Merih :
"Hoş geldin oğlum, maşallah."Kerim Amca beni gülümseyerek süzdü.
"Hoş bulduk." Çekingen bir ifadeyle yüzüne baktım.
"Nur, Merih geldi, geldi hem de nasıl geldi. Nisan'ın abayı yaktığı kadar var." Kerim Amca, Nisan'ın tarif ettiği gibi uzun bir kahkaha bahşetti.
"Merih," Nur Teyze elini mutfak önlüğüne sildi. "Hoş geldin yavrum. Dur bir bakayım ya, ay maşallah!" Nisan'ın tarif ettiği ikinci şey de olmuştu. Nur Teyze anaç bir ifadeyle beni bağrına basmıştı. Nisan babası hakkında esprili, rahat ve sevecen derken annesi hakkında anaç, merhametli ve sakar demişti. Son dediği ne zaman çıkar bilmiyordum ama bana karşı çok iyi davranmışlardı.
"Nisan yok mu?" Nisan beni anne ve babasıyla tanışmam için evlerine davet etmişti ve saat sekize geldiği halde hala evde değildi.
"Saat sekizde geleceğini demişti ama babası gibi gittiği yerden gelmediği için geç kalması normaldir."
"Anası gibi uyuz da olabilir Merih, takılma yavrum sen."
"Sensin uyuz." Nur Teyze, gülerek mutfağa geri döndüğünde Kerim Amca'nın yönlendirmesiyle salona geçtik.
"Ee," Kerim Amca konu açmak için hamle yaptı. "Fenerbahçe'de oynuyormuşsun."
"Evet,bayağıdır oradayım."
"Seni sevdim ama keşke Beşiktaş'ta oynasaydın. Var mı öyle bir ihtimal? Bak kızı vermem yoksa." Kerim Amca koluma dokunup gülümsedi.
"Özür dilerim ama Fenerbahçe'yi tutuyorum."
"Hiç önemli değil oğlum, artık günümüz futbolunda da tuttuğun takım falan kalmadı, önemli olan profesyonel olabilmek."
"Çok doğru dediniz."
"Aman bırak şu resmiyeti, siz deme oğlum bana daralıyorum ya valla."
"Tamam dikkat ede-," Cümlemi bölen Nisan'ın eve büyük bir gürültüyle gelmesi oldu.
"Anne! Baba! Sevgili Yorulmaz ailesi! Ben geldim. Nisan Yorulmaz geldi. Aloo!"
"Geldiysen hoş geldin Nisan, evi yıkmak zorunda mısın?" Kerim Amca oturduğu yerden kalkmadan cevap verdiğinde Nisan geldiğimi hala fark etmemişti.
"Bugün manitam gelecek, çok heyecanlıyım!"
"Ee,"
"Eesi babacığım, yemekleri senin yapman lazım. Annemi biliyorsun." Nisan şaka mı yapıyor yoksa ciddi mi derken Kerim Amca bana dönerek açıklama yaptı.
"Nur berbat yemek yapar da. Ben onu kara kaşı, kara gözüne aldım."
"Ama üstünde mutfak önlüğü vardı?" Soru sorar gibi konuştuğumda Kerim Amca gayet sakin bir ifadeyle cevap verdi.
"En azından bulaşık yıkayabiliyor. Ben de çok üstüne gitmiyorum, eh ne yapalım? Karımdır, kaç sene oldu, artık yenisini de alamam."
"Baba," Nisan koşarak salona girdi ve beni görür görmez çığlığı bastı. "Sinsi Merih, geldin de neden ses etmiyorsun!?"
"Şey ayakkabılarımı gördün diye düşünmüştüm."
"Ben onlar babamın sandım."
"Höst, benim ayaklarım bu kadar büyük mü?" Kerim Amca ayaklarını ayaklarıma doğru uzattı. "Yok be küçük benim ayaklarım."
"Aynen boyun da kısa. Hoş geldin bebeğim." Nur Teyze sohbete dahil olduğunda Kerim Amca yüzünü buruşturdu ama bu çok sürmedi.
"Sen çok şeysin sanki. İyi ki Nisan fiziksel olarak sana çekmedi."
"Gerçekten Nisan ikinize de benzemiyor. İkinizden hem uzun hem de daha beyaz."
"Evlatlık oğlum la o." Kerim Amca'nın şu cümlesiyle ankaralı olduklarını hatırladım.
"Evlatlık falan değilim Merih, sadece rahmetli babanneme benziyorum. Kendisi bir Acem kızıydı."
"Ah, ah, anam güzel, evlendiğim kadın güzel, kızım en güzel Merih."Kerim Amca, elleriyle Nisan'ın saçlarını belirli belirsiz sevdi. " Küçükken Nisan'a ne zaman evlatlıksın desem beni ne olur gerçek aileme vermeyin diye ağlardı."
"Kardeşi olmadığı için bu şakayı hep Kerim yapardı." Nur Teyze, Kerim Amca'ya dönüp gülümsediğinde Kerim Amca da ona ona öyle güzel gülmüştü ki, kendimi buraya ait gibi hissetmiştim.
"Benim kızımın bir kardeşi yok Merih, kızımı emanet edeceğim adamın iyi birisi olmasını diledim hep. Görüyorum da Allah kabul etmiş. Seni çok sevdim oğlum, sana oğlum diyorum çünkü artık sen benim oğlumsun."
"Ve kaç yaşında olman önemli değil. Bizim karşımızda kocaman bir adam var." Nur Teyze, yanağımı okşadığında nedensizce annemi hatırladım. Bu kadın anne gibi kokuyordu.
"Teşekkür ederim size layık olacağım."
"Hele bir olma, hele bir olma bu var ya bu," Kerim Amca, eliyle Nisan'ı gösterdi. "Ne fenadır bu. Anası kılıklı."
"Ne? Neyim varmış anası kılıklıysam?"
"Daha ne olsun, sana baktıkça aşık olduğum kadını görüyorum. İnsanlar neden çocuk yapar Nisan Hanım? Ey yavrum, babam demişti dersin."
"Derim canım babam," Nisan babasına sarılmak için hareketlendiğinde Kerim Amca beni ve Nur Teyze'yi de yanına çağırdı.
"Şöyle hep beraber sarılalım. Yemekten sonra da yatarız."
"Yatmak demişken bana odamı gösterebilir misiniz?" Sorduğum soruyla Nur Teyze konuştu.
"Merdivenden çık, ilk soldaki oda."
"Ama orası Nisan'ın odası."
"Beraber yatarsınız diye düşündük." Nur Teyze, gayet medeni bir cevap verdiğinde şaşırarak baktım.
"Utanma oğlum, utanma lan, biz Nurla sizin yaşındayken birlikte yaşıyorduk." Kerim Amca, gülümsedi.
"Ayıp olur diye demiştim."
"Ayıp da neye göre, kime göre, boş ver oğlum. Bizim evde topluma dair bütün yargılar dışarıda kalır. Burası bizim evimiz ve kurallar da bizim kurallarımız."
![](https://img.wattpad.com/cover/190274678-288-k494404.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mi dispiace. -Merih Demiral-
Fanficitalya'da beklenenden çok daha az romantik bir aşk hikayesi.. zaman zaman sıralamada bire çıkıp çıkıp düşer tıpkı Nisan ve Merih'in birbirlerini bazen sevip sevmemesi gibi.