefonda konuşarak Amai'nin yanına geçti, Amai'nin kafasını kucağına koyup ağlayarak konuşuyordu.*]
Venüs: Ben bi Sakura'ya bakayım. Belki kendine gelmiştir. Uyanırsa haber ver.
Aden: Tamam.
*Yatakta uzanan Amai'ye bakıp odadan çıktım. Sakura'nın odasına gidip içeriye girdim. Sakura yatakta oturmuş vaziyette öyle donuk bakışlarıyla duvara hareketsizce bakıyordu. Yanına gidip koltuğa oturudum. Elini tutup ona baktım.*
Venüs: Sakura?
Sakura: Aileme ne diyeceğim? Oğlunuz öldü mü dicem, yoksa Amai'yi öldürmek isteyen onun canından bir parçayı mı aldı dicem?
Venüs: Bak birazdan Amai'de kendine gelir. Seni yanında görmek ister eminimki. Hâlâ hamile ona haberi hep birlikte vermemiz gerekiyor.
Sakura: Ona ne dicez peki? (Bana bakıp) Bebeklerinden birini Akira'nın öldüğünü görünce düşürdün diğeri de sıkıntıdan düşmek üzere sakin kal mı dicez?... Akira'dan ona hatıra olarak en değerli şey buydu Venüs. Bunu söylerken nasıl ayakta durabilirim ben?
Venüs: Biliyorum çok zor ama... yapabilecek bir şeyimiz yok. Hep birlikte olmamız lazım yoksa nasıl dayanacağız?
Sakura: (gözlerini kapatıp ağlayarak) Dayanamıyorum. Ben dayanamıyorum..
*Sakura'ya sarılıp sırtını sıvazladım. Brn bile ona nasıl nasihat verebileceğimi bilmiyordum. O kadar zor bir durumdaydılar ki, kelimerle tarif edemiyordum. Amai, Sakura ve Akira doğduklarından beri birlikeydiler. Birlikte büyüdüler, birlikte sorunların üstesinden geldiler. Birbirlerine sımsıkı sarılmışlardı şimdi birisi eksik oldu, iki de ayrı ayrı kötü haldeyken nasıl avutabilirdim ki?.. İçeriye Aden girip bize baktı. Sakura ile Aden'e baktık.*
Aden: Amai uyandı.
*Tekrar Sakura'ya baktım. O da bana baktı. Hep birlikte Amai'nin odasına gittik ve içeriye zar zor girdik. Amai'yi uyanık görünce içimize biraz da olsa su serpildi. Amai bize bakıyordu. Bir süre bizi inceledikten sonra tekrar gözleri dolmaya başladı. Gözleri karnına doğrugitti, eli de gözlerini takip etti. Elini karnına koyup bize tekrar baktı.*
Amai: Herşeyimi kaybettim ben değil mi?
*Hepimizin gözleri dolmuştu, gerçektentam anlamıyla sözlerimizin bittiği noktadaydık. Kocasını hatırlıyordu, karnındaki ağrıyı hatırlıyordu. Bütün her şeyi hatırlıyordu ve içjndeki acı da bir anda yok olmamıştı. *
Amai: Herşeyimi... herşeyimi kaybettim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
❦𝕬𝖒𝖆𝖎'𝖘 𝕾𝖙𝖔𝖗𝖞❦
General Fiction❦ᴀᴄɪᴋʟᴀᴍᴀ❦ Cinsiyeti yüzünden ayrıma uğrayarak başka bir hayata hapsedilen birisinin tam mutlu oldum derken onca yaşadığı şey... kader midir? Yoksa bir lanet mi? Sevdiklerinin kederlerini, üzüntülerini ve kayıplarına şahitlik ederek doğup büyüyen bi...