yirmi dört

484 21 3
                                    

Nisanito :

"Vay vay canım," Babam Aziz Yıldırım'ı hatırlatan bir edayla evimi süzdü. "Eviniz çok güzelmiş avukat hanım."

"Siz gelince daha güzel oldu canım babam." Oturduğum yerden kalkıp babama sarıldığımda annem pencereden bakmayı bırakıp bize doğru yeltendi.

"Gelme , gelme. Sakarın tekisin şimdi."

"Allah Allah, ben sakarın tekiysem benimle neden evlendin o zaman?"

"Seviyordum."

"Artık sevmiyor musun yani?"

"Nur uzatma ya, hem haksızsın hem sakar." Babam gülerek anneme baktığında annemin ciddi halinin gittiğini güldüğünü gördüm, çok komik ve çok mutlu bir aileydik, onlar sayesinde çok iyi bir çocukluk geçirmiştim.

"Ee," Annem sensizliği dağıtmak için konuştu. "Nerede kaldı bu çocuk?"

"Yoldadır anne , geliyordur."

"Aman dikkatli gelsin de , yazık anası babası ne yapar ona bir şey olsa , o da senin gibi gurbette , Allahım kimseye vermesin." Annem evhamlı bir ses tonuyla konuştuğunda babamsa istifini bozmadan konuştu.

"Sanki herif burada fabrika işçisi, bir garipsin, herif topçu hayatım, Nisan Hanım da maşallah topçudan aşağısına bakmıyor, Samet, Merih , bir de neydi o çocuğun adı?" Babam düşünürken kapı bıkkınlıkla ismini hatırlattım.

"Sergej!"

"Sergenlerin nesi vardı? Allah Allah." Babama cevap vermeden kapıya doğru yöneldim. Sergej üstünde takım elbisesi, elinde bir buket çiçek , çok yakışıklı görünüyordu.

"Umarım geç kalmamışımdır."

"Hayır yeni geldiler sayılır, içeri geç." Sergej önde ben arkada içeriye geçerken babam Sergej'i görünce hemen elini uzattı.

"Ben Kerim, Nisan'ın babasıyım, bu da eşim Nur, o da annesi oluyor."

"Memnun oldum efendim." Sergej utangaçlıkla başını öne eğdiğinde annemle babamın onu kafasında tarttığını biliyordum.

"Demek futbolcusun."

"Evet efendim, Lazio'da oynuyorum."

"Sende faşistlik var mı?" Babamın sorduğu soruyla ortamın havası aniden geçti.

"Yok efendim."

"Nerelisin peki?" Babam , Merih'e babacan davrandığı kadar babacan davranmıyordu.

"Sırp'ım."

"Sırp mı? Lan niye öldürdünüz I.Murat'ı?"

"Kerim!" Annem dişlerinin arasında soluduğunda babam belirli belirsiz gülümsedi.

"Ne bileyim , merak ediyorum."

"Tarih kitaplarında yazıyor , çocuğu bunaltma."

"Kusura bakma oğlum." Sergej anneme gülümseyerek karşılık verdiğinde ortamın gerginliğinden bunalmıştım, ne Samet'e ne de Merih'e böyle davranmıştı.

"Niye kusura baksın canım." Babam kendini beğenmiş bir tavırla konuştuğunda annem araya girdi.

"Eyşan'dan başka bir şey yok değil mi kafanda? Söyle Kerim, doğruyu söyle , sen Eyşan'ı geri istiyorsun." Eyşan.. beni bırakıp giden o kişi. Merih.. Merih'ten bahsediyorlardı.

"Valla özledim onu da acaba bizi görmeye gele-" Babam cümlesini bitirmeden kapı çaldı ve babam kapıyı açmak için hamle yaptı. "Geldi lan, bu o, ben çocuklarımı gelişinden tanırım."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 21, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Mi dispiace. -Merih Demiral-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin