1.

742 27 34
                                    

O' için.


190423

siz de başlama tarihlerinizi yazarsanız sevinirim <3.

🪬

1. BÖLÜM: KAYBEDİŞLERİ SEVEN KADIN.

senin doğruların en doğru
senin gerçeklerin en gerçek
senin sevmelerin en sevme
ben seni sevdim
sen kaybedişleri.

Kelebeklerin hikâyesini bilir misiniz? Mesela dört kelebek hikâyesi vardır, koza ile kelebeğin hikâyesi vardır. Mitolojide de kelebeğin anlamı büyüktür, kitaplarda da...

Neyse, belki de arkadaşlarım haklıdır. Belki de her şeye fazla anlam yüklememek gerekiyordur.

Üzerinde kelebek deseni olan renkli, küçük tokalarımı uzun siyah saçlarımın dibine taktıktan sonra perçemimi düzelttim. Bir şey gördüğümde üzerine en az on dakika düşünmesem, bazı şeyler yolunda gitmiyor demektir benim için. Arkadaşlarım, bu konuda beni asla anlamazlardı. Onlar için daha basitti.

"Şimal, hazır mısın?" İçeri gelen Mira'ya gülümseyip oturduğum koltuktan kalktım. "Makyajımı yapmadım daha." Paniklemiştim. Arkadaşlarımla birlikte birkaç haftalığına tatil yapmak için Muğla'ya gelmiştik. "Yok yok acele etme, ben daha giyecek bir şey bulamadım zaten." Haline gülümseyip arkasından yürüdüm. Bavulunu açmış, birkaç kıyafetini de yatağa saçmıştı. "E, bu elbiseyi giysene." Elimle daha önce giydiğini görmediğim beyaz dar elbiseyi işaret ettim. "Rahat edemem ki onunla. Of yine kaldım kot şort ve gömleğe!" dizlerinin üzerine çöküp ellerini başının arkasına koydu. "Mira iyi misin? Onca kıyafet getirmişsin, buluruz bir tane." Dedim ve gülümsedim. Bavuluna yaklaşıp, "hem ne varmış gömlek ve kot şortta? Gayet iyi bir ikili, hem sana da yakışıyor. Ben de tişört ve şort giydim." Dedim. Bavuldan birkaç parça bir şey bakmaya devam ediyordum. "Sorun onlar değil zaten, her seferinde onları giymekten sıkıldım." Aklımda kalan beyaz elbiseye baktım. "Ya sen denesene şu elbiseyi, benim bayağı bir aklıma kaldı da onda. Bu tür elbiseler dar olmasına rağmen rahattır. Güven bana. Ben moda tasarım okuyorum." Dedim ve beyaz elbisesini uzattım ona. "Evet, senin aklın kaldı onda. Bayağıdır da giymedim bunu, giyip geliyorum hemen."

Kendi odama geçip makyajıma başladım. Önceden cilt problemleri yaşadığım için ten makyajı yapmayı pek sevmiyordum. Cildimi nemlendirip işe başladım, işim neredeyse bittiğinde Mira hâlâ seslenmemişti. "Mira! Bir sorun mu var?" merak edip sorduğumda yanıtı gecikmedi. "Hayır, âşık oldum sadece!" Neyden bahsettiğini anladığımda eyeliner çekme işine ara verip yanına gittim. Tıklattığım kapısına karşılık "Gel gel." Dediğinde içeri girdim, saçlarını düzleştiriyordu. Kısa ve yeni boyadığı yeşil saçlarını –daha doğrusu siyah saçları, uçlarıysa yeşil- düzleştiriyordu. "Yeter artık düzleştirme şu saçlarını." Dedim. Tatildeydik ve hala saçlarının nefes almasına izin vermiyordu. "Tamam, tamam, yeter zaten bu kadar." Dedi ve maşayı fişinden çekti.

Beyaz elbise dizinin bir karış üstünde bitiyordu ve belini o kadar güzel sarmalamıştı ki, kendimi kaptırırsam ben bile âşık olabilirdim. "Çok güzel olmuşsun." Gülümsedim ve doğruları söyledim. "Ya, o senin güzelliğin." Dedi ve yanıma geldi. "Bu tatil ikimize de çok güzel gelecek Şimal, kötü düşünceleri tamamen uzaklaştıracağız hayatımızdan. Zaten sonrasında stajlar falan da var, yeteri kadar moralimiz bozulacak." Cümlesini bitirdiğinde yüzü asılmıştı.

yaz yağmuru ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin