Taylor swift- a know were trouble size eşlik ediyor bu arada finale az(ıcık) kaldı. bakalım bu finale nasıl bulacaksınız.
PARİS /FRANSA
Özel uçağın aşağı inmesi ile elini tutuğum bedene baktığımda bana gülüyordu piç herif. ben burada altıma sıçayım o bana gülsün.
"keşke gelmeseydim "dediğimde gülmeyi kesti fakat hala sırıtıyordu.
"öyle bir seçeneğin yok güzelim gelmeseydin seni kaçırırdım "dediğinde amber sarılarına baktım.
bugün gözüme fazla yakışıklı mı geliyordu ne, neyse ne nerde kalmıştım kaçırılmak.
"nah kaçırırdın "dediğimde güldü bana yaklaşarak gözlerime baktı.
"öyle mi dersin "dediğinde o gözlerindeki 'ben yenilmezim 'ifadesi çok seksi gelse de kendime gelerek ona 'yerler o senin havanı'bakışımı attım.
"semih bi siktir git ya abi bu ego birleşik milletlerde yok ya "dediğimde güldü. bu da her ne söylüyorsam gülüyordu.
"hem iyi ki geldim diyeceğin bir etkinliğe katılacağız"dediğinde " jannefer lopezin konseri dersen şuraya bayılırım olm sen dünya markası mısın bu ne hep bir konser "dediğimde bana yaramaz bir ifade ile baktı.
"odada vakit geçirmek istiyorsan seve seve kalırız "dediğimde hassiktir.
"yok canım ne odası ya ne güzel parise gelmişiz odada mı tıkılacağız "dedim götüm yeni gelinin gerdek geçesinden kaçma korkusuna yarışır haldeydi.
"hımm"dediğinde birlikte özel jetinden inerek alana gelen siyah porcheye binerek on dakika lükse otel odasında yatağa yatmış bir şekilde dururken kapıyı çalan kişiye küfür etmemek için kendimi zor tutarak kapıyı açtığımda yemek getirmişti. anlamadığım fransızca konuşmasına ingilizce bildiğim yes,no cevaplar vererek gencin suratına kapıyı kapattım.
ne yapayım semih duştaydı bende fransızca bilmiyordum.
neyse yemeği afiyet ile yedikten sonra tv açarak kanalları dolaşırken bornozu ile odaya gelen semihi keserken bana bakıp gülümsedi.
"afiyet olsun "dediğinde "sağ ol "dediğimde bana yaklaşırken birden dikleştiğimde yatağa doğru yaklaşarak çıplak bacağı bornozdan çıktığında şimdi yedin yarağı eren hem de gerçek anlamda, "hımmm ama ben de açım "dediğinde yan taraftaki kablolu telefonu elime alarak "sana yemek söyleyeyim ne yersin "dediğimde gülümseyerek elimdeki telefonu alarak yerine koyup bir elini sağa diğer elini sola koyarak beni kafesine aldı.
"benim canımı sen çekiyorsun "dediğinde yutkundum.
"semih "dediğimde "efendim "dedi erotik bir ses ile ama artık siktir ya bu adamın her şeyi bu kadar çekici olması hiç adil değil.
"ben regl oldum "dedim saçma bir şekilde bir kaç saniye yüzüme bakıp güldüğünde ona kötü bakışımı attım.
"bebeğim sex yapmak istemiyorum desen anlarım "dedi üstümden kalktığında kolunu tutum.
"istiyorum ama biraz zamana ihtiyacım var "dediğimde yüzüme yaklaşarak dudağımın kenarını öptü.
"bütün zamanım senindir bebeğim sen ne zaman istersen "dediğinde gülümsedim.
akşam için hazırlanmaya başladığımızda benim üstümde mavi bir gömlek beyaz bir pantolon vardı.
semihin üstünde de beyaz bir gömlek mavi bir pantolon vardı.
ikimizde epey yakışıklı ve seksi görünüyorduk.
ellini belime koyan semihe baktım."bu güzeliği kaçırılmasını istemeyiz demi "dediğinde güldüm.
kolumu onun koluna koyarak "aynen bu güzelliğin kaçırılmasını istemeyiz güzelim "dediğimde güldü.
birlikte otel odasından çıkarak otelden ayrılarak porscheye binerek konser alanına geldiğimizde konser alanı kalabalıktı.
arabadan inerek boş konser alanına girdiğimizde yanımıza gelen siyah takım elbiseli yabancı bir adam ile konuşan semihe baktığımda adama bir şeyler söyledikten sonra yanıma gelip elini belime koydu. insanların arasından geçerek özel locaya geçip oturduğumuzda sahneye çıkan taylor swift ile semihe döndüğümde bana bakıp göz kırptı.
konser başladığında yerimde duramıyordum çünkü taylor swift bir harikaydı.
"Once upon a time
A few mistakes ago
I was in your sights
You got me alone
You found me
You found me
You found me
I guess you didn't care
And I guess I liked that
And when I fell hard
You took a step back
Without me
Without me
Without meAnd he's long gone
When he's next to me
And I realize
The blame is on me'Cause I knew you were trouble when you walked inSo shame on me now
Flew me to places I'd never been
'Til you put me down, oh
I knew you were trouble when you walked in
So, shame on me now
Flew me to places I'd never been
Now I'm lyin' on the cold hard ground
Oh, oh
Trouble, trouble, trouble
Oh, oh
Trouble, trouble, trouble"gözlerimi semihe çevirdiğimde konsere değil bana bakıyordu. derin bir nefes alarak onun dudaklarına yapıştığımda gözlerimi kapattım.
elleri belimi bulduğunda bedenimi bedenine yapıştırarak öpüşüme karşılık verdiğinde kucağına çıktığımda dudaklarımız ayrıldı.
"otel odamıza gidelim "dediğinde başımı salladım.
***************************************************************************
DİĞER BÖLÜM SİKİŞME GELİYOR KJKHKHKJ EN CAN ALICI YERDE KESTİM DİĞER BÖLÜM EPEY SMUTTA DOYCAKSINIZ BAKALIM BAKALIM. BÖLÜM HAKKINDA YORUM ALAYIM.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARADAYI - BXB(Düzenlendi)
Teen Fiction|TAMAMLANDI | Başkomser Eren korkmaz ve mafya lideri semih acaroğlunun aksiyon hikayesi. +18 içeriklidir. #1 - sek(4 Mayıs)