episode 1

99 4 3
                                    

Merhaba 🩷

İlk bölümle geldim. Biraz heyecanlıyım 🫣

Madrigal- Seni Dert Etmeler eşliğinde okursanız anlamlı geleceğini düşündüm.

Keyifli okumalar...

Geçmişim kapılarını tüm çıplaklığıyla açmıştı şu an bana. Zaman tüneline binmişim gibiydi her şey. Bütün yaşananlar gözümün önünden öylece geçiyor ve geçerken de emarelerini kalbime öylece bırakıp gidiyordu. Bu öylesine bir acıydı ki sırtıma yük misali binmişti. Ben bütün acılarımı benim bir parçammış gibi kabul ederken bunları hak edecek ne yaptığımı da düşünüyordum. Ben ve şu an yanında oturduğum beş yaşımla...

Yanındaydım. O öylece yurt bahçesindeki çocukları tek kolu üzerinde izlerken ben onun yanındaydım ama değildim de. Yalnızlığı ilk o zamanlar hissetmiştik işte. Ben bile bunun ne demek olduğunu yeni anlıyorken o tek başına mücadele etmişti her şeyle. Küçücük yaşında güçlü olmak zorunda bırakılmıştı oysa böylesine zor bir zorunluluğa sahip değildi ki. Koskoca insanların sorumsuzluğu yüzünden hayattan erken koparılan bir yapraktı sadece. Oradan oraya savruluyordu ve kimse onu görmüyordu. Şimdi ona gözyaşlarımla bakarken sarılmak istiyordum. Sımsıkı sarılıp 'sen hiç büyüme, bu dünyanın acımasızlığını tatma çocuğum' demek istiyordum.

"Topu atsana ucube."

Belki de onu en çok yaralayan şeylerden biri de aynı kadere mahkum edildiği çocuklar tarafından bu muameleyi  görmekti. Buradaki herkes zaten kimsesizdi neden birbirlerinin yaralarını sarmak varken böylesine zorbalayıcı bir yola başvurduklarını anlayamamıştı. Ama ben bunu zaten öğrenmiştim. Bunu da en acı şekilde öğrenmiştim. Basitti aslında ama bunu söylemek dile kolaydı sadece. Yaralarını içlerine atmak yerine dışa vuruyorlardı çünkü onların da kendilerini koruma şekilleri buydu. Benim gibi ruhlarını erken öldürmemişlerdi. Yanlıştı hem de çok yanlış.

Beş yaşım yanımdan kalkıp hissizce topu atarken ben onu izliyordum sadece. Elimde olsa onu güldürmeyi çok isterdim. 'Sen her zaman herkese inat gülümse güzel kızım.'

O pes edercesine önümden geçip giderken ben de ayaklanmıştım. Arkasından öylece bakarken sessizce veda emarelerini bıraktım.

Geçmişimin kapıları aslında bunun için açılmıştı. Yüzleşmem için. Bugünümü oluştururken geçmişimi unutmamam için. 'Geçmişini kabullen o senin bir parçan seni sen yapan, seni anlayan gerçek dostun. Onu gör, hisset, yüzleş ve hapset.'

"Elveda beş yaşım. Başka bir evrende en güzel halinle tekrar buluşmak ve yüzleşmek dileğiyle. İçini her zaman ferah tut. Bu dünyada bize de yer bulacağım ve dönüp bu sefer senin gülümsemeni izleyeceğim."

Biraz kısa bir bölüm oldu ama karakterin kafa yapısını biraz olsun vermeye çalıştım. Açıkçası biraz zor bir karakter o yüzden çoğu şeye onun gözünden bakmaya çalışırsanız anlamlı gelebilir :)

Düşünceleriniz benim için çok önemli o yüzden bir cümle de olsa yazmaktan çekinmeyin lütfen 🙃





ATROPOS Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin