29

406 17 4
                                    

Telefonum çaldığında birden kendime geldim.
Hassiktir! Ne olmuştu az önce?

Utançla Yusuf'tan uzaklaştım.
Telefonu elime alırken kendime sövüyordum.

Derdim neydi ki?

Az önce Yusuf'un bu kadar dibindeyken ne yapmayı düşünüyordum ki?
Eminim ki şaşırıp ürkmüştü.

Arayan Kemal'di. "Alo." Dedim.

"Gülüm biz İzmir'e geldik. Yusuf haber vermiştir. Haber edemedim kusura bakma."

"Ne kusuru lan saçmalama. Evimi biliyorsun zaten gelin." Dedim.

"Yok yok biz aramızda para toplayıp bi ev kiraladık. Hatta siz buraya gelin. Senin ev sıkışık olur düye düşündüm sonradan. Apartlar falan da ben sevmiyorum.."

"Tamam, konum at." Dedim.

Telefonu kapattıktan sonra bir süre arkamı dönmedim.
Döndüğümde nasıl bir ifadeyle karşılaşacağımı bilmiyordum. Az önce hormonların etkisiyle yakınlaşmamı engellememiş olabilirdi ama şimdi aklı başına gelmiş olamalıydı.

Belki de rahatsız bir ifade takınacaktı bana bakarken. Bunu görmek istemiyordum.

"Arayan Kemal'di. Ev tutmuşlar. Oraya geçeriz." Dedim.
"Hem daha rahat ederiz."

Biraz sessizlik oluştuktan sonra "olur." Dedi sadece.

Ayarladıkları evde kalacağımız için kendime minik bir çanta hazırladım, Yusuf'ta valizini topladı.
Aramızdaki garip sessizlik Kemal'in attığı konuma gidene kadar devam etti.

Ve konum hiç yakın değildi!
Siktiğimin yerine gidene kadar 2 saat mal gibi susup birbirimize bakmaktan kaçınmıştık resmen

Bok vardı da yaklaşmıştım orospu gibi. Kendime hakaret etmiyordum hayır. Sadece onu ürkütmüş ve benden uzaklaşmasına sebep olmuştum. Bunun için suçluluk duyuyordum.

Gülüp eğlenen, habire şebeklik yapan çocuk put kesilmişti. Bıçak açmıyordu ağzını 2 saattir.

Bırak ilişkiyi arkadaşlığı da bok etmiştim.
Otobüsten inip biraz daha yürüdükten sonra sonunda Kemal'in attığı konuma ulaştık.

Dışarıdaki kırmızı tofaştan geldiklerini anladım.
Yazık bu araba o yolu nasıl gelmişti?

Kapıyı çalıp açmalarını bekledik. Yusuf'un arkadaşlarından boyu hafif kısa olan kapıyı açtı. Sanırım bu Sercan'dı.
Kayseri'de kafam dalgın olduğu için hiçbirini doğru dürüst incelemiştim.

O yüzden biraz dikkatli baktım.
Kayseri'deyken kahverengi olan saçları şimdi sarıydı, mavi gözleri vardı. Suratı hafiften çilliydi. Tatlı bir tipti yani.
Feminen değildi ama. Hafif bir tatlılıktı sadece.

Arkadaşını görüp güldü ve kısaca sarıldılar. Ardından bana dönüp elini uzattı. Kısaca tokalaşıp içeri girdik.

"Vay vay vay gelmiş kardeşim!" Kemal konuşa konuşa yanıma gelip beni kolları arasına aldı.
Sarılışına 2 saniye karşılık verip hemen çekildim.

"Lan it." Dedim kızgınca. "Ben eşek ölüsü gibi yükü İzmir'e taşırken yalvardım sana da kabul etmedin arabayla gelmeyi. Ne değişti şimdi?"

Mahcup bir ifade takındı. "Şimdi şöyle kardeşim.."

"Ne kardeşimi be sus." Dedim ayıplarcasına bakıp.
"Yok bakımı olur. Yok bozulur. Yok o kadar yolu gelemez diyordun hani?"

"Abi bakma geldiğimize keşke otobüse binseydik amına koyayım." Dedi, İsmail arkadan.

"Aynen." Diye devam etti Buğra. "10 saatlik yolu 17 saatte anca geldik. Yusuf'la aynı zamanlarda çıkmıştık. Habire mola verdi amına koyayım."

"Ben insanım. Gün içinde bu kadar molaya ihtiyaç duymuyorum valla." Dedi Yusuf'un diğer arkadaşı.

"Getirdiğime dua edin. " Kemal bana döndü. "Serhat valla ağladılar bi hafta. Salmadılar beni."

"Benim otobüste çok midem bulanıyor kalabalık gürültülü falan. Ondan acıtasyon yaptık baya." Dedi Sercan.

Kemalin masum masum kafasını sallayıp suratıma yavru köpek gibi bakmasına daha fazla dayanamayıp güldüm.

Güldüğümde rahatlamıştı o da.

"Aç mısınız? Gelirken markete uğrayıp dolabı doldurduk." Dedi Buğra.

"Evden çıkmadan yemiştik ama yol uzunmuş siz açsanız atıştırırım bende." dedim.

Fazla düşünmekten erken acıkmıştım.

"Bende eşlik ederim." Dedi Yusuf.

Sabahtan beri duymadığım sesini duyunca yutkunma ihtiyacı hissettim. Ancak kendimi tutup İsmail ve Buğra'nın yanına gittim.

"Yusuf'um yine bir aylık bavulla gelmişsin." Dedi, Yusuf'un uzun boylu olan arkadaşı.

"Bizim eşyaların toplamı o bavulu doldurur mu?" Dedi İso Buğra'ya doğru konuşup.

Buğra orta boy bavula bakıp bir süre inceledi ardından cıkladı.
"Doldurmaz."

"Alem-i cihan alıştı benim düzenime siz alışamadınız Mehmet." Dedi Yusuf.

Sesinde herhangi bir üzüntü veya kırıklık yoktu. Oldukça rahat konuşuyordu. İfadesi de gayet normaldi.

Ne çabuk düzelmişti aq!

Ben hâlâ mal gibi kendimi kemiriyordum içten içe, adam iki saatte atmıştı bütün stresini!

Bi an eskiden üzdüğüm kişilerin ahını mı aldım diye düşündüm. Ama ben kimseye bilerek ümit vermemiştim. Ciddi ilişki arayanlardan uzak durmuş, partnerlerim seksten başkasını istemeye başlarlarsa direkt uzaklaşmıştım.

Daha fazla düşünmeme kararı alıp, buzdolabına yöneldim.
Yarım litrelik su şişelerinden birini alıp direkt kafama diktim.
Serinlemem gerekiyordu.

(⁠≧⁠▽⁠≦⁠)

⚠️⚠️okuyun önemli!!⚠️⚠️

Spoiler vermek istiyorum çünkü kararsızım.
Takdir edersiniz ki Kitabımda yan shipler olacak. Her kitapta olduğu gibi. Biliyorsunuz İsmail ve Buğra zaten çift.

Sercan hakkında planlarım var şöyle 2 olasılık arasında kaldım. Kemal olabilir diye düşündüm.
Sonra dedim ki monotonluktan sıkılan İsmail ve Buğra ilişkisine ek olarak gelip bxbxb mi olsa🤭

Bxbxb çok sevmiyorum tek eşlilikten yanayım ama farklılık olabilir.

Mehmet için henüz bi fikrim yok. Açıkçası ondan düz vibe alıyorum. Neyse.

Kaç kişi okuyo bilmiyorum, zaten diğer ilişkiler gündeme gelene kadar bir iki bölüm geçer bu sırada fikrinizi söyleyin.

Oylama yapalım:

BxBxB (İsmail x Buğra x Sercan)

(KemalxSercan)

Oylamaya katılırsanız mutlu olurum minik ekmeklerim. Sonraki bölüm görüşürüz💋
BİG HUG(⁠づ⁠ ̄⁠ ⁠³⁠ ̄⁠)⁠づ

Yanlış Numara BxB (Gay)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin