"Hoş geldin kızım." Bana elini uzatan hemen hemen kırklarının sonundaki bu adama baktım. "Demek Nisan sensin. Ben de Burhan amcan."
"Memnun oldum efendim." Merih'in babasının uzattığı elini sıktım.
"Biz de kızım. biz de." Babası söylediğinin aksine beni şöyle bir süzdü. Gözleri önce elbisemin göğüs kısmında sonra bacaklarımda oyalandı . İstemsizce elbisemi düzelttim. Rahatsız olmuştum.
"Baba," Merih konuyu değiştirmek için konuştu. "Nisan'ın anne ve babası da memur."
"Memur çocuğusun yani." İnanmak istemiyor gibi bir havası vardı.
"Evet."
"Başka kardeşin var mı?"
"Hayır, kardeşim yok."
"Ondan böylesin. Anladım şimdi."
"Nasıl yani? Nasıl ondan böyleyim?"
"Böyle işte zengin çocuğu gibi." Babasının kurduğu cümleyle kaşlarımı çattım. Babam durumu iyi bir ailede büyümüştü ve dedesi ölünce her şeyi bize kalmıştı. Annem ve babam on sekiz yaşından beridir çalıştıkları için de ben doğduğumda gayet varlıklı bir ailelerdi.
"Tamam baba. Ben sana bir şey diy-" Merih beni kurtarmak için konuyu değiştirmeye yeltendiğinde babası kafasıyla ona mutfağı işaret etti. Merih itiraz etmeden mutfağa doğru yol aldığında ben de onlara fark etmeden mutfağa doğru yürüdüm.
"Nereden buldun lan sen bu sosyeteyi?"
"Ne sosyetesi baba? O da bizim gibi."
"Hadi lan oradan, şu kızın taktığı çanta bile ne kadardır!? Yetişebilecek misin sen bu kıza?"
"Baba, Nisan öyle bir insan değil."
"Niye birlikte o zaman seninle!? Kaç yaşında bu kız!?"
"Yirmi bir," Merih başını öne eğerek konuştu. "Ve hukuk okuyor."
"Vay vay mesleği de varmış. Ne işin var senin ablan yaşındaki kadınlarla! Haa, belki de onun seninle işin vardır. Geleceğin parlak, iyi bir topçu olursan paralarına para katarlar."
"Yeter!" Sakladığım yerden çıktım. "Yeter artık, beni yargılar gibi baktınız yetmedi, aileme laf söylediniz yetmedi, bana söylediniz yetmedi, şimdi de paranın peşinde olduğumu mu söylüyorsunuz!?"
"Nisan!" Babası şok olmuş bir ifadeyle bana baktı.
"Ben paranın peşinde değilim, ben oğlunuzu seviyorum. Onu öyle seviyorum ki sizin gibi bir insanla tanışmaya bile geldim."
"Nisan, babam sana bir şey demedi."
"Baban gayet de bana dedi. Bak Merih sana ne diyeceğim, ben senden ayrılıyorum. Sen de kendine göre bir kız buluyorsun. Hepimiz mutlu oluyoruz."
"Nisan." Merih yalvarır gibi konuştuğunda elimi susması için havaya kaldırdım ama Merih beni dinlemedi. "Nisan, yapma ben senden ayrılmak istemiyorum. Ben seni seviyorum ve baba sana gelince bu kız isterse benden yüz yaş büyük olsun ben ondan vazgeçmiyorum!"
"İyi bir çocuk ol küçüğüm ve aileni dinle."
"Benim ailem sensin."
***
Nisan ve Merih'e dair geçmişe dönük bir bölümdü, teşekkürler. Şimdi yazar tatile çıkabilir, aman tatile çıkmadan önce çok bölüm atıyordun ya yeme bizi dediğinizi duyar gibiyim. Haklısınız ama çok yoruldum cidden, drama seven herkese selam, sevmeyene de hiçbir şey yok, öpüyoruuum.
![](https://img.wattpad.com/cover/190274678-288-k494404.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mi dispiace. -Merih Demiral-
Fanficitalya'da beklenenden çok daha az romantik bir aşk hikayesi.. zaman zaman sıralamada bire çıkıp çıkıp düşer tıpkı Nisan ve Merih'in birbirlerini bazen sevip sevmemesi gibi.