Şuanda olduğum durumda olmak istemezdiniz .
Yiğit Borayı dövecek gibi bakıyor Balın içinde ne olduğunu anlamadığım içeceği büyük bir zevkle ses çıkararak pipetle çekiyor Soluk sesten rahatsız olmuş olacak ki yüzünü buruşturmuş ona bakıyor , Doruk ve Burak birbirlerini kışkırtıp sürekli laf sokuyorlar.
Alaz ve ben yan yana oturmuş ortamın bu gergin havasından daha çok kasılmıştık.
Ortamda ölüm sessizliği varken tek ses Burak ve Doruğun hiç susmadan birbirleriyle kavga etmesiydi .
"Ya bir siktir git " dedi Doruk burağın omzundan hafif ittirdi
Burak ona ters bir bakış attı
"Hele hele benimkini ye sen " dedi çirkefleşerek , Doruk orta parmağını yukarı kaldırdı onları boşverin önemli olan Yiğit ve Boraydı .Soluk sıkılmış olacak ki sessizliği bozdu .
" Hadi artık biriniz başlayın " dedi bıkmış bir sesle .Alazla birbirimize baktık , kulağıma doğru eğildi
"Sen başla " dedi fısıldayarak kafamı salladım .Yiğit'in elini masaya vurmasıyla birbirimizden ayrıldık .
"Fazla yaklaşma birader " dedi Alaz'a çok ters bakıyordu . Alaz öksürüp yerine yaslandı ben ise derin nefes alıp olanları anlatmaya başladım ."Kutay bana biraz takıntılı , o günden beri beni rahatsız ediyordu , tuvalette beni sıkıştırdığında Alaz beni kurtardı ama sevgili olduğumuz yalanını söyledi , Kutay bunu bütün okula söylemiş " dedim içim içimi yiyordu ağlamak istiyordum .
Ellerim kendi kendine titriyor insanların bana vereceği tepkiden çok korkuyordum.
"Şerefsiz " Burağın fısıltıyla dediği kelimeyi duymuştum , Soluk ellerini masaya koydu .
"Sizin başınız dertteyse , bize de yardım etmek düşer " dedi samimi bir sesle . Diğerlerinden de onaylayıcı mırıltılar çıktığında yüzümde bir gülümseme oluştu .
Burak elini Doruğa uzattı
"O zaman düşmanlık bitsin yiğidim " dedi gevşek bir gülüşle , Dorukta gülümseyip elini tuttu
"Seni dövmek için düşmanlığa ne gerek var " dedi geriye çekilip .Soluk bir iki saniye Balına bakıp o da elini uzattı .
"Issırma sakın " dedi şakadan eser olmayan bir sesle , ama biz gülmüştükBalın elinde bittim bırak beni diye can çekişen bardağı kenara bırakıp Soluğun elini tuttu .
"Kızdırma o zaman " dedi burun büküp .Bora ve Yiğit kalmıştı sadece, onlar da bakışmaktan başka bir şey yapmıyorlardı .
Soluk boranın koluna dirsek attı
"Hadi Bora " dedi net sesi Borayı kendine getirmişti ."Bununla Düşmanlığımı bitirmek mi ölürüm daha iyi " dedi bağırarak , kafe tarzı küçük bir yerde olduğumuz için insanların çoğunun bakışları bize dönmüştü .
Benim bakışlarım yiğite kaydı
"Yiğit lütfen " dedim fısıldayarak .Bakışları bana döndü Kafasını iki yana salladı .
"Olmaz Asef , iki dakika aynı masada kalmak bile katlanılmaz " dedi sandalyesini itip ayağa kalktı .Arkasını döndü ve çıkışa doğru yürüdü .
Bora da hırsla ayağa kalktı sandalyesi sesli bir şekilde yere düşmüştü ama umursamadan Yiğit'in arkasından bağırdı .
"Kaç zaten hep yaptığın gibi " sesi acı dolu gelmişti kulağıma , nefes alamıyor gibiydi elini kalbine koydu derin derin nefesler aldı .Yiğit onun bağırışıyla durmuştu gelecek olanı bekliyor gibiydi .
Bora derin bir nefes aldı .
"Kimseyi dinlemeden git eskiden yaptığın gibi " dedi kulaklarımızı inletecek bir sesle .Ne oluyordu lan .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeşil Gözlüm (Gay )
Fanfiction+18 VE ARGO KÜFÜR İÇERiR İki çete içinde biz çifttik. "En zor zamanımda karşıma çıktığın için teşekkür ederim " dedim omzunda yatıyordum , kokusu çok güzeldi. "Beni sevdiğin için teşekkür ederim " dedi aynı şekilde .