Daredevil | Şeytandan Daha Ölümcül

-6-

Wanda,Samuel'e baktı "Araştırma mı?Gidip oraya olmayan gözlerinle dedektifçilik mi oynayacaksın".Samuel,gevreğini yemişti ama masadan kalkmadan Wanda'ya cevap verdi "Senin göremediğini gören,olmayan gözlerimden bahsediyorsun".

Tam o sırada yapay zeka Karen,Samuel'in sözünü kesti "Efendim hatırlatmamı istediğiniz bir etkinlik var".Samuel'in suratı düştü ve neyi hatırlattırmak istediğini düşündü,başarılı olamayınca da Karen'a sordu "Ne hatırlatması bu Karen".

Karen,hemen cevap verdi "Bu akşam Henry Osborn'un ölümü yüzünden şirketin başına kızı geçeceği için onun kutlamasını benden hatırlatmamı istemiştiniz efendim".Samuel yumruğunu sıktı,bu durumdan pek hoşnut olmamıştı,çünkü aklında başka planlar vardı.

"Peki şirketin başına geçecek kızın adı neydi" diye sordu Samuel,çünkü kızın ismini de unutmuştu.Karen,hemen ona hatırlattı "Felicity Osborn efendim,ama diğer adıyla Katie White".

Samuel,bir anlığına üstüne yıldırım düşmüş gibi oldu,çünkü onun kim olduğunu hatırlamıştı."Black Cat" diye sessizce fısıldadı kendi kendine.Wanda neden Black Cat diye fısıldadığını düşündü ama cevabını bulamayınca sordu "Black Cat,Felicity Osborn'mu?Nereden tanıyorsun onu".

Samuel ayağa kalktı.Olduğu yerde bir kere döndü "Çünkü onunla bir kaç defa karşılaşmıştım ve kimliğini saklamaktan çekinmemişti.Beyaz peruk takan,sımsıkı siyah bir tayt giyen.Silah olarak ise kamçı ve pençeleri,ek olarak ise çeşitli ajan oyuncakları olan bir hırsız.Şimdi babasının ölümü üzerine şirketin başına mı geçiyor?Tuhaf ve enteresan".

Samuel,elini çenesine koyarak biraz düşündü "Tamam araştırma biraz bekleyebilir.Bu akşam parti zamanı".Wanda,Samuel'e bakarken telefonu titredi,o da cebinden telefonu çıkardı ve baktı.Samuel,Wanda'nın o yeşil gözlerinden ekranda ne yazdığını çözmeye çalıştı fakat Wanda'nın o renkli gözlerine bakıyordu,ekranın yansımasına değil.

Wanda'da ayağa kalktı "Benim randevum var da,oraya gitmem lazım" deyip Samuel'i öptü ve kırmızı ceketini alıp çıktı evden.Samuel'de yavaşça yürüyerek yatağa oturdu.O akşam büyük bir parti olacaktı.Bir çok önemli iş adamı orada olacaktı.Samuel,oraya gitmek zorundaydı.Oraya gidip babasının şirketini temsil edecekti.

Akşam partiye gitmeden önce şirkete gitmenin iyi olacağını düşündü ve o da evden çıktı.Binada çıkıp yandaki otopark indi Samuel.Kırmızı gözlükleri takmış ve beyaz bastonunu yere vura vura otoparka indi.Benzininin kokusundan hemen kendi aracını anladı ve motorunun yanına gitti.

Samuel,motorunun yanındaki kaskını taktı.Kör olabilirdi ama motor sürme kabiliyeti vardı,hem de bayağı iyi kullanıyordu.Motoruna oturdu.Motordaki Karen'a şirkete gideceğini söyledi.Aslında yapay zeka olmasa da,Samuel iyi motor kullanıyordu ama insanlar ondan şüphelenmesin diye koymuştu yapay zekayı.Akıllı motor hesabı.

Samuel,araba kullanamıyordu ama motor kullanabiliyordu çünkü motorda iken rüzgar sayesinde arabaların nerede olduğun hissedebiliyordu.Çok bulanık olsa da,hafiften görebildiği için trafik ışıklarının ne yandığını da fark edebiliyordu.

Otoparktan çıktı Samuel,kaskı olduğu için hiç kimse onun Wilson Fisk'in kör oğlu olduğunu fark edemeyecekti.Samuel,Karen'ın verdiği yön tarifine göre kullandı motoru ve şirketin otoparkına ulaştı.Otoparkın en az araç bulunan kısmına geldi ve motordan indi.Gözlüğünü tekrar taktı ve eline beyaz bastonunu alıp şirketin içine yürümeye başladı.