21

204 19 5
                                    

" Hyunjin dışarı çıkalım mı bugün?" dedi Jongho Hyunjin'e.

Jongho Hyunjin ile birlikte sınıfın en yakışıklılarıydı. Karşı sınıfta Felix, Seungmin, Jisung, Yoshi ve Soobin olmasına rağmen kendi sınıflarında sadece iki tane dillere destan yakışıklının olması onların içinde bir burukluk bırakıyordu. Hoşlandıkları için değildi bu burukluk. Bu burukluk her sene yapılan okulun yakışıklıları/güzelleri yarışmasında kendi sınıflarından daha az kişinin listeye girmesindendi. Okula geldiği yıldan beri her seferinde birinci olan Lee Minho'nun koltuğunda kimsenin gözü yoktu ama her erkek listede ilk on beşte olmak istiyordu.

Sınıflarının iki yakışıklısı şimdi ,okul çıkış saatinde, sohbet ediyordu.
" Üzgünüm Jongho bugün olmaz ama başka zaman deneyelim olur mu?"

" Bugün neden olmuyor Jinnie?"

" Minho agabeye gidecegim ders anlatacak da bana."

" Anladım. Tamam, teşekkürler."

" Ben teşekkür ederim nazik teklifin için." Sınıftakilerin ilgisi iki yakışıklıdan Lee Minho'ya dönmüştü. Hyunjin için gelmişti. Topladığı ilginin farkinda bile değildi. Sadece Hyunjin'ini bekliyordu ve Hyunjin'ini kıskanıyordu. Jongho ile sohbetinin bitmesine sevinerek izledi onu.

" A Minho abi geldin mi?"

" Yok aslında gelmedim halisülasyon görüyorsun." dedi gülerek.

" Ya dalga geçme!"

" Tamam."

" Gidelim hadi."

" Önden buyrun Bay Hwang."

" Teşekkürler ince davranışınız için Bay Lee."

" Ne demek efendim o sizin Teveccühünüz." dedi ve eve gittiler beraber.

" Şu soruyu anlatır mısın?"

" Bakayım. Hmm, sanırım şuradan çözülecek. yler birbirini götürecek. Faktöriyelini alacaksın x sayısının. x faktöriyel 120 çıkacak. Oradan x=5 diyeceksin. Denklemin yerine yazarsan da y oradan 8 gelecek. Bizden yukarıdaki grafikte bu değerlerin fonksiyonlarını bulup çarpmamızı istemiş. f(8)= 3 ve f(5)= 6 o hâlde 6 çarpı 3ten cevap 18. Daha detaylı anlatmamı ister misin?"

" Minho abi çok yakışıklısın?"

" Ha? Ne?"

" Şey evet tekrar anlatır mısın, kaçırdım da."

Minho daha da yaklaştı çocuğa omuzları değiyordu. Minho'nun bir anlık başını çevirişiyle Hyunjin büyüğünün nefesini dudaklarında hissetti. Aklındaki düşünceyi kovmaya çalıştı ama Minho çok güzeldi. Ondan hoşladığini kabul ediyordu artık. Söylemeye çekiniyordu. Minho soruyu anlattıktan sonra aklına bir şey gelmiş gibi duraksadı.

" Ah evet, annem kurabiye yapmıştı yemek istersen diye getirmiştim." dedi. Çantasına uzanıp sakalama kabını çıkardı. Basit bir örtü serdi kamelya masasına. O sırada telefonuna mesaj geldi. Hyunjin biraz da merektan ekrana baktı.

Changbin
Hyunjin'e bugün açıl
Bu son şansın olabilir
Seneye sinav senen olacak
Çocucuğu nasil etkilemeyi planlîyorsun

Hyunjin okuduklarının şokuna girmişken Minho'nun sesi düşünceleriyle kendisinin arasına girdi.

" Hey Hyunjin! Tadına bak."

" Ha?"

" Kurabiyenin tadına bak diyorum." Kurabiyeyi elleriyle uzattı. Hyunjin uzanıp bir ısırık aldi.

" Çok güzel olmuş."

" Annem bu işlerde iyidir."

" Annenin yaptığı her sey güzel oluyor sanırım."

" Yani sanırım ama yaptığı en güzel şey benim."

" Haklısın."

" Cidden böyle mi düşünüyorsun?"

" Öyle düşünmeyen var mı ki? Büyüleyici derecede güzelsin Minho abi."

" T-teşekkür ederim." dedi Minhoa ağzına kurabiye tıkarak. Yanağına kırıntıların geldigini bile fark etmezken Hyunjin parmağıyla sildi. Kendisi de utanıyordu aslında ama büyüğünun kendisine açılmasını istiyordu. Çünkü kendisinde bu cesaret yoktu ya da öyle düşünuyordu. Ta ki tekrar en yakışıklılar listesi tekrar yayınlanıp Minho takrar birinci olana kadar da öyle düşünmüştü.

Anlaşma- Hyunho/ RyejiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin