"Park Chaeyoung" diye söze başladı yaşlı adam.
"Güzelliği ile herkesi büyüleyen aynı zamanda herkesin konuşmaktan çekindiği prenses. Simsiyah saçları , kapkara gözleri vardı. İnsanlarla asla iletişim kurnazdı. Kimseye acıması yoktu kimseyi sevmezdi...
"Şimdi Chaeyoung'u aramak için asker gönderemeyiz büyük bir kargaşa olur. Bu yüzden kendimiz aramaya gideceğiz doğru mu?" Planı 10 kere dinlemesine rağmen yeni anlayan Chan emin olmak için tekrar sordu Veliaht prense. Prens ise bıkkınlıkla onayladı onu.
"O zaman ikiye ayrılalım. Ben , Lalisa ve Felix siz de iki prens kardeş gidin nasıl fikir?" Tam herkes onaylayacağı sırada olumsuz bir cevap geldi Prens Jungkook'dan.
"Hayır" kendisine merakla bakan gözleri görünce açıkladı prens. "Ben ve Jimin Chaeyoung'u tam olarak tanımıyoruz bu yüzden onu tanıyan insanlara ihtiyacımız var bu sayede daha kolay buluruz."
"Madem öyle Felix sizinle gelsin ben ve Lalisa gidelim."
"Nişanlısı olarak Lalisa'yı yalnız bırakmak istemem."
"Bende kuzeni olarak yalnız bırakmıyorum"
Tam kavga etmeye hazırlanan ikiliyi Lalisa durdurdu. Şuan da Chae kayıpken ettikleri kavga çok saçmaydı. "Şuan da saçmaladığınızın farkında mısınız? Chaeyoung kayıpken kavga etmek yerine onu bulmaya çalışalım lütfen".
•
"Hadi Lalisa buradan gidelim." Chan'ın yönlendirmesi ile Lalisa ve Jungkook o yönden gitmeye başladı. Jimin ve Felix bir grup onlar başka bir grup oluşturmuştu.
Yaklaşık 2 buçuk saattir arıyorlardı fakat olumlu bir sonuca ulaşamamışlardı. Lalisa ise aniden ayağına takılan taş ile yere düşmüş ve bileğini burkmuştu. Kızın çığlığı ile iki gençte kıza dönmüş ve yanına gelmişlerdi.
"Lalisa iyi misin ne oldu?"
"E-evet iyiyim hadi devam edelim". Tam ayağa kalktığı sırada tekrar düşmesi ile prens Chan'a döndü. "Gidip Jimin ve Felix'i bul ve buraya getir. Biz burada bekleyeceğiz"
"Hayır ben gerçekten iyiyim"
"Lalisa iyi değilsin daha fazla zorlama , Chan sende hızlı ol" her ne kadar prensle kızı yalnız bırakmak istemesede kızın durumunu görünce mecbur gitti oğlan.
"Prens Jungkook gerçekten gerek yoktu devam etmemiz ve Chaeyoung'u bulmamız gerek." Oğlan kızı dinlemeden kucağına aldı ve bir ağacın altına usulca bıraktı. Ardından kendisi oturdu kızın yanına.
İlk başta ikili hiç konuşmasada sonunda prensin konuşması ile aralarındaki sessizlik sona erdi. "Chaeyoung ile aranda çok özel bir bağ var gibi. Birbirinizi hiç yalnız bırakmıyorsunuz."
Kız kafa salladı ardından kız kardeşini düşünmeye başladı. Bu sırada istemsizce gülümsemeye başlamış ve prensine dünyanın en güzel manzaralarından birini vermişti.
"Chaeyoung ile hep çok yakındık. Ama annem öldükten sonra daha da arttı yakınlığımız. O beni her daim korudu. İkiz olmamıza rağmen bana hep bir abla gibi davrandı."
Ardından kızın gözleri dolmaya başladı. "Ama ben yapamadım. Onu koruyamadım. O benim yerimde olsaydı beni ne olursa olsun korurdu. Ben berbat bir kardeşim."
Kızın ağlamaya başlaması ile ne yapacağını bilemeyen prens birden kızı kendine çekti ve sıkıca sarıldı. Kızın başını okşuyor onu sakinleştirmeye çalışıyordu. Kız ise prense karşılık veriyor ve daha şiddetli ağlıyordu.
"Lalisa senin bir suçun yok. Sakın suçlama kendini. Yapabileceğin bir şey yoktu bunu sende biliyorsun."
Ve dakikalar geçti. Belkide saatler. Prens bu süreçte hiç sıkılmadan sarıldı sevdiği kadına. Sakinleştirdi kızı. Kız ise sonunda ağlayarak prensin göğsünde uyuya kalmıştı.
Elini tuttu prens kızın. Ardından başının üzerine bir öpücük kondurdu. Düşündü prens. Prensesini üzen o insanlardan intikam almak istedi. Kızın tek bir gözyaşı yeterdi onun dünyayı yıkmasına. Kendini durdurdu sadece. Yanında uyuyan meleğini üzmek yapmak isteyeceği son şeydi. Şimdi ise kızın güzel kokusu sarmıştı etrafı.
Tanıdık bir ses duydu prens. Sonunda Chan gelmişti ama yanında sadece Felix ve tanımadığı birisi vardı. Chan'ın öfkeli bakışlarını umursamadan konuştu prens. "Neden bu kadar geç kaldınız?"
Oğlanın sorusunu Felix cevapladı. "Majesteleri , Prenses Chaeyoung'u sonunda bulduk. Bu yanımızda ki genç Hyunjin. Prensesi o ve eşi bulmuş. Şimdi de sizi bulmamız da yardım etti bize."
"Majesteleri bu ormanda yaşadığımız için burayı çok iyi bilirim. Bu yüzden arkadaşlarınıza yardım ettim. Şimdi beni takip ediniz. Sizi prensese götüreyim."
Duydukları ile kafa salladı prens. Ardından kızı tekrar kucağına aldı ve Chaeyoung'un bulunduğu yere doğru yürümeye başladı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bölümü nasıl buldunuz?? Bol bol Liskook vardı bu bölümde
Chan ne ayak ne oluyor falan diyen varsa ileride göreceğiz hatta biraz spoiler Chan'ı daha önce de gördük aslında.
Liskook mu? Jirosé mi? Nimet seçilmez bence djdjjdmdjsjs
