KIRMIZI ŞEMSİYE

Müdür Yardımcısı Nihat

Müdür yardımcısı Nihat Bey her zamankinden daha formda olarak işe gelmiştir. Herkes harıl harıl çalışmaktadır.Bütün Bayan çalışanların kabusu olmasına rağmen çalışanlar ona tahammül etme yöntemleri armaya koyulurlar. Kimisi saçlarını önüne atar ve kulaklarına tıkaç tıkar.Kimisi o konuşurken dinleme taklidi yapar,kimisi ise ona görünmemek için çoğu zaman yolunu değiştirir. O sabah Müdür yardımcısı Nihat Bey' in Nüket ve Elif' i sorgulama günüydü. Nüket ise yıllardır bu adama alışmış olacak ki eskisi kadar onun saçma sapan sözlerinden etkilenip kendini mutsuz etmiyordu.  Bu sözlerden en çok etkilenen stajyer çalışan Elif Hanım 'dı. Bazen Elif Hanım Nihat Bey' in  odasından çıktığında ağlama krizine giriyordu.
Çalışmak zor zanaatı. Hani derler ya çalışıyorum bir de ağız kokusu çekiyorum diye aslında çalışmaktan da zor olan bu olsa gerekti. Nihat Bey Kafe Su' ların gelir gider cetveli denilen aylık grafiklerini Nüket' den istedi. Nüket hemen Gelir gider cetvelini incelemeye koyuldu.Hatası olmadığını anlayınca Nihat Bey' e bilgisayar ortamından gönderdi.Nihat Bey boş durur mu? Hemen Nüket ve Elif Hanım'ı odasına çağırdı.
Müdür yardımcısı Nihat Bey: Bunlara rapor mu diyorsun  yoksa çizim mi yoksa gelir gider cetveli mi?
Nüket: Güzel yapmaya çalıştım yoksa beğenmediniz mi?Nüket sorusuna cevap alamaz.O sıra da"Elif Hanım bana bir cetvel getirir misiniz ?"diye seslenir Nihat Bey . Elif nefret ede ede yerinden kalkar ve Nihat Bey 'e cetveli uzatır ama o da Nihat ın hışmından payını alacaktır. Nihat Elif 'e odadan gitmemesini söyler.Tekrar Nüket 'e dönerek "sence bu hizalı mı çizilmiş "diye böbürlenerek konuşur çünkü basiretsiz de olsa amir olmasını ona güç vermekte ve onu konuşturmaktadır.
Nüket savunmaya geçer "Paragraf başı olduğu için satır başı yaptım "diye üstüne basa basa belirtir.Nihat Bey aşalama politikasına geçer ve "sen roman yazar mısın?" Diye söyleyince .Nüket içinden Allah' ım neydi benim günahım diye geçirir.Nihat aşalamaları sınır tanımaz.En sonunda onları gereksiz şeylerle vakit harcamakla da suçlar ve asıl uğraşmaları gerekenin raporun amacı olduğunu belirtir . Sunum için gerekli taslaklar için bulunan fikirlerde ona göre değildir. Elif burada lafa girer ve "Son üç yıldır kullanılan taslaklar ve şablonlar  bunlar deyince Nihat sinirlenir" intihal yapmanı sana kim söyledi " diyerek hiddetlenir. Yaratıcı olmaları gerektiğini öğütler arada. En sonunda ikisine de "sadece rakamları ve şekilleri  yerleştirmişsiniz olduğu gibi taslağı kullanmışsınız "diye de tekrar belirtir. " Kes -yapıştır yapmaktan öte bir işiniz yok " deyince Elif istemsiz bir şekilde "  "Kobyala -yapıştır efendim "diye Nihat Bey 'in cümlesini düzeltir.Nihat o sevimsiz ve sinsi gülümsemesiyle Elif Hanım 'a yönelerek "O kadar zekiysen raporun neden uyduruk "diye sorar. Raporu yeniden ve yaratıcı şekilde tamamlamasını Elif 'den ister. Nihat Bey bu iki Bayan çalışanı paralamakla yetinmez. Ayşen Hanım' ı da çağırır. Ayşen Hanım bu kadın istismarcısı adamı dinlememek için odasına girmeden önce iki kulağına kulak tıkacı takar ve saçlarıyla onları kapar.Aslında tüm bu bayan çalışanları odasına çağırmasında ve bütün bu lafları etmesinin  altında yatan neden dünkü yemek ve karoke partisine bu kadın çalışanların katılmamasıdır. Söze şöyle başlar"Dün Asel Hanım ,Deniz Bey ,İbrahim Bey ,Ahmet Bey ,Duru Hanım gibi içlerinde en genç çalışanlarımız bile ekip yemeğimizde sonuna kadar kaldı.Ama kıdemliler örnek olmanız gerekirken gizlice kaçtınız.Ekip yemekleri niye var?Amaç çalışanların  işe bağlılığını arttırmak ve ekip çalışması yapabilmek.Daha iyi olmalısınız.Başarısızlığa uğrayanları ekibin düşüncesiz üyeleri olarak görürüm.Arkadaşlık duygunuz nerede?Bir düşünün .Cinsel ayrımcılığa gözyummuyoruz.Kimsenin sizi alkol almaya zorladığı da yok.Eşit bireyler olarak birbirimizle iyi geçiniyoruz.Sizin sorununuz ne?...Dağılın.
Bu uzun  nutuklar sonra bayanlar bir oh çeker ve işlerine devam ederler. Onlar dünkü ekip yemeğinden kurtulmayı kendilerine kar saymışlardır.
Nihat Bey o günkü öğle yemeğini erkek çalışanlarla yer böyle bir tepki vermeyi de kendine uygun görür.