Kırmızı Şemsiye

116 94 12
                                    

         Açılış için hazırlanan kafe , güne Nüket ve arkadaşlarının çalışmasıyla merhaba der.Kafe de içecekler sırasıyla büfeye dizilmiş ,makineler yeni kurulmuş renkleri etrafa ışık saçarcasına paketlerinden yeni çıkmış ,fincanlar düzenli bir şekilde dizilmiş . Müşterisini bekleyen masalar ve örtüleri kahve rengi ve hardal sarısı kıvamında. Kafe Su' ların logosu olan sincap maskodu giriş kapısını yanında gelecek müşterilerini karşılar konumda sıraya durmuştu. Kısacası her şey yerli yerindeydi.
         Nüket  ekibi ile öncelikle rol dağılımı yapar. Nüket kasada duracak  ,Deniz Bey Kahve çeşitlerini hazırlayacak ,Ayşe Hanım aramolardan sorumlu olacak ,Efe Bey servisten sorumlu olacaktı. Geriye sadece bulaşık bölümü kalıyordu. Bunun için Nüket şirkete telefon etti ve iki kişi daha göndermeleri istedi.
Şirket Ediz ve Mert adında yeni işe girmiş stajyer iki eleman daha gönderdi. Çalışmaya başladılar. Nüket kasada durduyor ,müşterilerin hesaplarını faturalandırıyordu aynı zamanda koordinasyonunda başıydı.
O gün Kafe özellikle okullara yakın olduğundan olsa gerek öğrencilerle doldu taştı .Ekibin hiçbir üyesi tabiri caizse nefes alacak vakit dahi bulamadılar. Ara da çalışan Ayşen Hanım patron bize bunu neden reva gördü diye söyleniyordu. Nüket de "Bu şubenin tüm işlemlerini ben yaptım. Açılışla ilgili sıkıntılarını şirkete ben rapor ettim. Bu yüzden bize  bu işi reva gördü patron" diye yakındı. O sırada mutfak bölümünde bir kıyamettir koptu.Yeni elemanlardan Mert  porselen fincan setini ellerinden kaydırıp beton zemine düşürmüştü.Bu ses üzerine mutfağa giden Nüket "Mert sen benimle gel bu bölüme Efe Bey baksın ,sen de depodan kafeleri getirip eksikleri tamamla" dedi. Kimi zaman yorulsalarda ,kimi zaman gülüşseler de o gün kafe açıldı ve patronun tüm talimatları gerçekleştirildi.Akşamın karanlığı etrafı yoklarken kafede tek bir müşteri bile kalmamıştı.Yorgunluklarını gidemek için  Ayşen Hanım herkese  birer kafe yaptı. "Bu işinde üstesinden geldik arkadaşlar".dedi.
         Nüket ve ekibi kafe deki işlerini bitirip dinlene dursunlar patronun yardımcı İbrahim bey açılış sırasında hediyelik ürünlerin yer aldığı dosyayı imzalamayı unutmasının suçunu kimin üzerine atacağını düşünmektedir. Aslında Ayşen Hanım sarı bir not kağıdıyla Müdür yardımcısı İbrahim Bey in odasına koyduğunda emindir ama kanıtlayamamaktadır.
Müdür yardımcısı  İbrahim Bey Ayşen 'e telefon açar. Fatih 'te açılacak şubenin hediyeleri yerine ulaşamadı bu sorumluluğu Nüket alacak ve zarar onun maaşında  tanzim edilecek der.  Ayşen ben Nüket' in suçu olduğunu düşün müyorum?deyince İbrahim Bey suçlu bir bakışla kalakalır. Ayşen Hanım raporu yenileyip odanız bırakırım efendim." deyip telefonu kapatır.Ayşen zaten yorgun olduklarında  ve Nüket in canını sıkmamak için bu görüşmeden Nüket 'e bahsetmez.
Müdür yardımcı o öğle arası sekreter Merve Hanım ve patro ile öğle yemeğine çıkmıştır. Patron yemek esnasında Şişli şubesinin durumunu Merve Hanım a sorar."Şişli şubesinde durumlar nasıl Merve Hanım?
Merve Hanım çorbasından bir yudum alır ."Her şey iyi gidiyor efendim."Patron  Şişli gibi bayiliklerde çalışanların işlerinin ehli olduğu ve kar marjlarınında yüksek olduğunu duymuştur. Bundan dolayı bu bayiliği sorarak aslında duyacağı güzel cevapları da bilmektedir. Yine de "çok iyi,bunu duyduğuma sevindim ." şeklinde karşılık verir.
Patron konuyu o öğlen bayi açılışında hediyelik kafelerin onay raporunu sorunca Müdür yardımcı İbrahim Bey şok olur. O patronun bu konuyu unuttuğunu düşünmektedir. Merve Hanım bu konudan Ayşen Hanım ın sorumlu olduğunu belirtir. Patron bu konunun derin araştırılmasını ister.
Merve Hanım Ayşen Hanım nın tutuğu örnek raporları tek tek inceler ve bu hediyelerle ilgili raporun örneğini de bulur. Bu yazı bayi açılışından birkaç gün önceye aittir. Rapor müdür yardımcısı İbrahim Bey 'e verilmiştir.Böylelikle raporun onaylanmasından sorumlu olan onaylamayı unutan kişi tespit edilmiştir. Merve ,Ayşen Hanım a telefon eder ve tüm gerçekleri anlatır.Ayşen bu duruma çok sevinir.Hediyelerin dağıtımından kaynaklı zararı İbrahim Bey ödemek zorunda kalır.
Bu arada yorgunluk kahvelerini içen ekip kafeden birer birer ayrılmaya başlar . Kafede en son Nüket kalır. Bunun nedeni de Nüket in kafe açılışını yapmayan sahibiyle görüşmeye gidecek olmasıdır .Çünkü ekip her gün kafeye gelip çalışamaz. Onların görevi şirkettedir.
Nüket montunu giyer,kafenin ışıklarını söndürür ve akşam saatinde kafenin sahibinin adresinin yazılı olduğu eve gider.
Zile defalarca basmasına rağmen kafe sahibi kapıyı açmaz. Nüket bunun üzerine çantasından not kağıdı ve kalem çıkarır ve "Beyefendi ,benden kaçmak hiçbir şeyi çözmeyecek .Lütfen beni arayın."şeklinde yazı yazar.Notu kapıya yapıştırır ,belki kapı açılır diye arkasına baka baka oradan uzaklaşır.
Şirkeyin arabasına biner ve arabayı şirkete bırakmak için binanın garajına yönelir . O gün o kadar çok yorulmuştur ki arabada uyuyakalır.
Erkan ofisteki işlerini bitirip asansörle garaja inip arabasına binecektir. Kahve şirketinin arabasının önünden geçerken arabanın içinde uyumakta olan Nüket in görür. Bir süre onu izler o sırada Nüket in kafası kayıp arabanın camına çarpar ve uyanır.Kafasını kaldırım baktığında arabanın önünde Erkan ın ona bakmakta olduğunu görür. Şaşırıp başını direksiyona koyar o sırada kornaya basar.İkisi de birbirlerine gülümserler.Nüket kendine çeki düzen verip arabadan iner. Erkan ın yanına gider. Erkan "çok yorgun görünüyorsun Nüket ,sen şimdi yemek yememişsindir.Ben de kurt gibi açım ,hadi yemeğe gidelim deyince." Nüket fazla konuşmaz çünkü hala uyku sersemidir. Sadece " olur " diyebilir 
Erkan ın arabasıyla iş yerine yakın bir restoranta giderler ve yemek şiparişlerini verirler. Bu restorant çok lüks olmasa da temiz ,düzenli şık bir restoranttır.
Erkan  Nüket le karşılaştığı ve yemeğe çıktığı için mutludur fakat içini yiyen soruyu sorup sormama konusunda kuşkuya düşmüştür.Sonra içinden" hadi Erkan yapabilirsin diyerek kendine cesaret verir ve konuşmaya başlar."Senin şerefsiz nasıl? "deyince Nüket şaşırır ve "şerefsiz mi?"  diye anlayamadığı belirte  cümle kurar. Erkan ise "tekrar onunla çıktığın için adını saygıyla mı anmalyım ? " şeklinde Nüket e kızgınlığım belli eden bir tavır takınır.Nüket ise Erkan ın ne demek istediğini hala anlayamamıştır.
"Sana bunu Suna mı söyledi ?Benim hala Murat la görüştüğümü mü anlattı sana?" Erkan söylediği sözlerin ablasına ulaşacağını anlayınca kıvırır ." Sadece ilişkiyi bitirmek senin için zor olacağını düşünmüştüm .Sonuçta birbirinize deli gibi aşıksınız. "şeklinde cümlelerini değiştirerek ortamı yumuşatmaya çalışır.
Nüket Erkan nın saçmaladığını  belirtir şekilde " Deli gibi aşık mı?Neden düşünmeden sonuca varıyorsun ." der.

Erkan ın içindeki fırtına bir türlü dinmez ve cümleler sıralanır.
"Acayip bir cift olmalısınız.Sizden küçükler bile size acıyor."
Erkan ın ağzından dökülen bu cümlelerin nedeni kıskançlık duygusunun tüm bedenini kaplamış olmasıdır.Tabi Nüket bunu anlayamaz ve savunmaya geçer.

"Sen ilişkideki hiç böyle olmadın mı?insan ilişkisini yaşarken tutkulu olmalıdır.Hiç tutkulu olmadıysan Erkan bence tuhaf olan sensin. Diğer kişiye de hiçbir saygın yok demektir. İki kişi de aşıksa  birbirleri için delirmeleri çok doğal tama mı?der.
Erkan Nüket in bu konuşmasına  daha da gergin bir şekilde cevap verir.
"Öğle ise sen aşk uzmanı olmalısın.Söylediklerini aklımda tutup kullanacağım emin olabilirsin."
Nüket Erkan ın iğneleyici konuşmalarına bir anlam veremez.Nüket bir taraftan ayrılık acısı yaşamakta bir taraftan da herkese açıklama yapmak zorunda olduğu hissedip sessizliğe bürünür. Erkan çok ileri gittiğini ve Nüket in üzdüğünü anlar  ve sözleri için ondan özür diler.
Duygularını kontrol edemediği ve Nüket e Murat la görüştüğü için kızıp bu cümleleri kurduğu için kendi kendine hayıflanır Erkan. Belli süre sessizlik sürer. Erkan camdan dışarı bakar ki yağmur damlası cama vurmakta ve camı ıslatmaktadırlar. Taneleri Nüket ile kendine benzetir. Her biri akmakta ama bir türlü aynı yönde birleşmemektedirler.
Erkan Hava durumunda yağmur yoktu . Nerdem çıktı diye söyleyince Nüket e şemsiyesi olup olmadığını sorar. Nüket yağmurda yürüyeceğini ve ıslanacağını dile getirir. Erkan buna anlam veremez. Nüket ise Erkan a  o kadar sinir olmuştur ki ancak bu siniri yağmurda ıslanınca geçecektir.
Erkan Nüket in gergin olduğunu ve sinirinin geçmediği hissedince tekrar o dan özür diler.
Nüket ise özür dilemesi gereken benim benim yüzümden Ayşenle o güzel ,nefis pizzanın yiyemedin.Benim elimde de değildi iş çıktı. O yüzden beni affedebilirsin." diyerek Erkan a laf sokar.
Erkan ın ise amacı Ayşen ile değil Nüket le pizza yemeğe gitmek olduğunda  "önemli değil ,birlikte gidelim ,zaten geleceksin değil mi?"
Nedem geleyim?İstemediğim bir yere gitmek istemiyorum."
"Neden öğle hissediyorsun Nüket"
"Anlamıyorsun değil mi? Size katılmak isteyip istemediği mi sormadın mı?Aynı zamanda da birlikte gidelim demedin bana?
"Sanırım o zaman şarhoştum ve doğru kelimeyi bulamamıştım."
"Eminim sarhoşsundur. Hey ,erkekler için önemli olan dış görünüş mü? Erkekler iğrenç ..."
Erkan bu soruyu içki içerken yanıtlar . Çünkü Nüket bu soruyu Ayşen güzel ve genç olduğum için sormuştur.
"Sen herkesten daha güzelsin."
Bu sözden sonra ikisi arasında sessizlik bir süre daha devam eder. Aslında Nüket in bu cümle çok mutlu etmiştir.Erkan tüm yemek boyunca söylediği onca söz bu sözün altında kalmış ve sanki konuşulan kelimelerin tamamı yok olmuş ve her şey "sen herkesten daha güzelsine" 'odaklanmıştır. Yemeklerini sessizlik içinde yiyip restorantandan dışarı çıktıklarında yağmur iyice hızlanmıştır.
Erkan ,Nüket  e burda beklemesini ve şemsiye almaya gideceğini söyler.
Yaklaşık 50 metre aşağıda bir dükkana girer. Önce eline beyaz ve kırmızı iki şemsiye alır. Sonra beyazı bırakır ve sadece kırmızı şemsiyeyi alır.Koşa koşa Nüket in yanına gelir."Nüket neden bir şemsiye aldığını sorar ama Erkan bu soruya yanıt vermez.Şemsiyeyi açar ve Nüket in omuzundan tutup kendine doğru çeker.Birlikte yağmurlu hava da sokakta ayakları sulara deye diye yürüler.İkisini de bu kadar yakınlaştıran o kırmızı şemsiyedir.
Erkan tek bir şemsiyeyi Nüket le yakın olabilmek için almış ve şemsiye görevini yapmış aşkın ilk kıvılcımını kırmızı renginden bu iki kişiye çoktan akıtmıştı.

KIRMIZI ŞEMSİYEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin