Elimdeki sigaraya baktım. Yarısı bitmişti. Külü kopmak üzereydi. Yavaşça dudaklarıma götürüp uzun uzun içime çektim. Bütün küller kucağıma döküldü ama umursamadım. Loş ortama çökmüş sigara dumanı benim bıraktığım nefesle yenilendi.
Serkan rakı bardaklarımızı tazelerken bir yandan da ağzında kendi sigarasını tutuyordu. Sandalyesinde geriye yaslandı. "Beni bilirsin abiciğim," dedi rakısından bir yudum alıp. "Hep seni desteklerim. Ne yaparsan yap tamam derim ama böyle de olmaz ki. Sana da yazık değil mi?"
"Başka çaresi yok Serkan," dedim bitmiş sigaramı küllüğe bastırırken. "Artık genç değilim. 30larıma girdim. Evlenmeyip ne yapacağım?"
"Sevmediğin biriyle evlenmektense evde kal abi ya."
Başımı iki yana salladım rakıdan aldığım yudum boğazımı yakarken. "Ailemin benden beklentileri var."
Serkan da sigarasını benim gibi küllüğe bastırarak söndürdü. Sigara dumanı olmayınca havadaki sis hafif açılmıştı. "Sen ne zamana kadar hayatını başkaları için yaşayacaksın..."
"Kendim için yaşadım da ne oldu? Yıllarca it gibi özel okul köşelerinde çalıştırıldım üç kuruş için."
"O farklı abi. Evet o zamanlar zorlandın ama şimdi mutlu değil misin?"
Aklıma otizmli öğrencilerim gelince gülümsedim. Doğru söylüyordu, şimdi mutluydum. İşimden de yaptığım şeyden de memnundum.
"Ben mutluyum mutlu olmasına da," sigara paketinden bir sigara çıkarıp dudaklarıma koydum, "Babam mutlu değil." Masada duran çakmağı alıp sigarayı yaktım. Sadece arada sırada arkadaşlarla takılırken sigara içtiğim için doya doya içiyordum, kendimi dizginlemiyordum.
"Kanka sen demedin mi ben artık 30lara girdim diye. Niye babanı umursuyorsun bu kadar? Sal gitsin."
"Olmuyor öyle işte oğlum. Biz gavur muyuz ki yetişkin olunca ailemizi satalım... Her ne kadar karşı çıksalar da ben onlar olmazsa okuyamazdım. Her ihtiyacımı gördüler." Uzun bir nefes çektim sigaradan. "Bir kez olsun benimle gurur duysunlar istiyorum."
"Duyuyorlar zaten," dedi Serkan omzumu sıvazlarken. "Göstermiyorlar ama. Klasik Anadolu ebeveynleri. Bizimkiler duygularını mı gösteriyor sanki oğlum? Benim babamın sevgi gösterme şekli taa Trabzon'dan arayıp küfretmesidir."
Güldüm sigaramı dudaklarıma yerleştirirken. Gözüme kolumdaki saat ilişti. "Oo," dedim sigaramdan son kez uzun bir nefes çekerken. "Geç olmuş lan. Benim uyku saatim gelmiş."
"30 oldun diye 50 gibi davranmana gerek yok kanka ya," dedi Serkan benimle ayağa kalkarken.
"Uykum var oğlum," dedim Serkan'a sarılırken. Sırtını sıvazladım. "Daha gidip şu dümbeleği kontrol edeceğim."
Serkan kahkaha attı. "Sana da eğlence çıktı haa."
Araba anahtarımı cebime atarken pis pis baktım Serkan'a. "Hadi eyvallah," dedim sigara dumanları içinde çıkış kapısına ilerlemeden önce.
Apartman kapısından girerken saatimi kontrol ettim bir kez daha. 11 buçuğa yaklaşıyordu.
Merdivenleri ikişer ikişer çıkıp 1. kata geldim. Kapıyı çalacaktım fakat aklıma uyuyor olabileceği geldi. Kulağımı kapıya yaslayıp içeriyi dinledim bir süre. İçeriden gelen televizyon sesi uyuyor olduğu düşüncemi savuşturdu.
Yumruk yaptığım elimle kapıya vurdum. Gecenin bu saatinde zili çalmak istemiyordum.
Biraz bekledim fakat açan olmadı. Bir kez daha vururken bu sefer de aklıma televizyon karşısında sızmış olabileceği düşüncesi geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
tóxo kai vélos | 18+ | 𝐛𝐱𝐛 🏳️🌈
Romance~~~ "Hiç merak yok, ben seviyor Türkler." Hassiktir, diye geçirdim içimden. Duymuştu bizi. "Ben sadece barbar sevmiyor," dedi Theodor gözlerini bana dikip. "Serkan," dedim yüksek sesle. "Bu bana barbar mı dedi şimdi?" Hala gözünü dikmiş bana bakı...