Sıradan Bir Gün

254 199 156
                                    

         Hayatın yorgunluğu üzerindeyken yapıp yapmadıkları üstüne karmaşık düşünceler içindeki Nüket, koştura koştura metroya bindi,o da tüm bu kalabalık ortamda bir insandı; derdiyle mutluluğuyla ,gülmesi, ağlamasıyla...

          Nüket gökdelen şeklindeki bir binanın 15 katında görev yapmaktaydı. Giriş kartıyla gişeden geçdi ve asansöre yöneldi.Asansörden sonra giriş kartını kullanarak kendi bürosuna geldi. Masasına oturduğunda önce masa lambasını yakdı sonra gözleri sevgilisi Murat'la fotoğrafının olduğu kupaya ilişdi.Birbirlerine sarılı halde olan fotoğraf güzel günlerden kalma silik bir anı olacaktı artık . Kupayı eline aldı birçok anlam yüklediği nesneyi artık bu ilişkinin her şeyi gibi hayatından çıkarmalıydı .Kupayı sessizce masasının en alt gözündeki çekmeceye koydu.

          Bu sıralarda Erkan, işe gitmek için yola çıkmış gele gele Nüket'in çalıştığı gökdelenin olduğu yere gelmişti.Erkan ' nın çalışacağı firmada bu gökdelenin 18 katındadı. O da üstünde aldığı gri kabanı, sırt çantası ve kulaklıklarından yankılanan hafif bir müzikle binaya giriş yaptı.Ona firma tarafından daha önceden gönderilen kimlik kartıyla büronun kapılarını açtı. Bu büro video oyunu tasarlama birimidi. İçeri girdiğinde derin bir sessizliğin ortamı kapladığını fark etti önce buna bir anlam veremedi ama aslında üniversiteden arkadaşları onun da şirkete geldiğini daha önceden öğrenmişler ve ona sürpriz hazırlamışlardı.

Erkan etraf bakınırken bir anda ellerindeki oyuncak ok tabancası ile ok fırlatmaya başladılar . Erkan neye uğradığını şaşırdı. Sonra okul arkadaşlarını büroda görünce çok sevindi.Ona "hoşgeldin !! "diyerek hep birlikte bir karşılama düzenlemelerine de ayrıca çok mutlu oldu. Erkan eski dostlarıyla bir arada olduğuna inanamamıştı.Arkadaşlarının oyun sürprizinden daha çok onlarla çalışacak olmak ona ayrı bir mutluluk vermişti.Arkadaşları ilk olarak ona nerede çalışacağını gösterdi .Erkan etrafa şöyle bir gözgezdirince büronun dizaynının da çok hoşuna gittiğini fark etti. "Çok hoş bir çalışma ortamı, burada çalışmak çok zevkli olacak. dedi içinden.

         Video oyunlarında kullanılan silahların oyuncak şekillerinin yapılmış olması ,oyun kahramanlarının üç boyutlu halleri ,son donanımlı bilgisayarlar ,bisikletler bile bir duvarın köşesinde onlar için bırakılmıştı . Erkan çocukluğundan beri sevdiği bilgisayarlara ve diğer yardımcı aletleri burada bulmaktan ötürü de çok sevinçlidi.Yıllardır aldığı eğitimi ürüne dönüştürme şansı önüne serilmişti. İşte ilk gününde sevdiği dostlarını görmek ,onlarla çalışacak olmanında ayrı bir sevincini yaşamak hayatındaki işlerin yolunda gideceğinin en büyük göstergesi olmuştu.

           Nüket ise toplantı üstüne toplantılara katılmaktaydı. Kafe Su bayiliklerinin ülke genelindeki sayıları ,ne kadar yeni tür kafelerin satıldığı ,kafelerin dekorasyonu ve eksiklikleri gibi bir çok grafik ve verilerle uğraşmaktan başını bile kaldıramaz olmuş ,ayrılığın acısını az olsa unutmuştu.Bu esnada çalışanlar toplantıya katılmak için başka bir ofise geçdiler.Nüket de arkadaşlarına dahil oldu. Önce veriler incelendi büro sorumlusu veri grafiklerini sergiledi ve sonra kafe dizaynı görüntüleri projektörden yansıtılmaya başlandı.

            Bu sırada projektörde bir kız belirdi .Bu kafede çalışan bir kızın fotoğrafıydı.
Patron birden şok oldu ve o sinir harbiyle konuşmaya başladı." Bu kız küpe takıyor ve bir de işte telefonunu kullanıyor. Hangi şube de çalışıyor? Bu çalışan hemen disiplin cezasına çarptırılmalı,hemen bulun bu elemanı" Çalışanlar şaşkın şaşkın birbirlerine baktı. Sonra ilk sözü Merve Hanım aldı." Şubenin yanından metro geçiyor gibi görünüyor.Sarıyer şubesi olmalı."Bu söze kimse karşılık vermedi.
Deniz Bey kendi fikrini sundu." Beşiktaş şubesidir. Merve Deniz Bey'in görüşünün yanlış olduğundan emin olduğu için tekrar söz istedi ." Sarıyer şubesi olduğuna oldukça eminim ."
Patron bu karşılıklı fikir alışverişleri sırası da elini masaya vurarak ,sert bir ses tonuyla "Sorumlusu kim bu şubenin?" diye soru çalışanlarına .Herkes sus pus olmuştu. Oda da projektör makinasının hafif cızırtısından başka hiçbir ses duyulmamaktaydı.Sessizlik
Ayşen Hanım'ın söz almasıyla son bulur. "Sorumlusu benim efendim ,Afedersiniz efendim ! Hatalarımı düzelteceğim."diye endişeli ses tonuyla işiteceği azarı da göz önünde bulundurarak konuştu.

         Patronnun gözleri kanlanmış ,elleri masaya hafiften vurmakta ve yüzü sinirden kızarmış bir halde Ayşen Hanım 'a dönerek "Artık çok geç !İşini sevmiyor musun? O zaman kapı orada."
deyince Ayşen boynunu bükdü ,patrona ne diyeceğini bilemedi,donakalmış bir halde sanki sandalyesine çivilendi.
Nüket, bu gergin ortama daha fazla dayanamadı ve söz aldı.

            "Efendim ,Ayşen Hanım ,benden devralmadan önce o şubeyi ben denetliyordum .Oranın sahibi bunu söylemeli miyim ,emin değilim?Ancak onun kontrol edilmesi imkansız .Onunla zor bir dönem geçirdiğimi hatırlıyorum.Ayşen Hanım'ın onu birkaç kez uyardığını biliyorum."
Patronu bu sözler de teskin etmez ve Nüket e de " Başlarında sen varken de böyleler miydi?Peki o zaman bu neden sorun değildi." der.
Toplantı soğuk rüzgarların estiği bir konuşma savaşına yönelirken patron bir anda toplantıyı bittir.

         Toplantıdan sonra herkes neye uğradığını şaşırdı.

          Ayşen ise patronun laflarını henüz sindirememişti .Bir süre ofisten dışarı çıkamadı. Oturduğu yerde kalakaldı. "Bir an önce iş yerinden uzaklaşmalıyım "diye düşündü yerinden kalktı,çantasını ve montunu almak için ofisine yöneldiğinde Nüket 'i gördü.Nüket' e biraz konuşabilir miyiz ? dedi. Onu kenara çekdi.
" Ayşen ,ben sadece..."
" Sen sadece iyi niyetliydin .Ancak sana teşekkür edemem." Ayşen Nüket' in iyi niyetini anlamamazlıktan gelir.Nüket yine de tüm iyi niyetiyle Ayşen 'e
"Sariyer Şubesine gideceğim. Ben daha iyi olduğum için bunu önermiyorum. Sahibini epeydir tanıyorum ve yapılacak şeyi biliyorum.

          Ayrıca şu anki ruh haliyle çalışamazsın. " deyince Ayşen " Bugün toplantıda sen daha çok zorlanırsın diyordum ama kabak benim başıma patladı.
Nüket gerçekten Ayşen' in ne demek istediğini anlayamamıştı.
Ayşen çantasını aldı ve hızlıca gitti.
Aslında Ayşen ,Nüket 'in bu kadar cesurca konuşması altında ezilmişti Bu yüzden ne diyeceğini bilememişti.Çünkü ona hem hayran hem de olmak istediği insan olarak bakmış ama onda kıskançlık duygusu ağır basmıştı.

            Nüket ise Ayşen' in gidişinden sonra masasına geri döndü. Yeni teftiş dosyalarını almak için en alt çekmeceyi açtığında yine o kupa ile karşılaştı ve kurduğu tek cümle "korkunç " oldu.Neslere anlam yükledikçe bize hatıralar sunarlar. Nüket ise geçmişe ait hiçbir hatırasını anımsamak dahi istemiyordu.

KIRMIZI ŞEMSİYEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin