Anonim +18

4- Duş Kabini

''Immm'' diye bir mırıltı çıktı dudaklarımdan. Kafamı eğdim ve kadınlığımın dudaklarıyla aşk yaşayan yavuza baktım. Tüm kadınlığımı boydan boya 2 kere yaladı ve yüzümle aynı boya getirdi kendisini. Gözlerime daha önce hiç böyle bakmamıştı.

Bakışları tek bir şey hariç her şey içeriyordu.

Şehvet, zevk, istek, tutku...

Daha bir sürü şey. Ama bir şey yoktu işte, ben ona aşkla bakarken o bana 3 harf hariç her kelime ile bakıyordu, nefret bile diyebilirim size...

Boynumu emerken mırıldandı ''bu koku... Çok farklı.''

Ben hiç bir şey anlamazken o defalarca öptüğü göğüslerime tekrar gömülmüştü.

''N-Nasıl yani'' dedim kesik kesik. Cevap vermeyince kollarından yukarıya çektim. Nefes verip yüzünü yüzümle aynı hizaya getirdi.

Sinirli bir şekilde soludum ''Kötü mü kokuyorum yaa??'' dedim.

Bugün defalarca öptüğüm dudakları hafifçe iki yana kıvrıldı. Gözlerim dudakları ve mavi gözleri arasında gidip gelirken dudaklarımı öpüp geri çekildi.

''Keşke kötü koksaydın da bağımlı yapmasaydın...''

Ben ne dediğini anlamazken o yanağıma sert bir öpücük bırakıp ayağa kalktı.

Kıyafetleri toplamaya başlayınca ben de yardım ettim ve ıslak kıyafetlerle ona döndüm.

''Eee nasıl çıkıcaz dışarı bunlar çok ıslak ve ya biri görürse bizi?'' Düşüncesiyle bile tüylerim diken diken olmuştu...

''Islak olduğu konusunda haklısın ama biri bizi göremez'' dediğinde ıslaklığını kontrol ettiğim iç çamaşırlarımı yerine bırakıp hızla ona döndüm. Ne saçmalıyordu?

Bakışlarımdan sorumu anlamış olmalı ki cevapladı.

''Saat epey geç olmuş .Zaten bugün burda ders olmadığı için kimse gelmedi temizlikçiler de o yüzden gelmedi galiba, neyse hadi gel duş alalım''

Onu takip ettim yavaşça arkası dönüktü ve güzel kalçası ortadaydı!!

Birden önüne döndüğünde tam arkasında olduğum için, kafam sert göğsüne çarptı.

''Ahh noluyor ya?'' diye anırdım resmen.

Elleri belimi buldu hemen sinirli bakışlarım altında.

''Ben sana bakıyor muyum?'' deyince kalçalarına baktığım geldi aklıma ve gözlerimi hemen kaçırdım. Çenemden tutup yukarı kaldırdı kafamı ve dudaklarıma sert bir öpücük bırakıp geri çekildi.

Kendimi havada bulunca ne olduğunu idrak edemeden popoma şaplak atıldığını hissettim.

''HEEYY! Ya bu haksızlık ben sana vurmamışt- Ahh...''

Bacağımı mı ısırdı bu it oğlu it?

''Sus yoksa daha beter ısırırım ve bu sefer ısırdığım baldırın olmaz ona göre'' deyince mecbur sustum.

Kendimi tekrar yerde bulunca elim başıma gitti. Etraf dönüyordu.

''İyi misin?''

''iyiyim iyiyim'' dedim ve duş başlığının altına geçtim. Kendimle birlikte onu da çektim ve suyu açtım.

Gözleri çok derin bakıyordu ama yine o sihirli kelime gibi değildi, onun yanında boş kalıyordu. Ve ben bu bakışlarını kesmek istedim bir an önce.

Dudaklarına atıldığımda hemen karşılık verdi.

Ellerimi o çok dokundurmak istediğim kumral saçlarına götürecekken kollarımı sertçe tutup çekti ve belimde birleştirdi.