! Rahatsız edici içerik uyarısı!Hongjoong yoğun geçen bir iş gününden sonra arkadaşı Wooyoung ile buluşmak için random bir restorana gelmişti. Uzun süredir onu görmüyordu ve bu gürültülü çocuğu cidden özlemişti. Artık telefonda görüşmek ikisini de kesmiyordu.
Önündeki menüyü incelerken omuzlarında hissettiği kollarla arkasını döndü. Wooyoung her zamanki gibi gülümseyerek arkadaşına sarıldı ve masasına oturdu. "Tanrım, Hyung, seni özledim." dedi o tatlılaştırdığı sesiyle. Hongjoong'da "Bende seni Woo." diye cevap verdi.
Yemek siparişlerini verdikten sonra Hongjoong söze girdi: "San'la ne oldu?"
"Şimdi beni siktir et," dedi Wooyoung. "Asıl Seonghwa'yla ne oldu?" Hongjoong ondan bu soruyu bekliyordu. Hatta tüm bu yolu sadece onu dinlemek için geldiğini de biliyordu. Her ne kadar Wooyoung'un kişiliğinin kendisine uymadığını düşünsede bu her daim gülen bu çocuğu seviyordu.
"Herhangi bir şey olmadı. Sadece 'çalışma' adı altında beni odasına çağırıyor. Bu bir sorun mu? Bilemedim."
"Yani bana...ona haddini bildirmediğini mi söylüyorsun?" Haddini bildirmek mi? Asla Kim Hongjoong'un tarzı değil.
"Woo, dört yıl oldu. Cidden, ne yapmamı bekliyordun? Adamı beni aldattığı için pataklamamı falan mı?"
"Evet? Hatta sen yapamazsan ben bir güzel pataklarım onu. Kim Hongjoong'u kaybetmenin bedelini ödemeli." dedi Wooyoung gururla göğüsü kabarırken. Böyle söylüyordu çünkü en çok biliyordu Hyung'unun nasıl üzüldüğünü.
Hongjoong güldü. Bazen onun bu ciddiyetizlikleri en kötü durumu bile komik hale getiriyordu. "Teşekkürler ancak hayır. Bir COO'yu karşına almak istemezsin." dedi dalga geçermişçesine.
"Ne? COO mu olmuş?" diye sordu Wooyoung şaşkın şaşkın. İyi bir mevkide olduğunu tahmin ediyordu ancak bu kadar iyisini değil.
"Evet. Baksana tek isteğine kavuşmuş işte. O kadar çalışmaya COO olmak az bile." dedi Kim iğneleyici bir ses tonuyla. Bundan nefret ediyordu. İçinde hâlâ ona karşı bir duygu -nefret bile olsa bu bir duyguydu- olmasından rahatsızlık duyuyordu.
Yemekleri geldiklerinde söyledikleri kırmızı şarapla kadeh kaldırdıktan sonra yemeye başladılar. Görüşmedikleri süre boyunca neler olup bittiğinden bahsettiler.
Wooyoung'un bahsetmek istediği ancak eğer bahsederse Hongjoong'un ona kızacağından korkutuğu bir konu vardı. Ancak cesaretini topladı ve Hyung'unun sözünü kesti: "Hongjoong Hyung."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
vaveyla| seongjoong
Fiksi Penggemar"Eğer ben bir istiridyeysem, sen de benim sakladığım kıymetli incimsin Park Seonghwa." Park Seonghwa, dört yıl önce kaybettiği aşkı tekrar aynı kişide bulur. . . . •smut!