Bölüm 4

12 5 0
                                    


Kapıdan girer girmez, üzerimdeki montu sıyırdım ve vestiyere bıraktım. Kapıyı usulca kapayıp hemen sol tarafta kalan oturma odasına geçtim. Gri köşe koltuğun sol ucundaki fıstık yeşili detayın üzerine bırakılmış ince gri pike, onun üzerindeki gül kurusu polar hırka, tam onlarla aynı hizada duran toz pembe tüylü panduflar... bu dünyanın ne kadar boş, ne kadar fani olduğunu bir kez daha yüzüme vuruyordu. Beynimdeki kılcal damarlara kadar işliyordu Özge'nin yokluğu artık. Her bir zerrem idrak ediyordu yavaş yavaş. Ve idrak ettikçe içimde coşup kabaran bir çağlayanı andıran, nefesimi kesmeye çalışan iki el gibi gırtlağıma yapışan bir his ile dolup taşıyordum; acı...

Fiziksel olmayan bu acı, ruhuma eziyet etmekle meşguldü yalnızca. Bedeni sapa sağlam olduğu halde nasıl acı ile kavrulurmuş insan, öğrendim.

Gözlerimden süzülen ağır aksak birkaç damla, yeterli gelmiyordu acımı hafifletmeye. Nasıl olacaktı ya? Bundan sonra Özge'nin olmadığı bir evde, Özge'nin olmadığı bir dünyada nasıl olup da var olacaktım?

Kendimi koltuğun kenarına bıraktım. Garametli başımı ellerim arasına aldım, dirseklerimi dizlerime yasladım, ağladım... sessizdi ağlayışım. Kırıp döke de bilirdim ya ne faydası vardı bu saatten sonra? Sevgilimi geri getirmeyecek hiç bir eylemi gerçekleştirmek gelmiyordu içimden.

Uzunca bir süre olduğunu düşündüğüm zaman diliminde orada oturup ağlayışımı sürdürdüm. Karam geldi sonra, ıslak burnunu yanağıma dayadı. Başka zaman üzgün gördüğünde gelip teselli ederdi ya, onun da derdi başından aşkındı bu defa... en az benim kadar o da elem içindeydi.

Kulaklarından başlayıp kuyruğuna dek yumuşak tüylerini sıvazladım.

Koridordan vuran loş, sarı ışık, iyiden iyiye karamsar bir hava katıyordu odaya. Bu karanlığa bir son vermek isteyerek ardımdaki duvarda duran düğmeye bastım, odanın lambasını yaktım.

"Eh, Karam Hanım. Artık sen ve ben varız yalnızca. Sen benimsin, ben de senin," derken hafif bir tebessüm ettim ama eğreti kaldı tebessümüm.

Yerimden kalkıp yeniden koridora çıktım, üst kata uzanan merdivenlere yöneldim. Üst kattaki holde, karamın mamasının bulunduğu şeffaf, kapaklı kutuyu açıp Karam'ın mama kabını doldurdum. Mama sesini duyan Karam merdivenleri hızla çıkıp geldi ve yemeğe koyuldu. Birkaç lokma yuttuktan sonra tek kaşını kaldırıp yan bir bakış attı. İşte şimdi tebessümüm eğreti kalmadı. "Evet," dedim başını sevip, "Hayat devam ediyor. Etmek zorunda."

Çömeldiğim yerden doğruldum. Aşağı indim, oturma odası ile bitişik mutfağımıza yöneldim. Buz dolabından bir tane hazır sandviç çıkardım, tavuklu ve peynirli. Bir bardak kola ile sandviçimi ayaküstü yedikten sonra lavabonun altındaki abur cubur dolabından bir tane sade patates cipsi aldım, yeniden kola bardağımı doldurup oturma odasına geçtim. Orta sehpanın üzerindeki kumandayı alıp televizyonu açtım, Stranger Things, 3. Sezon 5. Bölüm'ü açtım.

En son 1 hafta önce, 2 Şubat gecesi, sevdiğim kadın kollarımdaydı, 3. Sezon, 4. Bölümü izlerken. Ondan önceki bölümleri izlerken de olduğu gibi...

Üst üste 4 bölüm izlemiştik. Saat gece yarısını çoktan geçmişti. "Hayatım bir bölüm daha lütfen..." demişti Özge'm.

"Hayatım saat 2 oldu farkında mısın? Sabah işe gitmeyeceksin sanırım!" dedim yanağını severek.

"Ama en heyecanlı yerinde kaldı ya," derken güzel, dolgun dudağını sarkıttı.

Kahkaha attım, alnına okkalı bir öpücük kondurdum. "Bir önceki bölüm bitince de aynını söylemiştin sevgilim. Yarın devam ederiz."

"Yarın dışarıdayız ama."

"E bir sonraki gün devam ederiz biz de. Günler çuvala girmedi ya!"

"Of iyi tamam ya! Kapat," dedikten sonra şöyle bir gerindi, esnedi. "Cidden uykum da gelmiş hani," dedi ve yerde duran panduflarını ayağına geçirdikten sonra koridora doğru yürüdü. Sonra bana döndü "Yarın yemekden dönünce izler miyiz bir iki bölüm?" dedi muzipçe sırıtarak.

Güldüm. "İzleriz sevgilim, izleriz..."

Günler çuvala girmemişti evet fakat sevdiğim kadın, kara toprağın altına girmişti! Öylesine boştu işte dünya; bir an kollarında olan, kayıp gidiveriyordu bir an sonra ve hiçbir şey gelmiyordu elden. 

Beni Sen İnandırHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin