Yanlış Numara BxB (Gay)

33

"Bu defa ben Yusuf'un kucağına otururum öyle gideriz." Dedim, Yusuf'a tutunurken.

"Kardeşim, Buğralar erken gitti, Mehmet hangi delikte belli değil, gerek yok rahatsız olmaya. Rahat rahat sığarız."

Kemal'e dönerek başımı iki yana salladım. "Hayır. Sığmayız."

"Siktiret." Dedi Sercan. "Sığmazmışız. Ben öne oturuyorum arkada ne bok yerseniz yiyin." Diye devam edip ön tarafın kapısını açarak arabaya oturdu.

"Aynen," dedim gülerek. Arka kapıyı açıp hafifçe sıyrıldım Yusuf'tan "Hadi." Dedim
Yamuk bir şekilde gülerek.

Başını iki yana sallayıp gülerek arabaya oturdu. Hevesle kucağına attım kendimi.
Yan şekilde oturup ayaklarımı koltuğa uzattım.

"Sarhoşsun demem, ayağını sikerim Serhat 'ım."

Kemal'in sevgi dolu sesini duymamla korkuyla ayaklarımı tekrar yere indirdim.

Demezdi, sikerdi.

"Kemal, biz mi Per-"

"Peri."

Yusuf'un sorusunu, daha konuşması bitmeden net bir şekilde cevaplamıştı.

"Ciddi mi lan?" Dedi, şaşırarak.

"Oğlum hadi biz neyse de Serhat lan bu. Serhat amına koyayım. Kaç yıllık arkadaşınız."

Konunun merkezinde olmama rağmen zerre ilgmi çekmiyordu.
Ani çöken yorgunlukla boynu ile omzu arası bi yere bıraktım başımı.

"Serhat kendini Peri'yle niye kıyaslasın amına koyayım?" Dedi Kemal.

Haklıydı. "Haklı." Diye mırıldandım.

Onlar başka konulara geçerken ben uyku ile uyanıklık arası gidip geldiğim için sesleri algılayamıyordum.

Kelimeler vardı ancak mantıklı bir bütün oluşmuyordu beynimde.

Yusuf'un elleri saçlarımda gezinirken ne olduğunu anlamadan araba durdu. Hareket edemeyecek kadar uykudaydım ancak çevreme dikkat edecek kadar da uyanıktım. Öyle bi ara köprüyü işte.

Yusuf beni uyandırmadan kucağına iyice sabitleyip kapıyı açtı.

Şu an gerçekten o ilgi arsızı dramaqenn Wattpad boy ukeler gibi tasvir edildiğimden ötürü yazara bir tık kırgın kalarak Yusuf'un kucağına iyice sokuldum.

Benim suçum yok arkadaşlar. İçkinin suçu.

...

Başımdaki ağrı ile uyanmak hayattaki en nefret ettiğim şeydi.
Ve ne yazıkki her zaman başıma gelirdi.

Kötü bir içici olduğumu kabul etmeliydim.

"Günaydın." Ani sesle yerimde sıçradım.

"Ne bağırıyorsun amına koyayım?" Dedim kulağımı tutarken.

Yusuf yüzünü buruşturdu hafiften. "Serhat mod on."

"Ne diyorsun Allah aşkına sabah sabah?" Dedim. Valla beynim almıyordu.

Sonra hafiften hafiften hatırlamaya başladım.
Öpüşmüştük ya biz.

Hatta ben ön ayak olmuştum bu yakınlaşmaya.

Elimi gözümün altına attım hızla.
Gözlerim irice açılırken Yusuf'a baktım.
"Ağladım mı ben dün?"

"İlk günümüzü böyle hayal etmemiştim yah!" Yusuf, sorumu görmezden gelerek tek ayağını hafifçe yere vurup söylendi.