12

674 26 7
                                    

Sonunda sınavları bitmiş huzurlu bir ben bırakıyorum buraya. İyi okumalar.  (⁠✿⁠^⁠‿⁠^⁠)

..

Damacanadan doldurduğu suyu uzattı.
"Aç içmeseydin." Dedi, tereddütle.

Avucumdaki ilaçı bekletmeden ağzıma atıp suyu kafama diktim.
"Sikimde değil." Dedim.

Hâlâ aklım almıyordu. Kendimi rüyada gibi hissediyordum.
Yanlış numara dolayısıyla anama söven sonrasında durmadan bana mesaj atan çocuk Rüstem abinin torunuydu.

Bardağı masaya bırakıp parmaklarımla şakaklarımı ovaladım.

"Dün götü başı dağıtmışsınız, şimdi de böyle geberirsin işte."

"Sesi-"

"Kurban olayım sikmediğin bi sesim kaldı iffetimden ne istiyorsun!"

Bu çocuğa mesajlarda zor katlanıyordum. Canlı canlı nasıl tahammül edebilirdim ki?

"Telefon numaramı cidden oyundan mı salladılar?" Dedim gözlerimi ela gözlerine çevirip.
Yeşile yakın ela gözleri vardı benimkiler gibi belirgin değildi. Daha karışık sarı yeşil ela gibi bi gözdü onunkisi.

"İşim gücüm yok Yusuf'un telefonunu bulayım da anasına söveyim mi diyeceğim amına koyayım. Oyundaki orospu çocuğu verdi işte." Dedi umursamazca. Sonra umursamaz ifadesi sertleşti.

"Bak yine aklıma geldi, göt yoktu numarasını verecek. Amına koyduğumun klavye delikanlısı."

alaycı ifadesi tamakengeçip başka bi insana dönüştüğünde onu ne kadar sinirlendirdiklerini anladım. zaten ilk bana yazdığı kişi tamamen şu an gördüğüm kişiydi. sinirlive normal hali tamamen bambaşka iki kişi gibiydi. İçinde daha kaç tane Yusuf taşıdığını merak ediyordum.

lan ne merak etmesi! yok merak falan

"Şimdi sen benim dedenin; evladım, yiğenim, kurban olduğumun sıpası diye bahsettiği Serhat mısın?"

Rüstem abi beni ayrı sever demiştim.
Başımı salladım.

Bi anda oturduğu koltukta dikleşti. ellerini masaya sertçe vurup bağırdı."Ulan mirası onun üstüne yapacağım bok alırsın diyo bana!"

Bağırsa bile sesindeki ton ciddiyetten uzaktı.

Sırıttım.
Sandalyede arkama yaslanıp masadaki sigara paketine uzandım.
"Az bile demiş. Meyhane benim."

Elime dokunan ellerle duraksadım.
Paketin üstündeki elimin üzerindeki uzın parmaklara baktım. Açık tona sahip elleri pürüzsüzdü. Uzun parmakları, kemikli yapıya sahip olmasına karşın yumuşaktı.

Düşünme.

"Koku yayılır." Dedi.

Kaşlarımı kaldırdım. Gözlerimi parmaklarından çektim. Düşüncelerimi dağıtmam lazımdı.
"Sen içmiyor musun?"

"İçiyorum."

Kaşlarımı çattım. "E o zaman?"

"Balkonda içelim eve siniyor koku sonra çıksın diye çamaşır suyu döküyorum ayrı bi bileşen oluyor amına koyayım."

Yanlış Numara BxB (Gay)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin