14

1.3K 169 313
                                    


Öncelikle merhabalar..
Dikkatli okumanızı rica edeceğim.
İki tarafında suçu olduğunu lütfen unutmayın 💗
İyi okumalar bölüm sonunda güzelce tartışalımmm

- Minho-

Üst üste ısrarla çalan telefonu sessize alıp balkona çıktım. Nefes almak istiyorum fakat istediğim ortam bu değil.

Derin bir iç çekiş beni daha da garip düşüncelere sokarken kafamda olanları iki haftadır binlerce kez tekrarlamama rağmen yine...yine yaptım.
Hyunjin'in son yaptığı beni büyük sarsmıştı.
Evet ikimizde sonuna kadar haksızız.
Olay neydi biliyor musunuz?
Bir adam sizi üzüyor, ve siz onu bıçaklıyorsunuz.. sonrasında o da sizi öldürüyor. Olay tam olarak buydu işte.
Hyunjin içimdeki hiçbir şeyden habersiz bir şekilde o gece sarhoşken beni öptü...ve ben.. aptal gibi ona olan hislerime yine mani olamadım. O bunu basit bir şey olarak görünce paramparça hissettim. O kadar üst üste geldi ki belki de o gece istediğim tek şey onun kolları arasında nefessiz kalıp sonrasında gitmekti. Zaten bu çocuk hiçbir duyguyu umursamıyordu. Benimle olması ona ne katacak veya ondan ne alacaktı sanki?
Böyle düşünüp onu kendime ait kılmak istedim.
Sonrasında o bunu ve olanları üst üste koyup benden intikam almak için ikimizi de yaktı.

Ah güzel çocuğum... aynı ateşte yanıyoruz.. burası bizim cehennemimiz. İkimizde yanmak zorundayız.. fakat gözlerin benim için her zaman çiçekli cennet bahçelerini vaat edecek.

Derin bir nefes alıp tekrar içeri girdim. Sınıf grubundan milyon tane mesaj gelmiş üzerine Chan dört kere aramıştı. Tabii ya... bugün mezuniyet var.
Hyunjin'in dahil olamayacağı o mezuniyet...

Telefonumu elime alıp hızla mesajlara baktım.
Ardından hemen çıkıp Chan'ın aramasına döndüm.

---

" Sonunda be dostum! Hâlâ busanda mısın sen?"

" Evet.."

" Tamam kalk ve gel, akşama mezuniyet var hyosan lisesi 12'leri yakanı bırakır mı sanıyorsun? Geleceksin, itiraz edecek olursan ben kalkar gelir hatta yanımda Chang'ı da getirir -ki bence bu büyük bir tehlike-...seni alır gelirim. Anladın mı?"

" Chan-"

" Bak..evet okulda adınız çıktı, fakat neredeyse herkes bunu unuttu. Yani birkaç gün olay tazeliğini koruyordu tabii..fakat sonrasında bitti gitti Min.
Hyunjin atıldı zaten. Biliyorsun. Sende gelmiyorsun, kimse lafını edemiyor artık. Olan sana...size oluyor haberin yok."

" Haklısın..her neyse geleyim ben."

" Huh işte bu! Bekliyorum.."

" Tamam görüşürüz. "

--
Telefonu kapatıp önünde durduğum boy aynasından kendime baktım. Çökmüş gibi görünüyorum...
Hızla telefonu yatağa atmış, hemencecik banyoya girip kısa bir duş almıştım. Henüz vakit vardı... öğrencilerimi göreyim.
Çıkıp saçlarımı üstünkörü kurutmuş dolabı açıp kıyafet seçmeye çalışmıştım.
Elime anında geçen siyah boğazlı triko kazak, üzerine gri gömlek ve altına siyah geniş kesim pantolon beni hiç üzmezdi. Bu yüzden onları giydim. Saçlarımı geriye atıp anlımı açık bırakmış, ardından telefonumu ve anahtarlarımı alıp ayakkabılarımı giydiğim gibi çıkmıştım.

Evet Min. Korkaksın ve hata ettin.
Ve sen Hyunjin... hatama kurban gidip ikinci bir hata ettin.
Fakat şimdi bunları bir kenara bırakmanın tam vakti.. en azından bir günlüğüne.
Yolculuk beni yormuştu sanki... Sabah yolculuğunu seviyordum oysa ki.
Kendime gelmek adına slow bir şeyler açtım.
Yol boyunca sessiz sessiz düşündüm.

Fizikçi |HyunHo| Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin