special eposide (m)

363 29 9
                                    

"Hyung! Biz geldik!" Wooyoung elinde biralarla içeri girerken sevinçle bağırdı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.





"Hyung! Biz geldik!" Wooyoung elinde biralarla içeri girerken sevinçle bağırdı. Haftasonuna Hongjoong'un evinde hep beraber bir buluşma ayarlamışlardı.

"Hoşgeldiniz çocuklar, içeri geçin." dedi Hongjoong ve herkesi içeri davet etti.

"Yeni eviniz güzelmiş Hyung." dedi San Seonghwa'ya karşı. Geçen ay ikisi bir karar almış ve beraber büyük bir ev tutmuşlardı. Ve evlerine gelecek ilk misafirlerinin arkadaşları olmalarını istemişlerdi.

"Teşekkürler." dedi Seonghwa ve Hongjoong'un yanağını öptü. "Evi Hongjoong beğendi."

"Hongjoong Hyung'un zevki her zaman güzeldi." diye iltifat etti Yeosang. "Şimdi de şaşırtmadı."

Wooyoung içeri en son giren olarak elindeki biraları masaya bıraktı ve tiz sesiyle bağırdı: "Hadi hepimiz körkütük sarhoş olalım!"

Herkes eğlenip sohbet etmeye devam ederken Hongjoong oturduğu yerde başının döndüğünü hissetti. İçkiyi biraz fazla kaçırmıştı. Tüm gece boyunca sızmak istemediğinden kalktı ve lavaboya doğru yürüdü.

Ayılmak için yüzüne soğuk su çarparken kapının tıklatılmasıyla "Dolu!" diye seslendi. Ancak kapı yine de açıldı. İçeri giren alkolden dolayı kızarmış yüzüyle Seonghwa'dan başkası değildi.

Yüzündeki şüpheli sırıtışla Hongjoong'un arkasına geçti ve iri bedeniyle küçüğe yaslandı.

"Ne yapıyorsun?" dedi Hongjoong. Seonghwa'nın çok sarhoş olabileceğini düşündü.

"Dün gece işimizi yarıda bırakmanın bedelini ödemelisin Kim Hongjoong." diye fısıldadı Seonghwa Kim'in boynuna bir öpücük kondururken.

"Burada mı? Şu an mı? Şaka yapıyor olmalısın."

"Hayır," Seonghwa'nın yüz ifadesi kesinlikle şaka yapıyor gibi gözükmüyordu. Ve istediğini almadan hiç bir yere gitmeyecekti. "Gayet ciddiyim." dedi ve kapıyı kitledi.

Hongjoong'un bir şey söylemesine izin vermeden küçüğü belinden tutarak kendisine doğru çevirdi ve önündeki pembe dudakları sabırsızca öpmeye başladı. Bugün nazik davranmaya hiç niyeti yoktu.

Hongjoong neye uğradığını şaşırırken Seonghwa'nın sert öpücüklerine karşılık vermekte zorlanıyordu. Hızına yetişemiyordu. Seonghwa Hongjoong'u öpmeye devam ederken bir yandan da küçüğün tişörtünü kaldırmış, ince belini okşuyordu.

Sonunda iki beden de nefessiz kaldığında ayrıldılar ve soluklandılar. Kim'in sıcak nefesleri Seonghwa'nın yüzüne çarparken "Arkadaşlarımız içeride..." diye mırıldandı kısık sesiyle.

"Sen de sessiz olursun o zaman bebeğim." Seonghwa küçüğünün kulağına fısıldarken şimdiden bunun çok eğlenceli olacağını hissedebiliyordu. Hongjoong'la public yapmak, uzun zamandır denemek istediği bir şeydi. Kim'in yakalanmamak için kendisiyle verdiği savaşı görmek için can atıyordu.

vaveyla| seongjoong Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin