16

213 20 13
                                    

" Minho abi!" dedi Ryujin başını uzattığı koltuktan sarkıtarak.

" Hmm?"

" Çözemedim şu soruyu."

" Bir dakika bakarim birazdan."

Kendi sorusunu bitirip yanına gitti kızın. " Hangisi?" "Şu!" Soruyu anlatırken annesinin sesini duydu.

" Minho arkadaşın geldi!"

" Tamam." Changbin'dir diyip soruyu anlatmaya devam etti.

Oysa gelen Hyunjin'di. Kapıdan girdiğinde gördüğü görüntüyle ikisinin aslında yakın olduğu çıkarımında bulundu. Bu düşünce onu rahatsız etti.

" Anladın mı?"

" Evet." kalemi bırakıp arkadaşının neden içeri girmediğini anlamayarak seslendi.

" Changbin!.. Hyunjin? Sen miydin? Gel içeri otursana."

Annesi elinde havluyla ıslak ellerini kurutarak girdi içeri.

" Portakal suyu içer misin canım?" Hyunjin'e baktığında kadın gördüğü şeyle endişelendi.

" İyi misin evladım? Gözlerin kızarmış. Ağlayacak gibisin."

Hyunjin tam cevap verecekken hapşurdu.
" Ben iyim, teşekkür ederim." Cümlesini bitirmesiyle tekrar hapsurdu. Minho durumu anlayıp atıldı.

" Anne Hyunjin'in kedilere alerjisi var. En iyisi biz çıkalım."

Tam o anda kapıdan giren Sonnie'ye baktı annesi. " Tamam olur." dedi bir sorun yokmuşçasına. Oysa bir sorun vardı. Bunu fark edenler Ryujin ve Hyunjin'di. Ryujin " Sıçtın." der gibi bir bakışla Minho'ya bakıyordu. Minho kafasını sallayarak ne olduğunu sordu. Ryujin cevaplamak için uğraşmadan Hyunjin girdi lafa:

" Minho abi ben sana kedilere alerjim olduğunu söylediğimi..." Hapşurdu. " Hatırlamıyorum."

" Ah şey! C-Changbin söylemişti."

" İyi de ben ona da..."

" Hadi çıkalım Hyunjin." omzundan tutarak sürükledi çocuğu.

Hyunjin'in gelmesi onu içten içe sevindirirken bir yandan da Ryujin'den aldığı görevi yerine getirip başından savma düşüncesi de kafasını meşgul ediyordu.

Biraz yürüdükten sonra Minho girdi lafa:

" Daha iyi misin?" diye sordu kendisinden uzun aşık olduğu çocuğa.

" Evet."

" Neden gelmiştin?" dedi gencin sırtındaki çantayı göstererek. Hyunjin çok çant atakmaya düşkün biri değildi.

" Kimya'dan bir konuyu anlamadım. Onu anlamayınca diğerlerini de anlamıyorum. Derste boş boş hocaya bakıyorum. Yeji Ryujin ile komşu olduğunuzu söyledi. Tarif etti evini. Ben de buldum bir şekilde. Sonra Changbin abiye teyit ettirdim."

" İyi yapmışsın. Yeji demişken, sen Yeji'yi hiç kıskanmıyor musun?"

" Nasıl yani?"

" Şöyle, mesela biz Ryujinle kardeş gibi büyüdük. Bir sevgilisi olsa üzülmem ama sevgilisi sinirimi bozar. Kardeşimi benden uzaklaştırdığı için." Yalandı. Ryujin'in bir sevgilisi olsa Ryujin'den daha iyi anlaşıp onla Ryujin'in dedikodusunu yapardı Minho.

" Yeji'nin şimdiye kadar hiç sevgilisi olmadı. Bilmiyorum."

" Şu an da yok mu?"

" Yok."

" Hoşlandığı biri."

" O da yok."

" Bu yaşına kadar hiç mi hoşladığı biri olmadı."

" Aslına bakarsan evet. Yeji o konulara biraz mesafeli."

" Biri ondan hoşlanırsa anlar mı peki?"

" Hayatta anlamaz."

" Desene kardeşin evde kaldı."

" Yok ya bulur birini."

" Sanmam."

" Öyle mi dersin?"

" Evet. Bu arada yönelimi ne?"

" Nasıl yani?"

" Belki de eşcinseldir ve buna ihtimal vermediği için kendini kandırarak hoşlanmadığına falan ikna ediyordur kendini."

" Aa bak bunu hiç düşünmedim. Bir konuşayım onunla bu konuda."

" Peki sen Hyunjin? Daha önce hoşladığın biri oldu mu?"

" Evet."

" Nasıl biriydi?"

" Nazik, ilgili, komik."

" Başka?"

" Söyleyemem."

" Niye?"

" Söyleyemem çünkü."

" Şimdiye kadar kimseye söylemedim."

" Ben de onlardan biriyim ve bana güvrnmiyorsun yani?"

" Öyle değil."

" Nasıl o zaman?"

" Yargılamandan korkuyorum."

Minho'nun gülümseyen sevecen yüzü ciddi bir hâl aldı birden.
" Seni yargılamam Hyunjin."

" Ama..."

" Seni yargılamam. İnsanların farklılıkları, zevkleri yargılanacak seyler değil. Birinden hoşlandın diye seni yargılamam. Bir suç işleyene ya da ayıplanması gereken bir davranışta bulunana kadar kimseyi yargılayamam."

" Teşekkür ederim." 

Tekrar sırıttı Minho. Çocuğun omzuna attı kolunu:

" Ee başka ne özelliği vardı onun?" Mahalle'nin parkına gelmişlerdi. Bir kamelyaya geçtiler. Minho, Hyunjin'n yanına oturdu.

" Yakışıklıydı."

" Bir erkek miydi?" Minho'nun içinde kelebekler uçuşuyordu. İster istemez sesi incelmişti.

" Hı hı"

" Sonra ne oldu? Çıkmadınız mı?"

" Ortaokuldaydık, aynı sınıfta. Son sınıftım ondan hoşladığımda. Sevgilisi vardı. Onu kıskandığımdan fark etmiştim. Yani... Ümitsizdi benimkisi."

"İyi ki ümütsizmiş bana kalmazdın." dedi Minho içinden. " Üzüldüm." dedi dışından sırtını sıvazlayarak.

" Ama geçti gitti." dedi Hyunjin buruk bir gülümseme ile.

" Aynen öyle. Kimya çalışalım hadi. Hadi çıkar kitabını."

" Tabi!"


Anlaşma- Hyunho/ RyejiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin