10. Sigara

16 14 27
                                    

Yaptığım hatalar ve yanlışlar hep bedelini ödemiştim çocukluğumdan beri. Geçmeyen acılarımla nasıl geleceğe bakmam gerektiğini bir türlü öğrenemiyordum. Nasıl geçerdi ki böyle zaman. Ben Azze karanlıktan gelen ve karanlığa doğru hep giden. Nasılsın hayat bu sıralar gene bana sileni vuruyorsun. Çok kitap okur çok konuşurdum hayatla. Beynimle sohbetlerim ah bir bilseniz ne olaylar anlatıyor bana. Kurulan senaryolar yaşanan hayatlar. Hani bir şarkıcı diyor ya.

Ben binlerce insanın içindeyken yapayalnızım, hiç kimse yokmuş gibi.

Yalnızken de çok kalabalığım.

-TİLBE

Öyleydi durumum işte gördüğüm kişiyle dumura uğramıştım ama şunu anladım ki artık bu Ateşle son karşılaşmalarımız olmayacak ve aksine çok karşı karşıya getirecek hayat bizi.

Oyunlar dahilinde bilmediğim bir santraca oturmuştum onunla şuan gözlerinin içine bakarken bunu çok net görebiliyordum. Madem öyleydi başlasın oyun.

''Ne işin var burada'' dedim gayet ciddi ve sert tavrımla artık nerde durması gerektiğini bilecekti.

Koluma yapışıp beni çekiştirmeye başladı.

''Yürü gidiyoruz'' dedi otoriter tavrıyla ama bunlar bana sökmezdi ne kadar sakin olmaya çalışsam da dayanamadım ve patladım.

''Kimsin sen kim nesin sevgilimi, babamı, ağabeyimi ben sana söyleyeyim koca bir hiçsin'' dedim. Soluk soluğa söylediğim cümle daha onlarca kelime.

''Öyle damdan düşer gibi hayatıma girip evime gelip bir var bir yok muşu oynayamasın benimle yeter'' dedim. Artık katlanamıyordum yaşadıklarım sanrılarım acı içindeydim birde bu çıkmıştı başıma.

''Görmüyor musun halimi görünmüyor muyum Ateş bak bana yüzüme bak'' dedim. Bu sefer çekiştiren onu sarsan bendim Koray ve Bella şok içinde olanları izliyordu.

''Ne istiyorsun benden Ateş Kimsin ve sen anlatmadan şuradan şuraya gitmeyeceğim'' dedim kollarımı birleştirerek göğsümde.

Daha fazla olaya dayanamayan Koray beni kendine çekerek bir an sarsılmama sebep oldu hey yaralıydım ben biraz nazik olsalar yeter artık.

''Bana bak Ateş gelmiyor kimsin lan sen benim evime gelip evimdeki misafiri alıkoymak'' demesiyle ateşin suratına yumruğu indirmesi bir oldu. Ağzım açık bir şekilde olana baktım şoka girdim iki dev birbirine girecekti şimdi. Ateş sarsılmıştı dudağı patlamış kafasını kaldırdığında ateş saçan gözlerle korayı yakasından tutup sağlam bir kafa atı. Çıt sesi ve çığlık sesleri ormanda yankılandı adeta. Bella delicesine bağırıp ağlıyor yere çökmüş vaziyete. Beni sorarsanız olanları hala kavrayamamış vaziyeteydim. Birbirlerini hem tanıyor hem de şuan çılgınca yumruklar uçuşuyordu.

''Yeter'' diye bağırdım artık kalbim dayanmıyordu gerçekten bu kadarı fazlaydı. Anlam veremiyordum etrafımda bitmek bilmeyen kaos, olay, acı ve dökülen kanlar artık gerçekten yeterdi.

Koray perişan haldeydi bellayı söylemiyorum kuş gibi titriyor ağlıyordu. Bağırmamla herkes duruldu. Koray'ın kolundan tutup hemen koltuğa götürüp oturturdum.

''Özür dilerim'' diye fısıldadım. Çok kötü gözüküyordu ağzı yüzü kan içindeydi. Başını sağa solla salladı gözlerimin içine baktı yalvarırcasına adeta.

''Hastaneye gitmeliyiz Koray'' dedim. Kendine yedirememiş olmalı ki burnundan soluyordu.

''Hayır'' dedi. Tekrardan fısıldadı Koray. ''Gitme Azze'' dedi.

Ne yapmam gerektiğini artık bende bilmiyordum burnum boktan çıkmıyordu. Ateşe dönüp baktığımda oda kan içindeydi yüzü ama hala dimdik sarsılmaz bir şekilde kapıda bekliyordu.

AZZE "BİR DELİNİN RÜYASİ"      #ilmelistanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin