1.3

2.2K 157 1
                                    

KURGU TAMAMİYLE HAYAL ÜRÜNÜ OLUP GERÇEK KİŞİLER, OLAYLAR VE BİLGİLER İÇERMEMEKTEDİR.

Sonumun geldiğini düşünüyordum.

Bu adam nasıl benim kim olduğumu anlamıştı? Belki de anlamamıştı ve beni deniyordu? Ben yine de yalanıma devam etmeliydim.

"Bana yakışmıyorsa, yakışmadığını söyleyebilirdin Ammar. Kolyeyi kopartmana gerek yoktu." Diyerek dudaklarımı büzdüm.

Elini çeneme koydu ve kafamı kendine doğru tuttu. "Sence ben salak mıyım? Hayır yani, anlımda salak mı yazıyor?"

"Ne? Neyden bahsediyorsun Ammar, anlamıyorum?" Dedim salak salak.

"Anlamıyorsun, anlamıyorsun..." Diyerek ağızının içinde mırıldandı ve elini yüzüme indirdi. Kafam yüzüme vurulan tokatla yana savruldu. Orospu çocuğu sert vurmuştu.

Hızla elimi eteğimin kenarından sokup silahı çıkarttım ve hızlı bir hareketle oturduğum yerden ayağa kalkarak silahı Ammar'ın çenesine dayadım. "Peki ben salak mıyım Ammar? Benim anlımda salak yazıyor mu? Sen kimsin de bana tokat vuracağını düşünüyorsun piç! Senin ciğerini deşip yediririm orospu evladı!" Diyerek üstüne yürüdüm.

En sonunda Ammar'ı duvara yasladım. O ise gülümsedi. Üstünde silahı vardı, bunu biliyordum. Büyük bir ihtimal hamle yapacaktı ve bu hamleyi benim fark etmeyeceğimi düşünüyordu.

Atik bir hareketle pantalonunun arkasında duran silahı aldı ve böbreğime dayadı. Bu sefer de ben güldüm. "Oradan vurduğunda ölmem Ammar." Diz kapağımı erkekliğini geçirdim ve egilmesini sağladım ardından dirseğimi boyun ve sırtının arasına geçirdim. Bir anda beni sertçe ittirince sendeledim ve yere düştüm.

O da bundan faydalanıp karnıma tekmeler savurmaya başladı. Sikerim ben bunu ha!

Yaklaşık 15-20 saniye sonra durdu ve soluklandı. Bende bundan faydalanıp ayağımı kaydırıp ayağına tekme vurdum. Dengesini kaybederek yere düştü. Ben ise üstüne çıkıp yüzünü yumruklamaya başladım.

"Ulan mal! Gerizekalı, sen kimsin oğlum! Sen kimsin bana tekme atıyorsun lan!" Deyip dirseğimi kafasının ortasına geçirdim. Artık hareket etmeyi bırakıp yığılmıştı. Umarım ölmemiştir yoksa ben bu adamı nasıl konuştururum?

Yanına eğildim ve yüzüne vurmaya başladım. "Lan gerizekalı uyan! Bayılma taklidi yapma, sökmez bana bunlar! Tamam mı? Uyansana,"
Uyanmadı. "uyanmayacakmısın? Hadi uyan artık bak işim gücüm var benim!"
Elimi havaya kaldırdım ve sert bir şekilde yüzüne indirecekken kendimi yere uzanmış buldum.

Nasıl oldu bu Azize'm? Nasıl becerdin?

Bilmiyorum. Üstünde ise Ammar vardı. "Lan göt herif kalk lan üstümden!"

Güldü, gülünce gözleri kısıldı. "Sadece sen misin?"

"Ne sadece ben miyim?" Diye sordum.

"Burada Türk askeri olan sadece sen misin, Azize? Onu soruyorum."

"Hee o mu? Yok ya ne yazık ki bir ben varım burada." Dedim üzüntüyle.

Hızla benim üstümden kalktı ve beni de kendiyle kaldırdı. Elini ağzıma koydu bu sayede konuşmamamı sağladı. Odadan çıkardı ve kolidorun sağ tarafındaki 3. Kapıya doğru ilerledi. Kapıyı nazikçe vurdu. Daha sonrasında kapının diğer tarafından sesler geldi. Bir kaç saniye sonunda da kapı açıldı.

Beni hızla kapının diğer tarafına iteklerken, vücudum ürpermişti. Bu kapı dışarıya açılıyordu. Arkada kalan kapıyı hızla kapattı ve önümüzdeki demir merdivenleri hızlıca indi. "Kadını da alıp gideceğim. Arabayı hemen getirin!" Dedi bağırarak.

AREF (Asker Kurgusu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin