Hoş geldiniz.
Çok bekleyen olduğunu gördüm ve onları kırmak istemediğim için fici baştan okuyup yeni bölüm yazmaya çalıştım, umarım severek okursunuz.
***
''Sizin burada ne işiniz var? Jeongguk neden sırtınızda bay Kim?''
Yugyeom, nefes nefese kalıp karşısında dikilmiş olan Taehyung'un suratına öylece baktıktan biraz sonra nihayet konuşabilmişti. Ağırca yutkundu ve ceketinin uçlarını sıktı parmaklarıyla.
''Beni boş ver, arabayla mı geldin?'' deyip Yugyeom'un ardına bakındı Taehyung.
Yugyeom da Taehyung'un bu hareketinden sonra bakışlarını arkasına çevirmiş, afallayıp gözlerini kapatarak yeniden önüne dönmüş, ona bakmıştı:
''Hayır, ben araba kullanmıyorum.''
Taehyung gözlerini kaçırarak sessizce, ''kahretsin!'' diye mırıldanıp Yugyeom'a baktı:
''Ben de yakınlardaydım, araçsız geldim.''
Yugyeom endişeyle Jeongguk'u işaret edip, ''Ona ne oldu, neden sırtınızda taşıyorsunuz?'' diye yineledi sorusunu. Taehyung birkaç basamak inip kapıdan çıkarken, ''Onu bir acile götürsek iyi olacak.'' diye konuştu. Yugyeom beyninden vurulmuşa dönmüştü. Taehyung ardına bakıp Yugyeom'a, ''Onu kucağına alabilecek misin, bir taksi çevirmem gerek.'' dediğinde Yugyeom aceleyle apartmanın önüne gelip Jeongguk'un eline dokundu ve buz gibi olduğunu hissedince gözlerinin doluşuna engel olamadı.
Derhal üzerindeki ceketi çıkarıp Taehyung'un koluna asarak aşağı bırakmaya başladığı bedeni kucakladı.
''Ona ne oldu böyle? Elleri buz gibi...''
Taehyung kolundaki ceketi tutup Yugyeom'un omzuna attı, Yugyeom sessizce gözyaşları döküyordu. ''Ateşi var, muhtemelen havale geçiriyor, ceketini geri giyin.'' dedi Taehyung. Dudakları hafif aralı, teni soluktu Jeongguk'un. Suretindeki hüzün Yugyeom'un içini cız ettirdi. Taehyung, Yugyeom'un suratına bakıp içten içe kahroluyordu. Sinirlenmişti, iyi olmasını umuyordu çaresizce.
Taehyung telefonundan bir numarayı çevirdiği esnada Yugyeom'dan birkaç adım uzaklaştı ve orada kalmasını işaret eden bir hareket yaptı. Yugeyom başını sallayıp bakışlarını yeniden Jeongguk'un suratına çevirdiğinde, ''Özür dilerim.'' diye mırıldandı kendi kendisine. ''Özür dilerim Jeongguk. Böyle olacağını bilsem gider miydim hiç?''
Jeongguk garip ve kısık mırıldanmalar çıkardığı her saniye Yugyeom dikkat kesiliyor ve, ''Bir şey mi istiyorsun?'' diye sorup duruyordu. Nihayet net bir kelime çıkmıştı dudaklarından:
''Yugyeom, aç kapıyı...'' diyordu. Bu cümlesini kurar kurmaz sağ gözünden ince bir yaş süzüldü.
Yugyeom, ''Kahretsin,'' diye söylenip birkaç adım ilerisindeki adama seslendi:
''Taksi nerede kaldı?!''
Taehyung ardına dönüp oraya yürümeye başladı, ''Gelir şimdi, bir şey mi dedi?'' diye konuştu ardından. Yugeyom çaresizce yutkunup, ''Hayır.'' dedi. '' Hayır, hiçbir şey söylemedi.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Te Regalo ⇝ taekook
Fanfiction[devam ediyor] ❝nişanlısıyla yeni bir eve taşınan kim taehyung, eski komşusu jeon jeongguk'un kendisine âşık olduğunu öğrenir.❞ • düzyazı ağırlıklı texting. #taekook