Cam Sileceği / Texting

22.Bölüm(Part 1)

Merhabalar!

✍🏻Tesadüf bir karşılaşma yazmak istiyordum gelen yorumlarda o ağırlıkta oldu. Biraz fazla tesadüf gelebilir ama burası watty dünyası!✍🏻

Fikirlerinizi belirtmeyi veya yıldıza basmayı unutmayın✨
Teşekkürler🫶🏻
İyi okumalar!

Hayatta ki şansımı genelde hep sorguluyorum aslında ama bugün daha fazla sorgulama ihtiyacı duyuyorum. Kucağımda ki çantamı sinirle iyice sıktığımda dikiz aynasından öndeki polis beyle göz göze geldim.

Gittiğim mekanda bana sarkıntılık yaptığı için adam dövmeye çalışmıştım. Tam o anda gelen polislerle 'şans yüzüme güldü' diye sevinirken, o sapık herifle birlikte göz altına alınıyor olmam hayatın bana en güzel cilvesi oluyordu.

"Ya polis bey susayım diyorum ama," tam iki koltuk arasından kafamı uzatmıştım ki o tersleyen sesi yine arabada yankılandı.

"E susun artık hanımefendi."

"Ya Allah aşkına adam beni taciz edecekti. Kendimi savunduğum için neden göz altına alınıyorum? Deseniz ki ifadeye götürüyoruz tamam anlarım. Bi kelepçelemediğiniz kaldı."

"Yüz kere dedim ki , ifadeye götürüyorum.Benide zıvanadan çıkartıyorsunuz ya." sesini yükselttiğinde arkama yaslandım.

"Niye bağırıyorsun ki bana şimdi? Neredeyse 30 yıllık hayatımda ilk defa bu durumdayım. Geriliyorum , normal bir şey." Polise resmen trip atarcasına konuştuğumda adam ağzında bir şey mırıldanıp yola odaklandı. Gerginliğimin ağzıma vurması hoş değildi ama engel olamıyordum.

Yarım saatlik sessiz geçen yolculuğun ardından karakola nihayet geldiğimizde , polis beyin ters bakışlarıyla kapıyı açıp indim. Ayaklarım yerle buluşur buluşmaz kapıyı kapattığımda elimin ayarını tutturamamış olmalıyım ki hızlıca kapandı.

"Devlet malı kızım bu. Kamu malına zarar vermekten tutuklanmak mı istiyorsun?" isyan barındıran ses tonunu duymak içten içe bir of çektirirken suçumu bilerek yüzüne baktım.

"Ben ifademi verip çıkayım bence bir an önce , sizde benden bıktınız malum."

Agresif polis bey takip etmemi işaret edip önden önden yürüdüğünde hızla arkasından ilerledim. Akşam akşam başıma fazlasıyla iş almıştım bir de adını bile bilmediğim adamı bulmakla uğraşmak istemiyordum kesinlikle. Kısa süreli yürüyüşün ardından bir masanın önünde durup bana döndü.

"Mümkünse burada oturun ve," Gözlerini kısarak bir süre bekledi. "sakince oturun sadece. Ben hemen geleceğim."

"Uzun sürer mi?"

"Umalım ki sürmesin hanımefendi." Bu ters çıkışlarına herhangi bir tepki vermemek için yalandan gülümseyip sandalyeye oturdum. Sağ bacağımı diğerinin üzerine attığımda dik dik bana bakıyordu.

"Nefeste mi almayayım ya? Şu ters bakışlarınızı benden bi çekin artık beyefendi." Dik dik alttan baktığımda tam ağzını açıp bir şey diyecekti ki vazgeçip ters yöne doğru yürümeye başladı. Boylu poslu bir adamsın belki iyisin hoşsun ama o bakışları insanı uzak tutmak için yetiyordu.

On dakika da bir gelen geçen polise bu adamı sormaktan bıkkınlık geçirdiğim 40 dakikayı geride bıraktığımda sonunda geliyordu. O yapmadan bakışlarımı ben ona diktiğimde gözlerimizin buluşması çok uzun sürmedi.

"Allah aşkına beyefendi neredeyse bir saat olacaktı. İfademi versem şimdiye bitmiş ve eve gitmiştim." İsyan dolu ama bir o kadar da sakin çıkan sesimle birlikte ayağa kalktım.