9.

66 14 0
                                    

9. ANTALYA.

Terk etsem de bizi,
hala istiyorum seni.
öpmeden gidersem seni,
bağlanır ayaklarım.

sevmediğini sanırsam
duramam burada ben
sana sarılmadan gidersem,
bağlanır ayaklarım.

(Perdenin Ardındakiler - Kendime'den ilham alınmıştır.)

---

ŞİMAL KESKİN.

Bilardodan sonra Baran ile daha yakın olmaya başlamıştık. Son günlerimizi doya doya yaşamak istiyorduk.

Maalesef bugün son gündü.

Gitmek istemiyordum. Muğla'yı seviyordum. Belki zaman biraz daha geçerse ve bu vakit geçirme işimiz ciddiye binerse Baran için taşınabilirdim.

Vakit geçirme derken, öyle düşünmüyorum aslında ama onun ne düşündüğünü merak ediyordum. Bu ilişki hakkında, benim hakkımda, gidişim hakkında...

Kalbimin burada kalacağını biliyorsam pek de gidiyor sayılmam.

Bavulumun kapağını kapattıktan sonra Mira'nın odasına gittim. O da Çağrı ile görüntülü konuşurken eşyalarını topluyordu. Konuşmaları bölünmesin diye kapısını sessizce kapattım ve kendi odama gittim.

Siz: Baran neredesin?

Deniz'im: Evdeyim canım.

Deniz'im: İyi misin?

Siz: İyiyim iyi.

Siz: Yanına geleceğim şimdi.

Deniz'im: Tamam, geliyorum şimdi.

Siz: Tamamdırr.

Baran buraya geleceğini söyledikten sonra odamda az biraz kalan şeylere baktım. Zaten eşyalı bir yazlıktı ama bazı aksesuarlar da getirmiştim.

Lambanın üzerinde duran dört yapraklı yonca simgeli kendi ördüğüm tığ işimi söktüm. Nereye gitsem benimle gelen bir semboldü, ilk yaptığım tığ işiydi. Teyzem öğretmişti.

Şimdi ise teyzemlerle yaşadığım o kalabalık eve dönüyordum.

Üniversitem iki senelik olduğu için dört sene okuyanlara aşırı özeniyordum. Moda tasarım bazı üniversitelerde dört yıllıkken benim okuduğum üniversitede iki yıllıktı.

Dört yıllık üniversitelere puanım yetse de annemler beni bırakmak istemediği için Antalya'da kalmak zorunda kalmıştım.

Ailem biraz baskıcıydı ama artık reşit olduğum için bana birey gibi yaklaşıyorlardı. Sadece korumaya çalışıyorlardı beni.

Kapı çaldığında siyah askılı çantamı da alıp Baran'ın yanına gittim.

Sarı saçlarını geriye yatırmış, siyah güneş gözlükleri gözünde ve üstündeki beyaz bol tişörtüyle tam bir Style* şarkısı gibi görünüyordu.

Beyaz pileli elbisemle çift kombini yapmış gibi görünüyorduk.

Merdivenlerden indiğim gibi belimden yakaladı ve boynumun kenarından öptü.

Biraz sarıldıktan sonra arabaya geçtik ve o, onlara doğru sürerken aklıma gelen şarkıyı açtım.

"You got that long hair, slicked back, white T-shirt
And I got that good girl faith and a tight little skirt
And when we go crashing down, we come back every time
'Cause we never go out of style, we never go out of style*" (style, taylor swift 🫡)

yaz yağmuru ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin