Anlaşma- Hyunho/ Ryeji

18

" Minho abi hadi anlat!"

" Hyunjin!"

" Hmm."

" Yarın buluşalım bir yerde. Orada anlatayım tamam mı?"

" Sen benim uykusuz kalmamı mı istiyorsun?"

" Hayır."

" Şimdi anlat o zaman."

" Olmaz." dedi nazikçe Hyunjin'in burnuna işaret parmağıyla dokunarak.

" Ama ya!"

Ertesi gün Hyunjin meraktan heyecanla hazırlanmıştı. Kardeşini yine dalgın gördü. Nedenini biliyordu. Ona zaman tanımalıydı. Üstelemedi bu yüzden. Bunun yanında Ryujin neden olduğunu bilmiyordu ve bu onun ikinci günüydü. Bu yüzden sorgulayıp duruyordu. Kafayı yememek için Yeji'ye sordu.

" Yeji abla!"

" Hmm?"

" Sana abla dedim farkında mısın?"

" Öyle mi dedin?"

" Yeji iki gündür bir dalgınsın. Neden?"

" Düşünüyorum."

" Neyi?"

" Sonra konuşsak olur mu?"

" Sen bilirsin ama canını sıkan bir şey varsa anlat tamam mı? Dinlerim."

" Canımı sıkan bir şey değil bu. Kafamı karıştıran bir şey daha çok."

" Anlat işte! Yardımcı olurum iki beyin bir beyinden daha iyidir her zaman."

" Ryujin cidden kelimeleri toparlayabileceğimi sanmıyorum. Sonra konuşalım."

" Sen bilirsin." Yeji'nin sıranın üzerindeki elini tuttu. Başını okşayıp " Ne anlatırsan anlat sana olan bakış açım değişmez bunu bilmelisin. Sana acır bakışlarla bakmam ya da seni yargılamam."

Yüzüne bir gülümseme takındı Yeji " Teşekkür ederim. Cidden..."

" Sadece bir hatırlatma." dedi sınıftan çıkarken.

Minho'nun yanına gitti Ryujin. " Yeji'ye ne oldu? Hyunjin bir şey anlattı mı sana?"

" Yok hayır. Sormamı ister misin?"

" Bilmiyorum. Yeji bana söylemek istemiyor. Sorma. O isterse bana anlatır. Neyse görüşürüz."

" Görüşürüz."

____

" Minho abi nerede buluşacağız?"

" Şu geçen gittiğimiz ateri salonuna gelebilir misin?"

" Tabi."

" Onun yanında kafeterya gibi bir yer var. Biraz takıldıktan sonra oraya geçeriz."

" Tamam."

Hyunjin okuldan gelir gelmez odasına geçip hazırlanmaya başladı. Yeji onun bu hâlini fark etti.
" Nereye hazırlanıyorsun?"

" Ateri salonuna."

" Emin misin? Daha cok randevuya hazırlanır gibisin."

" Öyle miyim?"

" Evet, kim için hazırlanıyorsun?"

" Off abartı oldu değil mi? Yeji akıl ver ne giyeceğim."

" Kiminle çıkacaksın?"

" Minho abi ile."

" Minho abiyle demek. Aşık mısın ona?"

" Ne alaka?"

" Hiç. Öylesine."

" Anladım."

" Neden her onunla buluştuğunda bu kadar özeniyorsun."

" Hayran oldugun biri için özenmez misin?"

" Hayranlık, ha? Neden hayransın ona? Ünlü falan değil, okulda popüler de değil."

" Bak çok basit düşünüyorsun insanlar  yüceltelen kişilere hayran olma eğiliminde ama bence gerçek hayattaki mükemmel küçük insanları fark etmek de lazım. Minho abi öyle biri. Dışardan baktığında çok sert ya da sadece şakalaşılacak insan..."

" Onu ne kadar tanıyorsun ki? Dışardan bir gözle ne farkın var."

" Yani onun güzelliklerini görecek kadar tanıyorum."

" Anladım. Teşekkur ederim."

" Sen... Senin iş ne oldu?"

" Hangisi?"

" Şu iki gündur kafanı kurcalayan şey."

" Ha! O mu? O şey ya!.. Ben sanırım... Emin olmamakla beraber Ryujin'den hoşlanıyorum."

" Nasıl ya?"

" Öyle işte."

" Başka birini bulamadın mı?"

" O işler öyle mi oluyor?"

" Öyle olmuyor da ya offf niye Ryujin?"

" Bir kere çok güzel."

" Yoo sen daha güzelsin."

" Bana iltifat mı ettin?"

" Ya her neyse seçsene hangisini giyeyim?"

" Ohoo Hwang Hyunjin bana iltifat etti. Kaçırmam ben bunu."

" Sen kafanda sorgulama işine geri dön. Sal beni."

" Tama  o zaman sen de giyin randevuya gider gibi."

" Ya ne alaka?"

" Çok alaka git bir aynaya bak ya."