Yanlış Numara BxB (Gay)

34

Kahvaltı yaptıktan sonra evden çıktık. Buğra ve İso daha uyanmamıştı. Mehmet ortalarda yoktu.
Kemal ve Sercan'da anlasındı bi zahmet.
Bugün cicim günümüzdü. Başbaşa gezip vakit geçirmek istiyorduk.

"Direkt sahil alanına gitmeden biraz dolaşalım." Dedi.

Başımı salladım.

Elimin oldukça yakınında duran eli elimin dışına sürttüğünde gözlerimi kırpıştırıp bilinçsizce etrafa göz attım.

Reflex gibiydi.

"Ne yapmak istersin? Buralarda birkaç şarap tadım mekanı ve açık pazar alanları biliyorum, atmosferi güzel olan kafeler de var." Açıkçası gezmekte berbat biriydim.
Benim için extra aktivite bara gitmekti.

"Olur." Dedi. Ardından bana yandan bir bakış atıp elimi tuttu.

Güldüm. "Harbiden liseli ergenlere döndük." Dedim. Elimizi havaya kaldırıp yüzüne tuttum.
"Böyle mi dolaşacağız?" Diye sordum.

Rahatsız olduğumdan değildi. Sadece tuhaf hissettiriyordu.

"Evet!" Dedi pişkin bir şekilde. "Şikayetin mi var?"

Başımı iki yana salladım hafifçe.
Yoktu.

Otobüs durağına kadar el ele yürüdük. Yoldan geçenlerin umrunda mıydık bilmiyordum ama yoldan geçenler benim umrumda değildi.

Çok tatlı diyip cesur bulanlar da olabilirdi.

Ülkemiz bitmiş şu hale bak diyenlerde.

Deprem felaket bunlar yüzünden oldu diye düşüneni bile vardı.

Sikimden aşağı Kasım Paşa'ydı. Onların ne düşündüğünü umursasak en başından gay olmazdık amına koyayım.

Aklıma gelen detayla Yusuf'a döndüm. "Bu arada cinsel kimliğin belli mi?" Diye sordum.

Dudaklarını birbirine bastırıp kaşlarını havaya kaldırdı. "Bu zamana kadar erkeklerin ilgimi çektiğini söyleyemem. Ama cinsel kimliği takıntı da yapmadım hiçbir zaman."

Yan bir bakış atıp gülümsedi. "Bedenden çok ruh kavramına inanıyorum. Ruhun da cinsiyeti olmadığını düşünüyorum."

Benden daha farklı bir düşünce yapısına sahipti. Ama söyledikleri mantıksız değildi. Hiç o şekilde düşünmemiştim sadece.

Benim hayatımda tek bir kimlik vardı çünkü. Hayatımın hiçbir anında kızlara en ufak bir ilgi bile beslememiştim. Açıkçası kendimi zorlama girişiminde bile bulunmamıştım. Bırak bir kızla ilişkiye girmeyi bunu düşünmek bile midemde rahatsız edici bir his oluşmasına sebep oluyordu.

"Farklı bir bakış açısı." Dedim.

"Öyle." Dedi.

Gelen otobüsün numarasına baktım. Buna binebilirdik. "Gel." Dedim. Birlikte tıkış tıkış olan otobüse bindik. Kartı iki kez okutup ilerledim. O da arkamdan geldi.

Demirlere tutunmaya çalışırken epey zorlanıyordum. Hâlâ alışamamıştım aq.

"Böyle sefil hayatın amına koyayım." Dedi Yusuf kulağıma doğru.

Güldüm.
"Dedenin arabalardan birini getirseydin böyle olmazdı." Dedim.

Yüzünü buruşturdu. "Harcayacak üç günü kalmış daha arabaları bırak garajın olduğu evin bahçesinin anahtarını bile vermez o pinti." Dedi.

Rüstem abi biraz değişikti. Aslında eli çok boldu ama arabalarını vermezdi kimseye.
Adamın hobilerinden biri deniz kabuğu toplamak gibi araba toplamaktı. Uğurlu sayılarının olduğu tarihte üretilen modellere zaafı vardı.
Renklere de.