Annesinin karşısında dua ediyordu Samuel.Onun ölmemesi her şeyden önemliydi o anda.Gözü,annesine verilen serumun akışını hissediyordu.Annesinin nabzını ve kalbini duyuyordu ama hala uyanmamıştı.Samue,sandalyeye oturup devam etti umut aramaya.O sırada Wesley girdi içeriye.Samuel'in yanına oturdu,ardından ona doğru baktı ama ona bakmadan onunla konuştu "Üzülmeyin efendim,her zaman bir umut vardır.En aydınlık günde,en aydınlık gece de bile her zaman umut vardır.
Samuel beyaz bastonuna sımsıkı sarılmıştı.İçinden saf öfke akıyordu ve ağlamamak için kendini zor tutuyordu Samuel.Çünkü Matt Murdock ona öyle öğretmişti.Ustasının söylediği "yere nasıl düştüğün değil,ayağa nasıl kalktığın önemlidir.Ne olursa olsun duygularının seni kontrol etmesine izin verme".Bu sözleri hatırlayınca biraz daha kendine geldi Samuel ve Wesley'e cevap verdi "Wesley,o saçma karakterleri mi takip ediyorsun.Senin çizgi roman okuduğunu bilmiyordum".
Wesley güldü,Wesley boş zamanlarında çizgi roman okumayı çok severdi fakat Samuel o an öğrenmişti.Wesley'de açıklama gereği duydu "Çizgi romanlar eğlencelidir efendim.En yakın zamanda sizin de okumanızı isterdim fakat durumların müsait olmadığını biliyorum".Samuel bir çok duyguyu aynı anda yaşayıp değişik hisler deneyim etse de,o an gülebildi "Boş vaktimde denerim okumayı.Belki gerçekten eğlencelidir".
O sırada Samuel'in saatindeki yapay zeka Karen onunla konuşmaya başladı "Efendim,size gönderilmiş bir sesli mesaj var".Samuel bir anlığına garipsedi "Hattım meşgul değil ki,neden sesli mesaj bırakılmış..."O sırada kimin sesli mesaj attığı aklına geldi "Karen hemen mesajı aç".Karen'da hemen mesajı açtı.Samuel'in saatinden mesaj oynatılmaya başlanmıştı"
"Samuel,annenin vurulduğunu duydum.O yüzden bütün önemli işlerimi bırakıp sana ruhani yardıma geldim.Çünkü şu an düştün ve senin ayağa kalkman gerekiyor" idi mesaj,mesajı Wesley'de duymuştu "Efendim,galiba o geldi".Samuel'de ayağa kalktı o hasta yatağı ve iki tane sandalye olan küçük odada "Kim olduğunu biliyorum.Sen de biliyorsun ve bu hastanede ondan eminim.Gidip onu bulacağım".
Samuel odadan çıktı.Etrafı tarayarak hastaneyi dolaşmaya başladı.Onu arıyordu,onun bıraktığı herhangi bir izi arıyordu.Onun yürüyüşünü,onun nefes alışı,mırıldanışı,bastonunun sesi ama henüz bir şey bulamamıştı.Hemşirelerin topukluları,çocukların korkuları,evlat acısı yaşayanların hüznü.Üst kata çıktı.Üst kata çıkar çıkmaz hemen bir telefon konuşması duydu.
"Efendim,burada bir kızın tekerlekli sandalyeye bağlı kalma durumu söz konusu ve buradaki hastanede uygun doktor yok.Telefondan yardım yapmanız gerek"
"Tamam hemen hastanenin o dalıyla ilgilenen doktoruna yönlendiriyorum sizi acilen"
Samuel o konuşmayı daha fazla dinlemeden dar koridorda yürümeye devam etti.Hala ondan bir iz bulamamıştı.Sonradan geldi aklında onun dışarıda bekliyor olabileceği fikri.Ardından yürüdüğü koridorun sonundaki terasa çıktı hastanenin.Terasa çıkar çıkmaz sırf teras olduğu için hastanede olmasını umursamadan sigara içenlerin kullandıkları sigaraların ucuz,kalitesiz sigaralar olduğunu anladı.Aynı onu kullanan insanlar gibi.
Terasın korkuluklarına geldi Samuel,odaklandı.Hastanenin girişindeki insanlara odaklandı.Bir kaç dakika odaklanmış halde kaldıktan sonra onu bulmuştu.O kalabalığın arasında kullan at telefonu frekansı sadece o kişiden geliyordu.O sayede onun orada olduğunu anladı ve hastaneye tekrar girdi ve hastanenin girişine indi.
Hastanelerin ne kadar gergin,korkunç ve hüzünlü bir ortam olduğunu düşündü ve çocukların buradan korkmaları konusunda onlara hak verdi.Tam kapıdan çıkacaktı ki bir kadınla çarpışması sonucu kadının elindeki dosyalar etrafa dağıldı o anda kadın bir anda öfkelendi ve Samuel'e çıkıştı "Kör müsün önüne baksana!".Samuel yerdeki dosyaları almak için eğildi,önce kadını taradı.Siyah etek,beyaz gömlek,siyah düz dalgalı,Hindistan cevizi kokulu saç ve daha fazla detayı ona odaklandığı anda anlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Daredevil | Şeytandan Daha Ölümcül
FanfictionBenim adım Samuel Fisk. Matt Murdock'ın mirasını üstlenerek, şehri babamdan koruyacağım, ben Daredevil'ım.