KIRMIZI ŞEMSİYE

Murat ile Nüket

Nüket' in babası Necati Bey  yeni emekli olduğundan evde canı sıkılmaktadır.İngilizce öğrenmeye merak salmış İnternet ortamında yer alan bir kursa da üye olmuştur .Türkçe cümleleri ingilizceye çevirmeye çalışır.Bunu yapmakta bir amacı yoktur. Sadece emeklilik sendromu yaşamaktadır. Evin oturma odasında leptopun karşısında dil çalışmaları yaparken"Eğer o uçak havalanırsa ve onun yanında değilsen pişman olursun.Belki bugün ya da yarın değil ama yakında ve hayatının sonuna kadar  Paris her zaman bizim olacak".cümlesini ingilizce söylediği esnada Nüket' in annesi Niymet Hanım pazardan gelir.Elindeki poşetleri masanın üzerine koyar, montunu çıkarır ve evham evhamlı sandalyeyi kendine doğru çeker. Necati Bey kulaklıkları çıkarır ve karısının karşısına masaya oturur.
Necati Bey :Ne aldın?
Niymet Hanım:Sonra bakarsın . Bana biraz su ver.Terliyorum
Necati Bey:Dışarısı çok sıcak mı?
Niymet Hanım: Canım çok sıkıldı.
Eline masanın üzerindeki dergiyi alır .Sinirli sinirli yüzüne doğru sağlamaya başlar.
Düğün hediyesi almaktan iflas edeceğiz .diye yakınır Niymet Hanım cebindeki düğün davetiyelerini Necati Bey 'e verir.
Necati Bey:Yeğenimizden bu davetiye.Ağabeyim ve eşi yeni gelini sevmişler.
Niymet Hanım: Geliniyle sürekli övünüyor.O yüzden gelinin mükemmel bir geçmişi var sandım.Övüneceği tek şey gelinin babasının orman bölge müdürü olması.
Necati Bey:Tamam ,azımsanmayacak şey değil ama övünülecek bir şey de değil .
Necati Bey düğün davetiyesinin altında bir davetiye daha görünce bu da senin arkadaşından geliyor sanıyorum .der.
Niymet Hanım: Bu Edirne de yaşayan arkadaşım Makbule 'nin ikinci kızının düğün davetiyesi. Yeni dünürleri özel bir bankanın müdürüymüş. Finans çevrelerinde de çok sözü geçen biriymiş.O da sürekli onları övüyor bana.Ne zaman Nüket 'in Murat' la olan ilişkilerini kıskansalar müstakbel dünürlerinin ne kadar güçlü bir çevreden geldiğini söyleyip bununla övünüp duruyorlar.Yani onları da suçlayamam .Yeni dünürleri de saygın bir aile .
Necati Bey: Biz de aynı durumu Nüket için dileyelim.Umarım o da hem bize hem kendine uygun biriyle evlenir.Hep mutlu olur.
Niymet Hanım:Nüket için üzülüyorum.Beni çok endişelendiriyor. Nüket 'e bıraksak onun evlenmesi çok uzun zaman alır. Bence Nüket ve Murat ı karşısına oturtup onlarla konuşmalısın.
Necati Bey: Öğle mi diyorsun?
Niymet Hanım:Nüket' i artık evlendirmeliyiz. Yaşı otuz beş oldu.Kendi çocuğumuzun düğününü ne zaman yapacağız?
Necati Bey : Tamam
Niymet Hanım:Lütfen söylediklerimi daha çok ciddiye al.Hadi ama.
Necati Bey : Tamam ,anladım.
Necati Bey bu sohbetten bunalıp sandalyeden kalkar ve mutfağa gider. Niymet Hanım da Murat' la bir an önce konuşması için ısrarını kendi kendine söylene söylene sürdürür.Hatta bu durumu  daha da büyütür. "Eğer Murat 'ı aramazsan sana yemekte yapayacağım"diye tehdit vari bir hale sürükler.
Murat ise Nüket 'e telefon etmiş görüşmek istemiştir.Nüket bu ilişkinin kavgalı bitmesini istemediğim için sükunetle ilişkiyi bitirmek amacıyla Murat 'la son kez görüşmeyi kabul eder.
Murat kendi arabasıyla Nüket 'i iş yerinden alır almasına ama Nüket' i eski sevgilisiyle yemek yedikleri restoranta götürür. Nüket inanılmaz şekilde sinir olur. İçi içini yer. Sonuçta Murat hem onu aldatmış hem de terar Nüket' le barışabilmek için onu aldattığı kızla yemek yedikleri masaya oturturmuştur.
Nüket içinden "ne rezil adam bu beni aldattı ,terk etti,barışmak için bir de o kızla yemek yedikleri restoranta getirdi bu da yetmezmiş gibi bir de onla yemek yediği masaya kadar oturttu."diye geçirir.
Murat Nüket 'in bakışlarındaki olumsuzluğu görür ve ne olduğunu sorar.
Murat:Burayı sevmedin mi? Başka bir yere mi gidelim?
Nüket: Daha önce buraya geldin mi?
Murat: Uzun süre önce şirket yemeği için geldim.Çok güzeldi.
Nüket: Tamam o zaman benim için de sorun yok .
Garson restoranta girer girmez onlarla yakından ilgilenir. Nüket daha fazla dayanamaz."Garsonun olağanüstü hafızası var.Seni yakından tanıyor."der.
Murat Nüket' in ne demek istediğini anlamaz. Onun tek amacı Nüket 'le yeniden barışmaktır.Garson menüyü getirir. Murat" bir şey içmek ister misin? Ne alsak ? "diye Nüket' e sorar.Nüket yine sinirli bir şekilde elleri birbirine göğüs hizasından bağlı çok ciddi bir tavırla"önceden denediğini bir şey"
Murat "Ne?" diye cevap verse de yine anlam veremez bu tavra.Nüket laf sokmalarına  devam eder." Geçenlerde yediğin yemek "Murat' da hala taşlar yerine oturmasa da yalana başvurmaktan geridurmaz ve "Uzun zamandır buraya gelmiyorum yemek yemeğe "diye vurgulayarak Nüket 'e cevap verir.
Nüket ,iyice gerilir sandalyeden kalkar ellerini masanın üzerine koyar. Murat şaşırır" Ne  oldu ?"der.
Nüket: Lavaboya gidiyorum.
Murat: Tamam
Nüket lavaboya gitmez ve Suna' yı arar.
Suna ise Sarıyer  durağında Erkan' ın arabayla gelip onu almasını beklemektedir.Nüket  Suna 'ya ne yapacağını bilmediğini söyler. Yaşadıklarını anlatır.
Suna ise "Ben senin yerinde olsam onunla bir saniye dahi birlikte olmak istemezdim .Neden onu dinliyorsun ki Bir bardak şarabı al ,üstüne dök  ve onun yanından uzaklaş. Benim dediklerimi yapacak mısın? Ne diyorsun?Yoksa o Murat denen herifle tekrar mı görüşeceksin." diye söyler. Bu sıra da Erkan arabayla gelir ve Suna' yı duraktan alır. Suna telefonla konuşmaya devam etmektedir.Nüket 'e "Neden onunla zaman harcıyorsun ,neden?Aptalca bir şey yapmasan iyi olur." diye kızmaya devam eder.
Erkan olan biteni almaya çalışır. Suna'ya konuştuğunun kim olduğunu sorar.
Suna:Sence ,tabiki de Nüket.Murat yine gelmiş.
Erkan: Neden gelmiş?
Suna:Sence. Nüket 'i tekrar elde etmek için uğraşıyor.

Erkan: Peki Nüket bunu biliyor mu?Neden hala onla görüşüp duruyor?
Suna:Ben de anlamıyorum.Ne işi var hala onunla.Sanırım kendi istediği ile görüşmüyor.Adam haber vermeden geliyor.
Erkan: Çünkü ,Nüket ona yüzveriyor.
Suna: Bence bugün ilişkisini tamamen sonlandırır.Murat 'a bir şans daha vereceğini sanmıyorum.
Erkan: Umarım.
Suna: Neden Nüket' in bu olayı için öfkeleniyorsun?
Erkan: Yoo ,öfkelenmiyorum.
Bu arada Nüket Suna ile konuşmasını bitirip masaya geri döner. Beli bir süre sessizlik olur ikisi arasında.
Murat bu sessizliği bozar ve "Aramızı düzeltmek için elimden geleni yapıyorum ama sen bu durumu çok zorlaştırıyorsun.der
Nüket Murat' ın bu pişkin hallerine daha fazla dayanamaz ." Ben mi zorlaştırıyor?" deyince Murat "Tabii ,ne yapacağımı bilemiyorum .diye karşılık verir.Nüket 'in sabır damarı çatlar."Yüzsüz müsün beyinsiz misin?"
Murat şaşkın " Ne demek istiyorsun?"
Nüket " beni nasılsın buraya getirirsin?Aramızı düzeltmeye çalışmıyor musun?Ruj , jartiyer çorabı ,iç çamaşırını...
Beni dava etmek mi istiyorsun? İşin içine bir de saldırı mı ekleyeyim?İlişkimizi iyi bir şekilde bitirmek için buraya geldim.Ama sen çok acımasızsın.Çok kötüsün..."
diyerek masadan hızlıca kalkıp restorantın kapısına yönelir. Murat da arkasından koşar.Nüket 'i kolundan tutar ve hızlıca kendi yüzüne döndürür."Suçu olan tek ben değilim.Geçen gün birlikte olduğun adam kimdi?Bak sen de başkasıyla görüştün şimdi beni neden kötü adam yapıyorsun?Ödeştik sayamaz mısın?
Nüket sinirlenir."Sen suçlu değilsin. Senin gibi biriyle  görüştüğüm  için ben suçluyum." deyip hızlıca arkasını dönüp gider. Murat ise "beni böyle bırakıp gidemezsin" diye arkasından söylenir.Nüket dönüp arkasına dahi bakmaz ve oradan uzaklaşır.