Daddy || TaeKook

'Twenty Three

Iyi okumalar...💫

|2 Ay sonra|

Bugün öğleden sonra hastaneden telefon gelmişti. Doktor Jungsan'nın günden güne daha da iyileştiğinden ve artık taburcu olabileceğini söylemişti. Tabi ki bu mutlu haberi alan ikili de apar topar evden çıkarak hastaneye gelmişlerdi...

Jungkook elindeki çilekli pasta poşeti ile hastanenin uzun beyaz koridorunda koşarak kardeşi'nin kaldığı odaya doğru koşuyordu.

"Bebeğim, yavaş ol düşeceksin!"

Jungkook Taehyung'u duymamazlıktan gelerek kardeşinin kaldığı odaya daldı ve neşeli sesiyle, "Ben geldim!" dedi.

Jungsan kolundaki serumu umursamayarak kollarını iki yana açtı, "Hyung! Hoşgeldiniz" dedi abisine sıkıca sarılarak.

Jungkook hâlâ sıkıca sarılmaya devam ederken arkadan Taehyung gülerek, "Hoşbulduk" dedi.

Jungkook sonunda geriye doğru çekilerek elindeki poşeti havaya kaldırdı, "Bak istediğin pastadan getirdim. Hatta bizim evin oradaki fırından taze taze aldım" dedi.

Jungsan abisinin bu neşesine gülümseyerek, "Teşekkür ederim" dedi.

Jungkook elindeki poşeti yatağın yanındaki komodinin üzerine bırakarak, "Bugün doktorun ile görüştük" dedi kardeşinin tepkisini ölçmek için bekledi. Jungsan şaşkın ifade ile kendisine bakıyor ve doktoru ile ne görüştünü merak ediyordu, "Ve senin durumunun daha da iyiye gittiğini ve bugün taburcu olabileceğini söyledi!" dedi sonlara doğru yükselen sesiyle.

Jungsan yüzündeki gülümseme daha büyürken hemen abisinin kollarının arasına girdi. Dolan gözlerini serbest bırakarak, "Her şey için teşekkürler hyunglarım" dedi Jungkook'un arkasında gülümseyerek izleyen Taehyung'a bakarak, "Her zaman yanımda olduğunuz için teşekkür ederim. Sizi seviyorum" dedi.

Jungkook aniden çöken hüzün ile boynuna dolanan kardeşinin saçlarını karıştırdı, "Her şeye ağlama. Eunbin bile her şeye senin kadar ağlamıyor" dedi gülerek.

Jungsan kulaklarını dolduran isim ile kafasını gömdüğü yerden kaldırdı, "Eun nasıl? Ah nasıl da özledim tospiğimi" dedi.

-

Jungkook kardeşinin koluna girmiş yavaşça yürümesine yardımcı oluyordu her ne kadar, Jungsan yürüyebilmek için iyi olduğunu söylese de.

Gökten düşen su damlaları dan kaçarak hemen arabaya bindiler. Taehyung şoför koltuğunun yanına oturmuş Chen'e eve sürmesi için komut verirken, Jungkook ve Jungsan da arka koltuğa kurulmuş 2 gün sonra yapacakları parti ile ilgili konuşuyorlardı. Arada Taehyung da onlara fikirlerini söylüyordu.

Muhabbete daldıkları sırada neredeyse 1 saatlik yol onlar için yarım saat olmuştu.

Jungkook yine kardeşinin koluna girmek için ısrar etse de Jungsan kabul etmeyerek kendi yürüyebileceğini söyledi.

Zile bastılar ve kapı turuncu saçları olan evin hizmetçisi Jimin tarafından açıldı. Jimin hafifçe gülümseyerek kapıda dikilen üç bedeni de içeriye buyur ederek, montlarını asmak için ellerinden aldı.

Eunbin'i görmek istediğini söyleyince Jimin uygun bir dille uyduğunu söylemişti. Jungkook burnunda tüten oğlu ile zaman geçirmediği için üzgün olsa da kendisinin de dinlenmeye ihtiyacı olduğunu fark etti.

Üçlü merdivenlere yönelerek üst kata çıktılar. Jungkook kardeşi için hazırlanmış olan odaya yerleştirdikten sonra Taehyung ile kendi yatak odasına girdi.