Mi dispiace. -Merih Demiral-

On Altı

Merih :

"Sence ne yapmalıyım abi?" Çalhanoğlu'na konuşurken sordum. Şimdi Sergej sahneden iniyor Nisan da deli gibi alkışlıyordu, aklıma bizim antremanlara geldiği günler geldi. Ne zaman baksam Nisan tribünde beni izlerdi, deli gibi alkışlardı. Samet abi'nin sevgilisi olduğu zamanlar bile. Nisan'ı hep başkasıyla görünce daha çok istemişimdir nedense, Samet abi de inşallah Nisan gibi bir kız bulursun sen de derdi hep, ah be abim, o benim yengemdi, yengem!

"Oo, güllerin gülü nasılsın?" Hakan, Nisan'a sarılmak için atak yaptığında onlara doğru döndüm.

"Hakancığım, çok yakışıklı görünüyorsun." Nisan sorusunu cevaplamak yerine Hakan'a sıkı sıkı sarıldı. Onları ilk tanıştırdığım günden beridir çok samimilerdi, Nisan her erkeği etkileyebilecek bir kadındı ya da bana öyle geliyordu, bilemiyorum.

"Sarılma faslınız bittiyse, şimdi Nisan, birazcık konuşabilir miyiz?"

"Keşke vaktim olsa genç adam." Yine yapıyordu işte! Beni küçük gördüğü zamanlar böyle derdi genç adam, komik çocuk, küçüğüm.

"Neden Sergejciğin mi bekliyor?"

"Aynen öyle, tek bir saniyesini bile kaçırmak istemiyorum." Nisan rahat bir ifadeyle yanımdan ayrılmak için hamle yaptığında kolunu tuttum.

" Ama kaçıracaksın çok üzgünüm." Etrafımdaki insanların bizi izlemediğinden emin olduğum bir anda Nisan'ı kucakladığım gibi koştum.

"Ne yapıyorsun sen! Merih!"

"Küçük kızımı serserilerden koruyorum." Kucağımda debelenen kadına baktım. Küçük kadınım benim.

"Bence beni gazetecilerden korusan daha iyi olur."

"Onu da düşündüm." Arabanın yanına geldiğimizde Nisan'ın kaçma ihtimalini de düşünerek konuştum. "Kaçacak ya da başka bir şey yapacak olursan yarın kendini gazetelerde görürsün."

"Ee, şimdi fotoğraflarımız elden ele geziyor olabilir."

"Merak etme gazetecilere para yedirdim ama bazen diyorum ki keşke herkes bizi yan yana görse."

"Allah korusun." Nisan, elini kulağına götürüp çekti ve 3 kez arabaya vurdu. Dağlara, taşlara diye de söyleniyordu, hurafe..

"Neden Allah korusun! Sevmiyor musun sen beni?"

"Seviyordum, seni o kızla görene kadar seviyordum!"

"Ne oldu da vazgeçtin benden?" Ağzımdan istemsizce çıkan cümleye ben de şaşırdım.

"Sen ne oldu da vazgeçtiysen benden ben de o yüzden vazgeçtim! Ama ben senin gibi sevgilisi varken gezdiği sergilerde yedek yapan bir karaktersiz değilim."

"Nisan!" Dişlerimi sıkarak konuştuğumda Nisan hiç etkilenmişe benzemiyordu. O benden hiç korkmazdı.  "Aynı şey değil."

"Ne demek aynı şey değil? Ona da senin için dünyayı karşıma alırım diyor musun? Demiyorsundur, yaşı da yaşına uygun. Benim gibi bir insan değildir hem de o, o ailene uygundur."

"Benim senden başka ailem yoktu." Yüzünü ellerim arasına almak için hamle yaptığımda Nisan bir adım geriledi.

"Bu yalanlara karnım tok artık, yoluma çıkmasan iyi edersin."

"Tatlım?" Soru sorar gibi bir ses yükseldi, konuşan kişi İtalyanca konuşuyordu. Çok geçmeden kim olduğunu anladım. Sergej.

"Bu soğukta ne yapıyorsunuz burada?"

"Merih'in erkenden ayrılması gerekiyormuş, onu yolcu etmeye geldim"

"Sen hala ödül alamadın mı?" Sergej, gururla ödülünü bana gösterdiğinde Nisan yanımdan ayrılıp Sergej'in beline ellerini sardı.

"Seninle gurur duyuyorum."

"Ben de buraya gelmemize neden olan Juventus atkısına şükran duyuyorum." Nisan, Sergej'in yanında da küçücük görünüyordu, çok da mutluydu. Şu an rüyada falan olabilir miydim? Bunu anlamak için kendime art arda iki tane tokat attım, yok gerçekti.

"Merih," Sergej, içeriyi gösterdi. "Kalmak istemediğine emin misin? Sonra kutlamaya gideceğiz biz. Katılmak ister miydin?"

"İstemez istemez. Uyku saati geçer sonra, malum o daha bir çocuk." Nisan, Merih ölmemiş olabilir kürekle vurun dercesine devam ediyordu.

"Uyku saatimin geçtiği günler çok oldu Nisan, çoğunda da yanımdaydın, konuşturma beni şimdi."

"Günler çok oldu diyorsun Merih, bak hepsi geçmişte kalmış, hadi içeri girelim ben üşüdüm." Sergej, onu ısıtmak için sıkıca sararken onun yerine olmak için neleri feda edeceğimi düşündüm. Öncelikle bizim takımdan birilerini bile feda edebilirdim, en başta de Ligt olabilirdi, en azından banko oynardım.

"Nisan üşüyo," Cümlemi bölen karşımdaki manzara oldu. Bu nasıl olmuştu? Nasıl izin vermiştim? İnşallah Nisan nefes alamıyordur da Sergej suni teneffüs yapıyordur.. Öyle diyorum yani umuyorum..