Daredevil | Şeytandan Daha Ölümcül

-3-

Lütfen Cast'e bakmayı unutmayın arkadaşlar

Samuel,Gwen'i evinde bırakıp hemen yola çıktı.Kırmızı gözlüğünü ve beyaz bastonunu da yanına almadan gidemezdi Samuel.Hemen onları da alıp evden çıktı.

Evden çıkar çıkmaz önünde araba bekliyordu.Arabanın yanındaki görevliler onu arabaya kadar eşlik ettiler çünkü onu kör sanıyorlardı.Onun kör olmadığını bilen iki kişi vardı.Wesley ve Matt.Babası bile haberdar değildi bu durumdan.

Samuel arabaya bindi.Yolda gitmeye başladılar.İki tane güvenlik vardı.İkisi de iri,kel ve siyahi idi.Ceketlerinin içinde telsiz vardı.Samuel hemen onları analiz etmeye başladı.Arabayı süren güvenlik,sıkılmıştı,o işi yapmak istemiyordu,sırf iş için kendi bakımına özen gösterdiği belli oluyordu.

Yan koltukta oturan güvenlik ise onun tam tersiydi,işini seviyordu,o an gayet memnundu hayatından,düzgün,temiz,bakımlıydı fakat alkol kullanıyordu.En son iki gün önce içmişti.Samuel odaklandığı zaman fark edebileceği şeyler artıyordu.Hatta elektronik cihazların etrafa yaydıkları radyasyonu bile hissediyordu Samuel.

Olay yerine vardıklarını hissetti çünkü bir çok insan yan yanaydı ve kafalarında çözümünü bulamadıkları düşünceler vardı.Fotoğraf makineleri,telefonlar,oyun cihazları.Hepsinin etrafa yaydığı radyasyon,hepsini ayrı ayrı hissedilebilirdi.

Araba durdu,yavaşça arabadan çıktı Samuel.Arabadan çıkar çıkmaz bütün kameralar üstüne toplandı.Güvenlikleri,muhabirleri uzak tutmaya çalışırken Samuel soruları dinlemeye çalışıp,Wesley'i arıyordu.

Sonunda sadece Wesley'in kullandığı parfümün kokusunu almıştı Samuel,yavaşça bastonunu önünde sallaya sallaya kokuyu takip etti.Koku bir başka arabanın yanından geliyordu.Araba,dört çekerdi,içinde kullanılan yağnın değiştirilmesi gerekiyordu.Araba içinde kullanılan araba kokusu Samuel'in hoşuna gitmemişti.

Takip ettiği kokunun yanına gidip,Wesley'in elini sıktı."Sonunda geldin,üstün güvenlikli fabrikalardan bu ürünlerin nasıl kaçtığını açıklaman gerek" dedi Wesley direk lafa girerek.

"Eric burada mı?Önce onu bulmam lazım" dedi Samuel.Eric'i arayan Samuel,onun da kalabalık arasından gelmeye çalıştığını gördü.Eric,kalabalıktan kurtulup nefes nefese Samuel'in yanına geldi.

Eric,Samuel'in en yakın arkadaşı ve avukatıydı."Sonunda gelebildin Eric" dedi Samuel,Eric de nefes nefese cevaplamaya çalıştı "Trafik vardı ben de,taksiden inip koşarak geldim.Kusura bakma".Samuel onun doğru söylediğinden emindi "Peki şimdi ben insanlara ne diyeceğim?" sorusunu sordu Samuel,çünkü ne diyeceği hakkında bir fikri yoktu.

Eric,elini Samuel'in omzuna koydu "Onların güvenini kazanmak zorundasın.Şu an kafaları karışmış halde.Pek de zor değil,yapabilirsin.Hadi şuraya çık da açıkla onlara".

Samuel yanlarındaki kürsiye çıktı.Bariyerler yüzünden muhabirler pek yakında değillerdi fakat Samuel yinede onları hissedebiliyordu.Herkes kameraları uzatmış,dikkatlice dinliyorlardı.Samuel biraz bekleyip,uzun bir nefes alımından sonra konuşmaya başladı