21. Rahat mısın

1.2K 63 5
                                    

Balın gördügü bedenle , elini havaya kaldırdı
"Soluk buradayım " dedi dikkatini çekebilmek için elini salladı .

Soluk bahçe duvarının üzerine tünemiş oturan bedene doğru ilerledi , ve elindeki bilekliği sıkarak tam Balın'ın yanında durdu .

"Güneşin altında neden duruyorsun " dedi Soluk , kafasına güneş geçecek sonra ayılıp bayılacaktı .

Balın gülümsedi , gülüşü bu kadar güzel miydi diye düşündü soluk .

"Güzel burası " dedi sevimli bir sesle ,
Soluk boğazını temizleyip elindeki bilekliği balına uzattı, balın bilekliği elinden eğilip aldı .
"Teşekkür ederim " dedi bilekliği bileğine taktı .

Soluk onun bu çocuk gibi mutlu haline gülümseyip kafasını salladı.
"Rica ederim " dedi samimi bir sesle .

Çok az konuşmuşlardı  o da genel olarak arkadaşlarından falandı , soluk hemen ayrılmıştı Balın'ın yanından çünkü sevgilisiyle buluşacaktı.

___________________
Soluk : Ben geldim bebeğim

Melek:
Hayatım annem çağırdı benim işim çıktı

Soluk : yarım saattir seni bekliyorum melek daha erken haber verebilirdin

Melek: elimde olan bir şey değil ki

Soluk: tamam sorun değil

Soluk telefonu kapatıp gözlerini kafenin duvarına sabitledi , dişlerini sıkmaktan kırabilirdi , üzülmüştü işte sürekli ekiliyordu .

_________________
DORUK
_______

"Hocam haftaya mı gideceğiz." dedi Doruk masaya yaslanmış duruyordu, beli kırılacak gibi ağrıyor ama yağız hocasının umrunda değildi .

Yağız dosyalara bakarken kafasını salladı .

"Hocam böcek olmaz değil mi" dedi tiksinen bir sesle , Yağız kafasını kaldırıp böcek deyince bile kötü olan Doruğa baktı, bu çocuğu biri öldürmek istese yemeğine böcek atması yeterdi bir daha yemek yemeyip açlıktan öleceğine emindi.

"Sen gitmeden önce bütün ormanı ilaçlarım Doruk merak etme " dedi ciddi bir sesle .

Ama Doruk onun dalga geçtiğini anlamıştı, götüne girsin böcekler senin .

"Hocam yapmayın ya " dedi sitemle .

Yağız gülüp dosyalarla ilgilenmeye devam etti .
"Gel bana yardım et " dedi emir veren sesiyle , ahh o ses ne güzeldi öyle .

Doruk ayağa kalkıp masanın arkasına geçti hocasının uzattığı dosyalara eğilip bakmaya başladı.

"Öyle belin ağrır " dedi Doruğa bakarken , Doruk kafasını kaldırıp gözlerinin etrafta gezdirdi başka sandalye yoktu odada, kucağına oturabilirdim beni kucağından atmazsa  . 

"Rahatsız olmazsan bacağıma oturabilirsin " dedi Yağız kötü bir niyetle söylememişti ama Doruğun yanakları kızarmıştı bile .

"Ağırım biraz " dedi sadece , rahatsız olmazdı , hatta oturmak istiyordu ama gerçekten ağırdı .

Yağız gülümseyip kafasını iki yana salladı .
"Dışarıdan sandalye iste getirsinler rahat otur " dedi dosyalarla ilgilenmeye geri dönmüştü.

Doruk ağlamak istiyordu eline geçen fırsatı nasıl elinin tersiyle itebilirdi ya , bir daha da bu fırsat gelmezdi .

Ani gelen cesaretle kendini adamın bacağına bıraktı , altındaki bedenin kasıldığını hissetmişti ama umursamadı ona bu teklifi sonuçta o sunmuştu .

"Ağır mıyım ? " dedi  gözlerini kaçırarak  asla yapmayacağı hareketleri bu adama gelince yapası geliyordu .

"Hayır da, rahatsız değilsin değil mi ? ben kendimi kötü hissederim " dedi ciddi bir sesle .

Doruk onun gözlerinin içine baktı , ne kadar da ince düşünüyordu her şeyi , kafasını iki yana salladı.
"Rahatsız olacağım bir şeyi yapmam " dedi derin bir nefes aldı .

Yağız samimi bir şekilde gülümseyip kafasını hafifçe salladı ve işine geri döndü Doruk onun ciddi yüzüne bakarken iç çekip adamdan gelen kokuyu içine çekti Çok güzel kokuyordu hem sert hem de garip bir şekilde tatlı bir kokuydu,

Acaba kendisi nasıl kokuyordu ?

Doruk dudağını ısırdı aklına gelen soruyla sorup sormamak arasında kalmıştı ama soracaktı.
"Hocam her öğrencinize böyle misiniz ? " dedi normal bir şekilde sormaya çalışmıştı.

Yağız gözlerini doruğa çevirdi derdini anlamıştı.
"Hayır değilim belirli kişilere karşı " dedi etkileyici bir tonda .

Doruğun kalbi maratona çıkmış gibi çarpıyordu .

"İşine bak Doruk " dedi önüne koyduğu listeyi işaret etti .

Doruk gözlerini listede gezdirip yanlarına tik koyuyordu .

"Hocam yapmayın , yiğitle Bora aynı çadırda kalamaz kan çıkar " dedi itiraz etmişti hemen .

Yağız bilerek ikisini koymuştu ,Yiğit ve Bora sürekli kavga ediyor beraber kalmak onlara iyi gelebilirdi.

"Yavrum onlara takılma sen " dedi Yağız dalgın bir şekilde , kafasını kaldırıp Doruğa bakmamıştı bile.

Doruk bir şey demeden kağıda bakmaya geri döndü ona yavrum mu demişti bu adam onu gerçekten öldürmeye niyetlenmişti.

"Solukla balını bir araya koymuşsunuz " dedi kağıda tek kaşını kaldırmış bakarken .

"Hocam derdiniz katliam ortamı yaratmak mı ? öyleyse bırakın bizi ormanın siz gidin biz öldürürüz birbirimizi" dedi kollarını birbirine bağlayıp.

Yağız doruk'un bazen tepkilerini çok seviyordu.

"Doruk ormanda kalamazsın böcekler var " dedi abartılı bir sesle .

Doruk hemen elini koluna atıp kaşımıştı. 
"Hocam demeyin ya " dedi sinirli sesiyle .

Kağıda bakmaya devam ederken tek boş olanın Burak olduğunu gördü aslında burak'la da kalabilirdi
"Hocam ben burak'la kalabilirim " dedi yağıza bakmadan .

Yağız ona kaşlarını çatıp bakmıştı
Onunla kalmaya anlaşmamış mıydı.
"Doruk cadıra böcekler girer , kim koruyacak seni " dedi abartılı bir sesle .

"Hocam siz korursunuz değil mi " dedi çocuk gibi

Yağız'ın çatık kaşları normale dönerken açık kahve olan gözlere baktı ,Çok uysal duruyordu dudaklarıı büzülmüş beklentiyle bakıyordu ona, belini hafif okşadı.

"Her zaman korurum Doruk " dedi gözlerinin tam içine bakarken .

Yanlış olduğunu bilmesine rağmen Doruğa karşı hep bir çekim hissetmişti ,çok güzel ve zeki bir çocuktu Doruk ,suratında yara görmeye dayanamıyordu hele ki o kiraz dudaklarında bazen kendine çok kızıyordu O senin öğrencin kendine gel diye ama söz geçiremiyordu, onu her gördüğünde kalp atışı değişiyor sürekli yanında olsun istiyordu aralarında fazla bir yaş farkı yoktu ama yine de öğrencisi olduğu için bu durum yanlış geliyordu.

Biraz daha çalıştıktan sonra işleri bitmiş Doruk odadan çıkmıştı ,bu adam onu yoruyordu

Yeşil Gözlüm (Gay )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin