Anlaşma- Hyunho/ Ryeji

17

Kitaptan canı sıkılınca aklına gelen fikir ile telefonunu eline aldı Ryujin. Annesine gereksiz bir şüphe vermemek adına annesinin yanında konuşmaya karar vererek aradı Minho'yu.

" Alo!"

" Saat olmuş akşam sekiz, ne diye arıyorsun bu saatte be!?"

" Hyunjin ile konuştun mu?"

" Neyi?"

" Benim istediğim şeyi?"

" Neyi?"

" Şeyi işte ya!" dedi Ryujin anlamasını bekleyerek. Annesiyle aynı odadaydı.

" Haaa onu! Yanında biri mi var?"

" Evet."

" Anladım."

" Hadi anlat!"

" Şey dedi ya hoşladığı biri olmamış şimdiye kadar. Sevgilisi de olmamış."

" Bu kadar mı?"

" Bir de ben " Lezbiyen olmasın bu? Belki kafası karıstığından kendini inandırmaya çalışıyordur falan" dedim."

" Ee?" dedi Ryujin heyecanlanarak.

" Hyunjin de 'Gidip konuşayım onunla' dedi."

" Bu kadar mı?"

" Bu kadar."

" İyi devamını da öğrenip bana anlatacaksın tamam mı?"

" Tamam."

" Güzel görüşürüz"

" Görüşürüz. Selam söyle yanında kim varsa."

" Tamam. Kapatıyorum."

Telefonu kapatıp yanına koyarak okumayı bıraktığı kitabını aldı eline.

" Minho abinin selamı var."

" Hmm teşekkürler! Ne hakkında konuştunuz?"

" Okuldaki bir dedikodu."

" Anladım."

Annesi işine ,dikişine, döndü. Ryujin de okuduğu kitaba.

Ertesi gün okula döndüklerinde Yeji çok sessizdi. Ryujin'de bunu fark etmesine ragmen çok üstelemedi. Sadece yanında olduğunu hissetsin diye her tenefüs yanına gidip bir şeyler hakkında konuştu onunla.

Hyunjin ve Minho'nun tarafındaysa işler tam tersi durumdaydı. Minho yükseklikten korktuğunu söylemiş, Hyunjin de korkusunun üstesinden gelmesi için onu  çatıya çıkarıyordu. En azından çıkarmaya çalısiyordu. İki tenefüstur uğraşıyordu ve başarısız olmuştu. Minho bedenini sabitlerken o çekmeye çalışıyordu artık. Merdivenlerdeydiler. Minho'nun düşmesini istemediğinden bütün gücünü veremiyordu.

" İstemiyorum ya!" dedi Minho bir çocuk edasıyla.

" Minho abi bu böyle olmaz. Korkularını yenmezsen hayatın boyunca korkarak geçirirsin."

" Tamam sıkıntı yok."

" Hayatın boyunca asla roller costera binemeyeceksin."

" Tamam gerek yok."

" Sevdiğin kızı dönme dolapta randevuya davet edemeyecksin."

" Kızlardan hoşlanmıyorum."

" Ne?"

" Kızlardan hoşlanmıyorum."

" Oha dün niye söylemedin! Nasıl fark ettin? Nasıl fark ettin?"

" Hyunjin bir inelim mi artık?"

" Ama çatı..."

" Boş ver çatıyı."

" Nasıl fark ettiğini anlat o zaman bana."

" Niye hep ben?!"

" Çünkü ben dün anlattım."

" Aman be!"

" Minho ağabey!"

" Ne?"

" Hadi anlat!"

" Tamam bir ara anlatırım."

" Ama ya!"

Okul zili çaldı. Minho parmağıyla sesi göstermek ister gibi havayı işaret etti.

" Bak zil çaldı."

" Hyung anlatıver hemen."

" Sonra sonra."

" Ama..."

" Hadi drse geç kalacaksın."

" Dersi dinleyemem ben meraktan. Kafamda kurgulayıp dururum."

" Dinlersin dinlersin."

Dinleyemedi.