8.

90 11 5
                                    

8. TATİL BİTİYOR.

Ellerim ellerini özler
Parmak uçlarım dahi
Bir tek seni bekler.
Aklımda sen,
Bir tek seni düşünür.

MİRA LAYPAN.

Uzun zaman süren kışın ardından mutlaka yaz görünürdü. Pek ısıtmazdı belki etrafı ama gündoğumunda belli ederdi. Annemin hep anlattığı masalların sonunda söylediği bu cümle hayat felsefem haline gelmişti adeta. Gereksiz miydi, belki. Saçma mıydı, işte orası biraz karışık çünkü bunu ben de hâlâ kurcalıyordum kafamın içinde.

Çağrı ile sevgili olmuştuk, her şey çok hızlı geçmişti Muğla'da. Tatilde bulunduğumuz süre içerisinde çok eğlenmiştik ama her güzel şey bir gün biterdi.

Şimal için de çok şey değişmişti. Ülgen'i seviyordu başlarda ama gitti sarı saçlı bir prens kaptı kendine. Bundan sonra ne olacağını ikimiz de bilmiyorduk. Tatilimizin sonuna yaklaşıyorduk, üç günümüz kalmıştı. Bir an önce eve gidip Şimal'den bütün gelişmeleri yeniden duymak istiyordum, sanki hiç mesajlaşmamışız gibi.

Onun dışında, Çağrı ile olan ilişkim biraz hızlı gidiyor gibiydi. Bu bazen beni ürkütse de yine de başıma gelen en güzel şey gibiydi. Küçüklüğümüzden beri tanışıyor olmamız, onun benim ailemi tanıması, benim onun ailesini tanımam...

Ama ikimiz de hala öğrenciydik nihayetinde aramızda da olsa bir şey olamazdı, istemezdim ve eminim ki o da bunu istemezdi.

Düşüncelerimden sıyrılıp sevgilime baktığımda izlediğimiz diziye bayağı kaptırmıştı kendisini.

Pek sit-com izlemezdik ikimiz de. Şimal bir sit-com delisiydi -ve anlattığına göre kendisi de öyle bir sevgiliye sahipti.- onun dışında bu kadar delice izleyen birini dahi tanımıyordum.

Çağrı ilk defa How I Met Your Mother izliyordu, eh, bu da benim sayemde olmuştu çünkü benim de izlediğim tek sit-com oydu. Şimal ile defalarca tartışmıştık ve o hala en iyisinin Friends olduğunu söyleyip duruyordu.

"Nasıl yani Robin ile evlenmiyor mu Teddy Bear?" Ted'e böyle diyorduk. Olacakları bildiğim için ucundan spoiler verebilirdim. "Hayır, evleneceği kişi 9. Sezonda falan belli oluyor." Tracy ile bu kadar geç tanışmış olmaları çok kötü olmuştu.

"Keşke şu Victoria ile evlenseydi, onlar çok tatlılardı." Dedi ve izlemeye geri döndü.

BARAN DENİZ.

"Akşam bilardoya mı gitsek? Yeni bir mekan açılmış diye duydum." Salona geçerken Sinan'ın can sıkıntısını geçirecek bir şeyler düşünüyorduk.

Sabah olduğunda Şimal ile kahvaltı yapmış, sonra da eve geçmiştim. Dün yaşadıklarımız çok güzeldi; deniz kenarı, konser...

"Olabilir aslında. Ülgen, Şimal, Mira ve Çağrı da gelir." Murat ağabey de onay verdiğinde Şimal'e mesaj attım.

Siz: Akşam bilardoya gelmek ister misin?

Şimal ♥ : Öğretirsen gelirim.

Siz: Öğretirim. :).

"Şimal geliyor." Dedim. "Harika, diğerlerini de sorsaydın." Telefonumu yeniden çıkardım ve Mira ve Çağrı'yı sordum Şimal'e.

Şimal geleceklerini söylediğimde geriye Ülgen'i aramak kalmıştı ve Ülgen'di işte, geleceğine emindim. "Alo, Ülgen.", "Efendim kardeşim?" sesi garip geliyordu. "Yeni mi uyandın?" dedim, "Evet." Dedi. "Akşam bilardoya gideceğiz, gelecek misiniz?" Saçımı karıştırdım. "Ben gelirim de, Emir gelir mi bilemiyorum." Sesi titremişti. "N'oldu?" diye sordum. "Denize gideceğim birazdan, orada anlatırım." Ve telefonları kapattık.

yaz yağmuru ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin