8. BÖLÜM

4 1 0
                                    

Öyle böyle Özge'm öleli 6 ay olmuştu, Ağustos'un başıydı. Kayın babam kayın validemi Kuşadası'na, yazlığa götürmüştü. Biz de Karam ile hafta içi iki günlüğüne kafa dağıtmaya gittik. Yaz sezonu epey yoğun olsa da Betül idare edebileceği konusunda ısrarcıydı.

Ege havası iyi gelmişti doğrusu, fakat Saadet annem hiç iyi görünmüyordu. Zaten ben İstanbul'a geri döndükten 1 hafta sonra acı haberi geldi. Kadıncağız kalp krizi geçirip vefat etmişti. 12 Ağustos'ta Annem, babam ve Karam ile apar topar Kuşadası'na doğru yola koyulduk.

Kayın babam Oktay Bey perişan bir haldeydi, önce kızını sonra karısını kaybetmenin yükü omuzlarında adeta somutlaşmıştı.

Saadet annemin naaşını İstanbul'a getirdik ve aile mezarlığına gömdük. Oktay Babam bir süre kardeşi Bekir Beylerde kaldıktan sonra kendi evine geri döndü. Tek başına yaşamak zor olsa da alışacaktı.

Onun durumu benden daha zordu. Ben gençtim, kafamı meşgul edebileceğim bir işim vardı. Fakat o emekliydi, evde tek başına, bir meşgalesi olmadan yaşamak, oldukça güçtü.

Haftada iki üç kez ziyaret ediyordum Oktay Babamı. Arada dışarı çıkarıp kafasını dağıtmasına yardımcı oluyordum. Fakat gece başını yastığa koyunca insan, asıl yalnızlığı anlıyordu. Bununla kendi başa çıkmalıydı.

Saadet annem öleli neredeyse 3 ay olmuştu. Kasım ayının ortalarıydı. Yine bir gün Oktay Babamı ziyarete gitmiştim. Yanımda götürdüğüm Adana kebaplarımızı yedikten sonra çayımızı içerken "Oğlum," dedi, "Ben huzur evine yerleşeceğim."

Afalladım. "Ama babacım, gerek var mı? Biz bize yetiyoruz."

Güldü, gözlerine ulaşmayan bir gülüştü. "Gençsin evlat, yeniden seveceksin. Bir ailen olacak belki. Ölene dek benimle mi uğraşacaksın?"

"O nasıl söz babacım? Uğraşmak da ne demek?"

"Anla işte oğlum."

"Sen bilirisin babacım. Nasıl iyi olacaksa senin için, ben hep senin yanındayım."

"Sağ ol evlat..."

BöylelikleOktay Babam bir ay içinde özel bir huzur evine yerleşti. Böylesi onun için dahaiyi olmuş gibi görünüyordu. Haftada bir ziyaretine gidiyordum; eskiye nazarandaha iyi görünüyordu. Huzur evinde epey arkadaş edinmişti. Onlarla vakitgeçirmek ona iyi geliyordu anlaşılan. Onun adına sevinmekten başka bir şeykalmamıştı bana. 

Beni Sen İnandırHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin