SEBELİİİM SEBİSELLİMMMM
ASTALAVİSTA BABY
ÇOK ENERJİGİM KALP KALP İYİ OKUMALAR- MİNHO-
Yepyeni bir sabaha gözlerimi açtığımda oldukça yorgun hissediyordum. Seul havası yaramadı sanki. Bu aralar kendime gelemiyorum. Yataktan çıkıp henüz ayılmamış olsam bile yatağımı toplayıp öyle banyoya girdim. Soğuk bir duş - kış ayı asla umrumda değil - ardından çıkıp saçlarımı kurutmuş, daha erken olduğu için rahat bir şeyler giyinmiştim.
Saçlarımı kuruturken soonie ve doonie kucağımda uzanıyordu. Onları severken saçlarımı kurutmuş ardından sadece biraz dağıtıp bırakmıştım.
Onları kucağımdan indirip mamalarını vermek için aşağı indirdim.Üçlü peşimde gezinirken gülerek mamalarını kaplarına doldurup önlerine bıraktım. Onlar güya kahvaltı ederken bende telefonumu almış, ardından montumu giyip dışarı çıkmıştım. Görevli bugün izindeydi sanırım. Yemeğimi kendim almam gerekiyor. Canım hiçbir şey istemiyordu oysa ki.
Markete kadar yavaş yavaş yürümüş, soğuk ama hoş havanın tadını çıkarmaya çalışmıştım. Girdiğim minik markette birkaç bir şey alırken bir yandan telefonumu açtım.
" Efendim hyung. Ah evet uzun zaman oldu... Ne zaman istersen.. tamamdır hyung. Görüşmek üzere.."
Uzun zaman sonra arayan arkadaşımla çok minik bir konuşma gerçekleştirip kapattım. Elimdeki eşyaları sepete atmış, reyonlara boş boş baka baka yürümeye devam etmiştim.
" Bak gerizekalı. O glutensiz! "
" Ya deneyelim işte ne var bunda?"
" Kavga etmeyin ikisinden de alalım."
Duyduğum tanıdık sesler gülmeme sebep oldu. Bizim çocuklar... Beni gördükleri sırada Felix koşarak bana sarıldı " HOCAM! İnanamıyorum tanrım... Ne çok özlemişim." demişti. Ben gülerek onun şokunu atlatırken Seung görüş alanıma girdi. Koşarak bu sefer ikimize birden sarılmış;
" OHA! Hiç beklemiyordum.. hocam neredesiniz be?!" demişti sıkı sıkıya sarılmaya devam ederken. Hyunjin elindeki ekmek ile bize dönmüş öylece duruyordu. Bakışlarımı ondan çekip çocuklara diktim." Hey pis hergeleler! İnsan öğretmenini aramaz mı ha?"
Onları yalandan pataklarken geri çekilip güldüler.
" Numaranızı değiştirmişsiniz be hocam.."
" Ah evet...ee nasılsınız bakalım? "
Felix'in" Müthiş! Siz nasılsınız? Özlediniz di mi beni? Favori öğrencinizdim ya ben!" deyişi beni güldürmeye yetmişti.
" Tabii canım , dersimdeki üstün başarını asla unutmam lix..."
Gülerek omzunu patlatlarken Seung" İyiyiz iyiyiz. Ama nasıl özlemişim ya!!" demişti tekrar sarılıp.
" Bende sizi çocuklar, bende sizi."
Hyunjin bu sırada bir şeyler bakarak oyalanıyordu. Birkaç dakika onlarla konuştum. Felix gitmeden" Sözlüme yirmi verdiğiniz gün için hala kırgınım bu arada." diyip göz devirmişti.
Hafifçe kafasına vurdum. " Öğretmenine kırılmak olmaz Lix. Ayrıca ben keyfimden vermedim onu sen aldın. "
Gülerek;
" Haklısınız... görüşmek üzere korenin en müthiş fizikçisi!" demişti. Gülüşüne karşılık gülerek el salladım " Görüşmek üzere üstün zekalı Lix. Görüşmek üzere Seungie.."Onlardan ayrılıp kasaya ilerlediğim sırada hiç vakit kaybetmeden ödeyip çıktım. Sabah sabah neşem yerine gelmişti resmen. Onları görmek iyi geldi. Okul zamanlarını özledim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fizikçi |HyunHo|
Fanfiction"Sıkıntılı" kişisinden bir mesajınız var. - 92 puanımı nerden kırdın orospu çocuğu! [Tamamlandı] 12/04/23