Samuel,beyaz bastonuyla partinin olduğu binanın girişine geldi.Bir çok kamera onu çekip ona soru sormaya çalışırken ilerliyordu.Ziyaretçilerin partiye girmesi için bariyerlerle bir yol yapılıp kırmızı halı konulmuştu.Holywood misali.Samuel,orada ilerlerken biri bariyerleri üstünden atlayıp korumaları geçti ve Samuel'in önüne geçti "Merhaba benim adım Eddie Brock,Daily Bugle için bir kaç soru sorabilir miyim?".Samuel,adamın doğru söylediğini anlasa da,soru cevaplayacak gününde değildi "Üzgünüm bu gün gazetecilere cevap vermiyorum" dedi ve binanın içine girdi
Binadan girer girmez onu Wesley karşıladı "Efendim,ben de hiç gelmeyeceksiniz sanmıştım".Samuel,sanki görebiliyormuş gibi etrafına baktı.Samuel etrafına bakarken Wesley ona bir sürpriz olduğunu söyledi "Efendim partinin olduğu üst katta sizi bir sürpriz bekliyor".Samuel,şaşırdı,Wesley doğru söylüyordu "O zaman hiç beklemeyelim hemen gidip görelim sürprizi".
Partinin olduğu en üst kata geldiklerin de,Samuel oradaki insanların zengin insanlar olduğunu anladı.Hepsi pahalı parfümlerden kokuyordu.Samuel,onla konuşmak isteyen insanlarla konuştu.Orada bir çok şirketin sahibi vardı.Oradaki insanlarla konuşurken bir tekerlekli sandalye sesi duydu Samuel.Arkasını dönünce tekerlekli sandalye de olan birinin onun yanına yaklaştığını ve ona bir şey söyleyecek olduğunu anladı.
"Hoşgeldiniz bay Fisk,ben Franklin Rhodes,Tony Stark'ın gayri meşru oğlu" dedi tekerlekli sandalyedeki adam,Samuel elindeki kadehi tepsiyi tutan kıza verdi ve Franklin'e elini uzattı "Siz de hoşgeldiniz bay Rhodes.Çok eğlenceli bir parti ama parti sahibini ne zaman göreceğiz" dedi Samuel.Çünkü Felicity'i merak ediyordu.Franklin elini yukarıdaki balkona doğrulttu "Şimdi" dedi sadece.
Ardından ışıkların hepsi balkona döndü.Samuel'de oraya bakmaya başladı ama gözlerini kapatıp odaklandı.Balkondan bir kız çıktı.Çıkar çıkmaz Samuel onun parfümünün kokusunu aldı ve topuklu ayakkabısının sesini,yüksekliğini anladı.Elini balkonun korkuluğuna koyunca kız,Samuel onun eldiven taktığını anladı.Bir çok kişinin ona bakmasından hoşlanıyordu,utanmıyordu ve ya heyecanlanmıyordu kız.
Kız konuşmaya başladı "Hoş geldiniz baylar ve bayanlar.Ben Felicity Osborn,Osborn şirketinin yeni sahibi,Osborn'un şehir efsanesi olan kızı.Hepinize iyi partiler diliyorum.İyi eğlenceler".Samuel,kızın konuşmasından yirmili yaşların başında olduğunu anlamıştı,boğazıyla ilgili de bir hastalığı yoktu.Ses telleri daha yeni oturmuştu.
Felicity balkonun kenarından indi insanların yanına.Siyan bir kısa elbise,siyah topuklu ve siyah eldivenleri vardı.Felicity,direk Samuel ve Franklin'in yanına gitti.Franklin,her ne kadar muhabbete dalsa da,Samuel onun gelişine odaklandı,kedi yürüyüşüyle geliyordu.Adımları çok dengeliydi,sanki ince bir telin üstünde gidiyormuş gibi.
Felicity,Samuel'in yanına geldi eldivenli elini onun omzuna koydu "Selam,partiden hoşuna gitmiştir umarım" dedi.Samuel,gözlerini açınca Felicity'i daha yakında gördüğü için biraz daha inceledi ama bir yandan da onunla konuştu "Böyle güzel sesli bir hanımın düzenlediği parti neden hoşuma gitmesin".Felicity gülümsedi ve Samuel'in arkasına geçti ve kafasını onun omzuna koyarak fısıldadı kulağına kör şeytanın "Bir suç lordunun oğlu için biraz fazla centilmence değil mi?" dedi Felicity.
Samuel o anda onun bazı şeylerden haberdar olduğunu anladı.Her tarafın,şık lüks bir partide olan ikisi,diğer insanların dikkatini daha çekmemişti.Samuel,Felicity'nin imalı lafına cevap verdi "Bunu yıllarını örümcek ezmeye adamış bir adamla bir hırsızın kızı mı söylüyor?" dedi Samuel.Felicity,gülümsedi ve kafasını onun omzundan kaldırdı.
O sırada aralarına Wesley daldı "Efendim,size söylediğim sürpriz terasta sizi bekliyor".Samuel bunu duyunca Wesley'e döndü "O zaman gidip görelim".Sonra Wesley,Samuel'in sol kolunu tuttu.Sağ kolunu ise beyaz bastonu için kullandı Samuel.Terasa geldiklerinde ise Samuel orada duygularına hakim olamadı.Çünkü o saç kokusu,yıllardır duymadığı bir kokuydu,annesine son veda edişinden beri.
Samuel,karşısındakinin annesi Vanessa Fisk olduğunu anladı.Hemen koştu ve sarıldı yıllardır göremediği annesine "Anne,gerçekten buradasın.Seni çok özlemiştim.Nasıl geldin?Niçin?" dedi Samuel.Aklında bir çok sorusu olan Samuel'e cevap verdi annesi Vanessa "Yıllar boyunca şehir dışında yaşadıktan sonra oğlumu görmeye geldim".
İki saat boyunca annesiyle hasret giderdi Samuel.Ta ki o olay gerçekleşene kadar.Samuel annesiyle konuşurken bir anda o oldu.Annesi bir anda kendini Samuel'in kollarına bıraktı.Vurulmuştu annesi,Samuel bir anda duygular içerisinde boğuldu.İnsanlar kaçışmaya başladı.Franklin gardiyan zırhları çağırdı.Herkes binadan çıkmaya çalışırken Felicity,Samuel'i de çıkarmak istedi oradan ama Wesley onu engelledi.
Samuel,annesini kollarında tutarken kalp atışının düştüğünü hissedebiliyordu.O sırada bir kurşun sesi daha geldi.Samuel,vurulamayı bekledi ama vurulan o değildi.Vuralan White Spider Woman'dı.Nereden çıktığını anlayamadı Samuel.Hazır herkes gitme telaşında iken Samuel maskesini açıp kim olduğuna hızlıca bakıp maskeyi geri taktı.O Gwen Stacy idi.Wesley koşarak Samuel'in yanına geldi "Efendim,Karen yeni zırhınızı gönderdi efendim" dedi Wesley,adeta Samuel'in aklını okumuştu Wesley aynı harika bir asistanın yapması gerektiği gibi.
"Sen harikasın Wesley,annemi hastaneye götür.Ben bu kızı kendi evime götüreceğim.Felicity ve ya Franklin gitti mi?" dedi Samuel,ardından ayağa kalktı.Sonra yukarıdan bir zırh düştü.Samuel zırha dokunur dokunmaz kıyafet onun etrafını sardı (multideki).Sonra Samuel,Gwen'i kollarına aldı.Annesinin yaşayacağını umarak binadan aşağıya atladı.
Evet,uzun süredir görmediği annesi vurulunca onu değil Gwen'i hastaneye götürmüştü.Çünkü Wesley,onu hastaneye götürebilirdi.Yani ona değer verdiği için Wesley'e bıraktı.Samuel sopalarını binalara atarak Spider-Man gibi süzülüyordu.Zırhtaki Karen ona yardım ediyordu,bir yandan da Radar Sense yardımıyla binalar arasında uçarak gidiyordu.
Hemen evine geldi.Evine camdan girmeyi tercih eden Samuel,içeri girer girmez Gwen'i yatağına yatırdı ve üstündeki kostümü çıkardı.Samuel kostümü çıkarınca Gwen sadece iç çamaşırlarıyla kaldı.Samuel,Karen'a seslendi "Karen acilen Eric'e buraya gelmesini söyle yanında Claire'ı getirsin.Ama Gwen'i hastaneye götürmeyi düşünmesinler",Karen'dan hemen cevap geldi "Hemen hallediyorum efendim".
Eric'e de haber verdikten sonra Gwen'in kostümünü ve kendi zırhını sakladı ve Gwen'i üstünü örterek otoparka indi.Otoparka indikten sonra arabasına bindi.Arabaya binince tekrar Karen'la konuştu "Karen,Wesley,annemi hangi hastaneye götürdü ise,o hastaneye sür arabayı acilen".Karen ses vermedi ama yaklaşık on beş saniye sonra araba hareket etmeye başladı.
Araba hareket halinde iken Eric,Samuel'i aradı.Telefonun çaldığını duyan Samuel,Karen'a açmasını söyledi.Telefonun açılmasıyla Eric söze başladı "Samuel,Gwen'in başına ne geldi böyle.Çok kötü vurulmuş.Onu hastaneye götürmeliyiz",Samuel hızlıca cevap verdi "Hayır,sakın götürmeyin.Claire orada değil mi?Klaire tedavi edebilir Gwen'i.Telefonu Claire'e verebilir misin?".
Ardından Eric,telefonu Claire'e verdi.Samuel direk konuşmaya başladı "Claire bunu halledebilirsin değil mi?"."Evet halledebilirim ama hastane-" derken Claire'ın sözünü kesti Samuel "Hayır hastaneye götürme.Benim bir çok yaramı tedavi ettin Claire,bunu da halledebileceğini biliyorum.Bu arada gizli kimliğimi Eric'e söylememeye çalış.Bir de Eric'in evi çok fazla karıştırmasına izin verme".Claire ona tamam dedi ve telefonu kapattı.
Claire,telefonu kapattıktan sonra ameliyata başladı.Dürbünlü tüfeğin kurşunu boşluğa girmişti ve çıkmamıştı.Onu orada çıkarması lazımdı."Bu biraz acıyacak" diyerek kurşunu oradan çıkarmayı denedi,başardı da.Ama çıkartırken Gwen acı içinde kıvrandı.Kurşunu çıkardıktan sonra oraya pansuman yapıp sardı.Sonra da Gwen uyanmaya başlayınca Eric'e evden çıkıp daire kapısı önünde beklemesini söyledi.Eric ona cevap vermeden çıktı.
Eric odadan çıkınca Claire,Gwen ile konuşmaya başladı "Gwen,şu an Samuel'in evindesin.Daredevil seni kurtardı.Boşluğundan vuruldun ama ben seni tedavi ettim merak etme".Gwen gözlerini yavaş yavaş kırparken sarı saçlarını geriye attı "Yani beni kurtaran kişinin evindeyim öyle mi?Samuel ile Daredevil aynı kişi.Bunu biliyorum merak etme".
Claire gülümsedi "Samuel pek sır paylaşan biri değildir.Nasıl öğrendin?".Gwen gülümsedi ve kafasını öbür yana çevirdi "O benim bildiğimi bilmiyor.Benim gizli kimliğimi de bilmiyordu.Muhtemelen şimdi anlamıştır".Claire,Gwen'in saçını okşadı "Merak etme,kızmayacağından eminim.Samuel anlayışlı bir insandır".
Aslında daha uzun olacaktı ama annemin yüzünden burada kesiyorum sonraki bölümlerde görüşmek üzere
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Daredevil | Şeytandan Daha Ölümcül
FanfictionBenim adım Samuel Fisk. Matt Murdock'ın mirasını üstlenerek, şehri babamdan koruyacağım, ben Daredevil'ım.